Roman, şiir ve oyunlardan esinlenerek hazırlanmış yemek tarifleri: EDEBİ ZİYAFET
Bu kitapla birlikte ‘değişmez’ gözüyle baktığınız birtakım şeyler değişebilir. Hem de kolaylıkla! Mesela, bundan sonra eve geldiğinizde ortalığı saran muhteşem yiyecek kokularının hangi edebi eserden geldiğini bulmaya çalışabilirsiniz.
Cezbedici çağrının kaynağı, Narnia Günlükleri – Aslan, Cadı ve Dolap’ta zavallı Edmund’un aklını başından alan Türk lokumları mı, yoksa Shakespeare’in sevimli oburu Falstaff’tan alınan ilhamla hazırlanmış, salsa soslu ızgara somon mu? Belki de o çok meşhur, kızarmış yeşil domateslerdir sizi bekleyen?
Yemek ve okumak, hayranlık uyandırıcı bütünlüğe sahip iki hazdır.”
- S. Lewis
Edebiyatta karakterleri anlayıp haklarında bir karara varmanın yollarından biri de neyi, nasıl yediklerine bakmaktır. Nihayetinde karakterlerin yemek hakkında düşündükleri, onları eşsiz kılan özelliklerdendir. Ancak sadece bu değil; karakterleri hangi yemeği nasıl pişirdiğine bakarak da tanıyabiliriz.
Edebi Ziyafet’in yazarı Jennifer Barclay, bu kitapta dünyanın dört bir yanında sevilen edebi eserlerdeki yemek sahnelerini gün yüzüne çıkarıyor ve yemeklerin tarifini paylaşıyor. Amacı da gayet basit: Edebiyat tutkunlarının sıkı bir edebi ziyafet çekebilmesi! Tariflerin asıl çeşnisi olan ‘atmosfer’i yakalamak istiyorsanız, onlara ilham veren eserleri okumayı unutmayın.
EDEBİ ZİYAFET’TEN “KALBİ KIRIK EDEBİYATSEVERLERE”:
Mutsuzluğa patates püresi kadar iyi gelen bir
şey daha yoktur.
[Heartburn, Nora Ephron]
RAHATLATICI PATATES PÜRESİ
When Harry Met Sally, Sleepless in Seattle ve Julie and Julia adlı filmlerin senaryolarını yazan kadının, ağlarken neye ihtiyacınız olduğunu bilmesi hiç de şaşırtıcı değil. Otobiyografik bir roman olan Heartburn’de, yiyeceklere olan ve herkesçe iyi bilinen düşkünlüğü, ana karakter Rachel’ın hayatını kazanmak için yemek kitapları yazmasıyla ön plana çıkmış, ayrıca bir zamparayla kötü bir evlilik yapmıştır. Nora Ephron, her çatalda biraz daha tereyağı eklemeyi öneriyor; ancak bu, işler gerçekten de çok kötü gidiyorsa yapılsın…
1 kişilik
Malzemeler
250 g patates
2 yemek kaşığı tereyağı
80 ml süt
Hazırlanışı
- Patateslere biraz tuz ekleyerek (ya da suya gözyaşlarınızı akıtarak) yumuşayana kadar haşlayın (sizinle aynı kıvama gelecek, kolayca paramparça olacak kadar yumuşasın).
- İyice süzün, sonra püre haline getirin, tüm hırsınızı o zavallı küçük patateslerden çıkarın.
- Sütü ve tereyağının çoğunu ekleyin, tuz ilave ederek tahta bir kaşıkla patatesleri ezin. Üzerine biraz daha tereyağı ekleyin, sonra favori kâsenize koyun ve iştahla yiyin.
- Bir süreliğine kendinizi daha iyi hissedeceksiniz, dünya daha güzel bir yer olacak.
JENNIFER BARCLAY
Jennifer Barclay, Oxford Üniversitesi İngiliz Dili ve Edebiyatı bölümünde eğitim aldı. Farklı yayınevleri için editörlük ve edebiyat ajanlığı yapan Barclay, işi dolayısıyla sıkça seyahat ediyor ve hem yerel lezzetleri hem de farklı coğrafyalardaki edebi zevkleri yakından takip edebiliyor. Gazete ve dergilerde yer alan gezi ve edebiyat yazılarıyla da tanınan İngiliz yazar, 2011 yılından bu yana Yunanistan’da yaşıyor.