Konser Ruhunun Kitabı: Iron Maiden “The Book Of Souls: Live Chapter”
Konserler hem sahnedeki grup ve hem de izleyici için unutulmaz anlar içerir. Müzisyenler için enstrüman çalmanın, seyirciyle buluşmanın zirvesi dahası mesleğe adım atarken kurdukları hayallerin merkezidir. Diğer yanıyla da sesçisinden ışıkçısına, teknisyenlerden akla gelebilecek her görevliye kadar müzik sektörünün kalbi ve en önemli kalemidir. Bir de bu önemli anların kayıt altına alınma süreci vardır ki cerrahi titizlik gerektiren, matematik, fizik ve akustik gibi teknik bilgilerin iç içe geçtiği bir ustalık işidir.
Bazı gruplar için ‘tam bir konser grubu’ değerlendirmesi yapılır. Bu özelliğiyle öne çıkan grupların başarılı ve konuya damgasını vuran konser kayıtları kariyerlerinde önemli yerler tutarlar.
Müzik taihine göz gezdirdiğimizde ya da yelpazeyi biraz daha daraltıp konuyu rock müzik frekansına ayarladığımızda satış rakamları tavan yapan konser albümleri dikkatimizi çekecektir. İşin rakamsal boyutu bir yana bazı konser albümleri mevzunun gelenekselleşip koleksiyonların önemli ve aranan parçaları haline gelmesini sağlamışlardır. Deep Purple’ın “Made in Japan” albümü buna verilebilecek en iyi örneklerdendir. Çoğu kişi için ilk dinlenilen anın unutulmadığı etkiler barındıran efsane kayıtlardan biridir.
Buna paralel olarak en başarılı metal konser albümleri üzerine bir çalışma yaparsak şüphe götürmez bir ortak görüşle ilk sıralarda kendine yer bulacak albüm Iron Maiden’in “Live After Death” kaydıdır.
1985 tarihli bu albümün şarkı seçimlerinden performans, sahne tasarımına, dönemin şartlarını belirleyen kayıt kalitesinden onlarca yıl sonra dahi yansıttığı heyecana kadar yeri apayrıdır.
Ortaokul son sınıfta, mahallenin film kiralanan video kaset dükkânında kaydettirdiğim Live After Death konseri metal heveslisi bir genç için dönüm noktalarından biri olmuştur örneğin. O dönem şartlarında ancak yabancı müzik dergilerindeki fotoğraflar ile kafamızda canlandırmaya çalıştırdığımız konser atmosferleri, ulaşabildiğimiz ender video kasetler sayesinde unutulmaz saatler yaşatmaya yetiyordu.
Bruce Dickinson’un meşhur seyirci coşturma söylemi “scream for me Long Beach” bu konserde öne çıkmış ve sonrasında konserlerinin gerçekleştiği her şehir için uygulanan bir hitap olmuştur.
Maiden, kariyeri boyunca başarılı konser albümleri yayımlamış ve bu konudaki en mahir gruplardan biri olduğunu ispatlamıştır. Albüm turneleriyle veya zamansız favori parçaları çaldıkları turneleri belli döngülerle gerçekleştiren grup bu konuda da ayrıcalığını hissettirir. Tam bir konser topluluğudur Iron Maiden.
“A Real Live One”, “A Real Dead One” arada “Live At Donington”. “Rock In Rio”, Death On The Road“, ve “En Vivo!” gibi başarılı ve kült mertebesini hak eden kayıtlar Maiden için alışılmış bir durumu işaret eder. Her defasında âdeta konser ruhunun kitabını yazarlar.
“The Book Of Souls: Live Chapter”, Maiden’ın belki de yapmayı en iyi bildiği işlerden biri olan canlı performans konusunu manşete çıkaran son halka.
“The Book Of Souls” turnesi sırasında yapılmış bir seçkiye dahil oluyoruz. Aslında bu özelliğiyle 2009 tarihli belgesel “Flight 666”nın konser kısmıyla benzerlik taşıyor. Tek bir konsere değil tüm turnenin izini takiben farklı kıtalardan derlenen özel anlara konuk oluyoruz.
Sydney, Cape Town, Dublin, Montreal, Tokyo, San Salvador, Buenos Aires, Rio De Janeiro ve Trieste gibi farklı coğrafyalar ile Download ve Wacken gibi festivallerden seçilmiş coşku dolu anlar bunlar.
Kayıtta, turnenin temasını belirleyen son albümden altı şarkı yer alıyor. Albümün de açılışını yapan “If Eternity Should Fail” ve ardından “Speed Of Light”ın yanı sıra “Death Or Glory”, “The Red And The Black”, “The Great Unknown” ve “The Book Of Souls” son albümü taçlandırıyorlar. Toplam on beş şarkıdan oluşan kaydın diğer parçaları ise efsaneleşen Maiden hitleri. “Wrathchild”, “Children Of The Damned”, “The Trooper”, “Powerslave”, “Fear Of The Dark”, “Iron Maiden”, “The Number Of The Beast”, “Blood Brothers” ve “Wasted Years” turnede coşturdukları her şehirde olduğu gibi konser albümünde de dinleyiciyi ayağa fırlatacak ağır toplar oluyorlar.
Iron Maiden’ın ayak izlerini takip etmek konser ruhu kitabının renkli sayfaları arasında kaybolup bir süre için olduğumuz yerden uzaklaşmamızı sağlayacaktır.
Öyleyse kitap açılsın, konser başlasın.