Sazlar Blues Ruhu İçin Çalıyor: Ben Harper & Charlie Musselwhite “No Mercy In This Land”

1994 tarihli “Welcome To The Cruel World”den bu yana sağlam adımladığı müziğinin her aşamasında blues köklerine tutkuyla bağlı olduğunu hissettirdi Ben Harper.

Yorgun bedeni dinlendiren sıcak bir duşun yarattığı etkiye eş şarkılar çıkardı heybesinden her defasında.

Bir yanıyla da kariyeri boyunca etkileşimde bulunduğu, duygu ve kuvvetini birleştirdiği isimlerle işbirliğinden çıkan nefis çalışmalar ve adından söz ettiren işlerle konuk oldu gönül tahtımıza.

Charlie Musselwhite’da bu işbirlikçilerin en azılılarından. Karşılıklı ortak ruhu yakaladıkları, masalarındaki muhabbetin tadından yenmez olduğu isimlerin başında geliyor. Dostluklarından çıkarılacak reçeteler adeta şifa kaynağı. Hatta Musselwhite ve Harper ortaklığı genel takdir mekanizmalarının dikkatinden de kaçacak gibi değil. Öyle ki, bundan önceki çalışmaları “Get Up!” 2014’ün en iyi blues albümü kategorisinin Grammy kazananı.

İkili, bu kez de blues köklerine ve onun kalıcı ruhuna doğru yol aldıkları on şarkılık “No Mercy In This Land” adlı ikinci işbirliklerinin kaydıyla karşımızdalar. Bu dost meclisinde harlanan alevin yürekleri yakacağını tahmin etmek de güç olmasa gerek.

“No Mercy In This Land”, blues’un geçmişten gelen karbon ayak izlerine adanmış nefis parçalarla bezeli. Sade, dokunaklı ve geleneksel yapıyı resmeden, sözel içeriğiyle de dinleyeni samimi dünyasının içine çekiveren şarkılar bunlar. Şimdi, tüm bunları göz ardı edip Musselwhite’ın harmonikası ile Harper’ın vokal ve gitar işlemelerine kulak asmamak düşünülemez doğrusu. Üstelik, harmonika ve gitarın blues karakterinin en mühim yapı taşları olması bakımından taşıdıkları önem şüphe götürmeksizin burada da adına yakışanı yaparken.

Yani, hüzünse hüzün, isyandan bahsedilecekse, alası. Konu gerçekleri gözünün içine sokmaksa, lafı, “bu topraklarda merhamet yok” diyerek açmasından belli edecek kadar açık sözlü. Kısaca, bir kendini ifade etme şekli olarak müzik ve onun dalları içinde bu konuda belki de en etkililerinden blues’a adanan bir albümden ne beklenirse.

Ve başroldeki ikili kadehleri her tokuşturduğunda ortaya çıkan sesten belli ki blues ruhuna edilecek daha çok cümle olacak, sazlar daha çok çalacak. Hele ki, merhamet aramanın anlamsızlığı her geçen gün artarken.

What's your reaction?

tr_TRTurkish