Tılsımlı ve Kadim Bir Hazine Kutusu: Avatarium “The Fire I Long For”
Boğaç Gökmen
Doom metal evrenindeki katmanlı, loş lezzetleri, sihirli dokunuşlarla zihnimize kazıyan, son yılların en özel topluluklarından İsveçli Avatarium’un yeni albümüyle diz dize, baş başayız.
2012 yılında Candlemass’dan bas gitarist Leif Edling tarafından temelleri atılan grup, çok geçmeden yine Candlemass’daki mesaisinden aşina olduğumuz Marcus Jidell ve mikrofon başındaki büyüleyici, zarif ve baştan çıkarıcı şarkıcılık hünerleriyle pek özel Jennie-Ann Smith’in varlığıyla daha 2013 tarihli ilk albümle başımıza ne işler açacağını göstermişti.
2015 tarihli ikinci albüm “The Girl with the Raven Mask”ın ardından 2017 Mayıs’ında yayımlanan ve müzik çevrelerince yılın en iyileri arasında gösterilen “Hurricanes and Halos” sonrası Avatarium, bir sonraki albümü coşkuyla beklenenler kategorisinde yerini ayırtıyordu âdeta.
Yeni albümle birlikte ekipte bazı değişikliklerde oluyordu. Tuşlu çalgılarda Rickard Nilssonand ve davulda Andreas “Habo” Johansson ile bir nevi kan tazeleyen topluluk, kulaklarımıza ulaşan ilk kayıtlarla beraber birbirini çok iyi tamamlayan, birçok farklı türü aynı potada eriten kuvvetli bir yapımın sinyallerini vermişti.
Yapım notları da ne denli parlak ve titiz bir işçiliğin mevzubahis olduğunun açık kanıtı. Marcus Jidell prodüktörlüğünde Stockholm’deki Studio DeepWell’de kaydedilen albümün, mix işlemleri Grammy Ödülü sahibi Niklas Flyckt’in ellerinde yükselirken mastering aşaması ise Svante Forsbäck imzası taşıyor.
Kapının aralanmasıyla, henüz ilk solukta içerideki atmosferin ciğerimizi yakmasını sağlayan “Voices”, incelikli, sağlam yapısı ve sade güzelliğiyle her dönüşünde içine çeken “Rubicon”, dinledikçe neredeyse bir baş yapıt kademesine yükselen “Lay Me Down”, belki de bütünün en kabadayısı, en yürek kabartanı “Porcelain Skull”, albümün doom ‘n’ roll yüzünün temsili “Shake That Demon”, yol aldıkça katmanları arasına kıstıranı “Great Beyond”, isim şarkısı olmasının ağırbaşlılığıyla kolları arasına alan “The Fire I Long For”, erken dönem Candlemass pelerinine bürünen “Epitaph Of Heroes” ve albümü ‘vedaları hiç sevmem’ dedirtircesine kapatanı, en hassası “Stars They Move”.
Dokuz şarkının yer aldığı albüm, Black Sabbath kökenli geleneksel temellere hürmet gösteren, beslendiği kaynağa bağlı ancak özgün dokunuşlarla nesilden nesile aktarımı konusunda da hassas, özenli bir bakış açısının izlerini taşıyor. Görkemli ve kadim atmosferiyle, tesir gücü yüksek, kuytu, koyu tonların içimizi delip geçtiği melodi zengini beste yapıları, gitarların derinlere çeken solo kısımları ve Jennie-Ann Smith’in benzersiz şarkıcılık performansıyla da etkisini uzun süre hissettirecek bir dinleme deneyimi, âdeta tılsımlı, özel bir hazine kutusu.
Kapak Fotoğrafı: Phil Jamieson. All rights reserved.