Sözü, Müziği Dilinin Ucunda, Biraz da Süslü ve Serseri: Yasemin Mori “Estrella”

Artık Yasemin Mori’nin bir de “Estrella”sı var. Şöyle bir geçmişe göz attığımızda “Aslında bir konu var” dediğinden beri 10 yıl geride kalmış.

Her albümde farklı dokuda kumaşlar, renk ve desen seçiminde yakalanan özen kendi mevsiminin kreasyonu olur Yasemin Mori’nin. Bir nevi terzi hassaslığı gösterdiği her yönüyle hissedilen şarkılar olur onunkiler. Bu sefer de detayları yeni baştan çiziyor ve alışagelen çizgileri de elden bırakmadan sıcaklığını eklemeyi ihmal etmiyor. Bu sayede de anlatıcının ve dinleyicinin oyuna aynı anda girmesi  daha hızlı sağlanıyor.

En başından beri bir “Yasemin Mori illüstrasyonları” kitabından söz etmek mümkün ve yayımlanan her fasikülde müziğin ve öykülerin türlü biçimlerinden. Bu sefer en çok yüksek enerji ve pozitif atom parçaları albüme nüfuz etmiş. Açıkçası, Mori’nin her dönemi için uygun gelecek bir kelime seçecek olursak bu albüm için o kelime “tutku” olabilir.

Onu öykülerini farklı yönlerden anlatmasıyla tanıdık, o an nasıl hissediyorsa o olmayı ve bunu da karşıya yansıtmayı iyi bildi. Tabii bu durumun ilk aksettiği yer de üretim kanalları oluyor. Mevzubahis damarlardan beyne üşüşen kan, bu kez “Estrella”da yerinde duramayan, sokakların, kaldırımların tozunu atan, yaşama hakkını veren ve süsünden de ödün vermeyen bir kadın olarak karşımıza çıkıyor.

Şarkılara gelirsek, daha çok pop tınıların hakimiyeti dikkat çekse de birkaç tur attıktan sonra  tüm Mori kariyerinden kırıntılar yakalamak mümkün. Örneğin, Cem Yılmaz ile Tango ve Balkan ruhunun tozunu attıkları “Konyak” bir Tony Gatlif ya da Kusturica filminden kucak dolusu sevgiler taşıyor.

En başta “Karambol” var ki  ardından gelecek “Tuzlu Su” ve en sondaki “Macera” ile beraber büyük ihtimal son dönemin en iyi şarkıları arasına not edilebilir. “Geçiriverdim İçimi”, “Satsuma” ve “Çıngıraklı Dilber” yerinde duramayan Estrella’nın ritim duygusu olurken, Eypio ile düetleşilen “Estirelim Mi?” ve yakışıklı bir dokuz sekize hizalanmış “Uçan Kedi” başını duvarlara vura vura bu kez serseri ruhunu ortaya koyuyor Estrella’nın.

Her zaman olduğu gibi sözü ve müziği dilinin ucunda Yasemin Mori’nin. İşaret ettiği yerlerde ise öykülerinin müsebbibi bir miktar deli ruh mevcut. Melodik dünyası renklere, o renklilik de duygusal bağlar kurulası şarkılara adım attırıyor.

Olabildiğince kendine özgü, bir yanıyla da herkese ulaşan bir hitabın peşinde, kendi içsel evreninde lakin “aslında bir konu var”dan buraya gelinen yolda aynı ruhun parmak izleri, belli ki tüm bunlar Estrella’nın işleri.