Müzikli Öykülerde Bugün: “Bir Metal Yolculuğu: Laneth Bir Gece”

Seksenlerin ortalarından itibaren metal müzik ve türevleri ekseninde ülkede ve özellikle İstanbul’un başını çektiği bir yeraltı kımıldanması kendini hayli hissettirmekteydi. Akmar Pasajı’nın giderek bir mabede dönüşüyor olduğunun sinyallerinin alındığı ve türün takipçilerinin yüreklerinin attığı bir ortak nefes alma alanı haline geldiği yıllar. Kaset çekimi yapılan, aslında birer müzikal beslenme noktası olan dükkanlar; şarkılar, albümler ve gruplar hakkında muhabbetlerin döndüğü kafe ve merdivenler bu sürece canlı şahitlik yapıyorlardı.

O koridor, dükkan ve merdivenlerden kimler çıkmadı ki.

Şartlar ve dönemin teknolojik olanakları göz önüne alındığında müzik alanında da bilgiye ve arşivlenecek materyallere ulaşmak güçlük taşımaktaydı. Yurt dışına gidip gelenlere verilen siparişlerin beklenmesi, ulaşılan müzik dergilerinin yabancı dil meselesi sebebiyle dile hakim kişilere çözümlemelerinin yaptırılması. Zorluk içerseler de araştırmacılığı tetiklediği ve sonucunda elde edilen her ürünün neredeyse altın değerini taşıdığı zamanlardı.

Tam da seksenlerin sonundan başlayarak tüm bu engebeli arazi koşullarına rağmen metal müzik icrasına soyunan topluluklar birer birer ortaya çıkıyor ve bu yeraltı kültürünün kahramanları olmaya başlıyorlardı. Konserler de başlamıştı, Moda ve İnci sinemaları efsane anlara tanık olunan mekanlar haline geliyordu. Pentagram, Metallium,  Şebnem Ferah’lı Volvox ve Athena, Dr. Skull, Hazy Hill ve daha birçok topluluk bu ateşin harlanmasını sağlıyorlardı.

1991’in eylül sonu Harbiye Açık Hava Tiyatrosu’nda bu topraklardan yeşeren topluluklar Metallium, Pentagram ve Hazy Hill’in katılımıyla  gerçekleştirilen ilk büyük konser “Laneth’li konserler 1” adıyla düzenleniyordu.

Evet, işin içinde bir Laneth vardı.

Laneth, Mayıs 1991’de yayın hayatına başlayan ve ana akım medyada kendine yer bulamayan toplulukların âdeta sesi olan ilk Türkçe metal dergisi oluyordu. Bir yandan da bu müzik türüne gönül veren kitlenin haber alma ve aydınlanma ihtiyacını karşılıyordu. Kağıt, kalem, daktilo, yapıştırıcı ve fotokopi makinası gibi imkanlarla çıkılan yolculuk daha sonra ofset baskıya geçilse de montaj, ciltleme ve dağıtım gibi safhalarda iki elin parmaklarını geçmeyecek kişinin emeği üzerinden yürümekteydi. Dönem düşünülecek olursa ne büyük bir heyecan yarattığını ve önem taşıdığını tahmin etmek güç olmasa gerek.

Dergi “Türkiye’nin en az satan müzik dergisi” sloganıyla çıkarken inceden bir gönderme yapmayı da ihmal etmiyordu. Laneth, Çağlan Tekil, Kanat Atkaya, Zarife Öztürk, Süreyya İzgi, Aysın Önen, Özlem Kumrular, Zeynep Akyol, Beyza Yazıcıoğlu ve Kerim Tunçay’dan oluşan yazar ve editoryal kadrosuyla 1994’ün sonlarına kadar yayın hayatını sürdürüyordu. Daha sonrasında ise Çağlan, Radyo Eksen’de yaptığı programla Laneth ismini yaşatmaya devam edecekti.

Şimdi ise o yıllara bir geceliğine de olsa geri dönülmesini saylayacak bir etkinlik ile Laneth yine gündeme geliyor ve düzenlenecek gece şöyle bir sloganla duyurulmuş bulunuyor.

“Tüm özgür ruhların eski sert günleri yad edeceği bol distorsiyonlu bir gece”

‘%100 Metal: Laneth Bir Gece’, Laneth – Salon ortak organizasyonuyla 18 Şubat Cumartesi akşamı Salon’da.

İçerik olarak neler mi var?

Sahnede Pentagram, Metallium, Radical Noise, Dr. Skull şarkıları çalacak ve bu geceye özel Dr. Razor olarak isim değişikliği yapan Razor olacak. Gecenin sunucusu Aptülika, DJ’i ise Nikki Wild.

Sözün sonunda, rock ve metal müziğe gönül verenlerin bir araya gelip, büyük ölçüde eski günlere yolculukların da yaşanacağı, yarı belgesel niteliğinde “Türkiye’nin en az satan müzik dergisi”nin yad edileceği Laneth bir gece olacak.

Metal: A Headbanger’s Journey belgeselinden bir replik ile kapanış ifademi şuracığa bırakayım.

“Metal’i ya hissedersiniz ya hissetmezsiniz! Metal size o her şeyi ele geçiren güç hissini vermiyorsa, saçlarınızı diken diken etmiyorsa bunları hiç anlamayabilirsiniz. Öyle olsun anlamayın. Çünkü etrafımdaki 40.000 metal hayranına bakıyorum da, sizsiz de idare ediyoruz”

Aman ha! “Laneth Bir Gece” kaçırmaya gelmez.