Küçük Prens’i Tenine Kazıyanların Hikayesi
Fotoğrafçı Melissa Mey, Küçük Prens Tenimde ile en çok sevilen kitap karakterlerinden biri olan Küçük Prens’i tenine kazıyanları fotoğraflayıp hikâyelerini anlatıyor.
Bazıları içinde tutar yaşadıklarını, bazılarıysa kâğıda döker… Kimileri ise yaptırdığı bir tattoo ile anlatır hikâyesini. Yaptıranlar için ayrı, özel bir anlamı vardır tattoonun. Kimi sevdiği bir cümleyi dövdürür tenine, kimi kendi çizdiği bir figürü, kimi de sevdiği bir kahramanı… İşte Küçük Prens de bunlardan biridir.
Melissa Mey kendi gibi Küçük Prens’in hikâyesinden etkilenerek Küçük Prens tattoosu yaptıranları “Küçük Prens Tenimde” projesi ile bir araya getirip içindeki çocuğu hiç yitirmemiş büyükleri tek tek fotoğrafladı, hikâyelerini dinledi.
Sevinç Erbulak, Hazal Kaya, Yunus Günçe gibi ünlü isimlerin de yer aldığı bu projede hikâyeleriyle Türkiye’nin pek çok yerinden birçok isim var.
Sunay Akın, İnkılâp Kitabevi’nin yayımladığı Küçük Prens Tenimde’yi şöyle anlatıyor: “Küçük Prens, pek çok dile çevrildi. En çok farklı dile çevrilen kitaplar arasında ilk sıralarda. Melissa Mey’in kitabı Küçük Prens’in ‘tence’si… Böyle bir dil var mı, demeyin!? Çünkü, ‘beden dili’ diye bir gerçeğin varlığını sorgulamaya gerek yok. Böylelikle, insan bedenlerindeki Exupéry’nin resimlerini büyük bir araştırma ve titiz bir çalışmayla bir araya getiren Melissa Mey, Küçük Prens’in çevrildiği diller arasına bir yenisini eklemiş oluyor.”
Arka kapak yazısı:
Herkesin bir hikâyesi vardır. Bazıları kâğıda yazar hikâyelerini, bazıları sadece içinde tutar ve yaşar. Ama bazıları vardır ki, bir küçük resimle bedenine kazıyarak her an yanında taşır hikâyesini.
Küçük Prens Tenimde kitabını açtığınız andan itibaren onlarca fotoğraf görecek ve her bir fotoğrafta derin hikâyelere tanıklık edeceksiniz. Kim bilir belki birçoğu size kendi hikâyenizi anımsatacak.
Kolay değildir hikâyesini tenine kazımak; her an taşımak ve görmek. Unutmamak veya hatırlamak. Bu nedenle tattoolu insanlar hep biraz daha tuhaftır ve belki de hikâyeleri bir o kadar derin. Çünkü artık kâğıtlar, defterler yetmemiştir, tenleri şahitleri olmuştur anbean.
Hikâyesi tenlerinde olanlara ve Küçük Prens’i tanıyanlara…
* Bu bir çocuk kitabı değildir; içindeki çocuğu hiç yitirmemiş ama bedenleri büyümüş çocukların kitabıdır.