Melih Esen Cengiz’in yeni romanı Paylaşılamayan Cinayet, Altın Kitaplar etiketiyle raflarda

Kraliçeler, Sultanlar  ve İmparatoriçeler……….

O’nun kefaretini  hangisi ödeyecekti?

 Yıl 2008.

Topraklarında güneş batmayan imparatorluğun Kraliçesi Türkiye’ye geliyor. Haşmetmeapa ülkemizde en üst düzeyde koruma  sağlamak için İstanbul Emniyetinde bütün birimler alarma geçmiş. Kraliçe en iyi şekilde ağırlanacak!

O telaş içinde, asırlar ötesinden bir koku yayılıyor dördüncü tepe Fatih’ten, sıradan günlerine boğulmuş kadim şehir İstanbul’a; belki katillerinin bile yüzünü görememiş kurbanların pes etmeyen küf kokusu. İmparatoriçelerin,  sultanların ve kraliçelerin gurur ve kibir dolu gölgeleri şehrin üstüne çökmüş, huzur içinde yatan evliya ve dedelerin ruhlarına yeni ortaklar gelmiştir!

Pierre Loti tepesinde aşık olduğu kadınla sakin bir hayat süren İstanbul Emniyeti Cinayet Büro başkomiseri Selim’in huzuru kabuslarla paramparçadır artık. Mazinin failleri tozlu tarih sayfalarında azimle izlerini kaybettirmeye çalışırken, kurbanların talihsiz ruhları genç adamın vicdanına  elemleriyle yapışmış, onu gece gündüz taciz etmektedirler.

Tarih Pierre Loti tepesinin tutkulu polisi ve karısına sırlarının kapısını aralayacak ve failleri gün ışığına çıkaracak mıdır, yoksa hiç umursamadan genç çifti kurbanların biçare ruhlarının ıstıra b dolu yakarışlarına terk mi edecektir?

*Sultan Abdülaziz ve Kraliçe Victoria

 Anlatılan,  bir Kraliçe  Türkiye’ye gelirken, Tarihin vicdanı ile Tarihin soğuk yüzünün hikayesidir.

Cennet ve cehennemin, hayallerin ve gerçeklerin hikayesi!

Ne failleri, ne kurbanları paylaşan!

Melih Esen Cengiz’den, Abdülaziz dönemi Osmanlı İmparatorluğu, 1950’ler İstanbul’u ve yakın dönemde geçen, sürpriz finaliyle okurları şaşırtacak bir polisiye roman…

 

What's your reaction?

tr_TRTurkish