Kırmızı Kedi’de Nisan ayı kitapları
Kırmızı Kedi Yayınevi, Nisan ayında 10 yeni kitabı okuyucuyla buluşturuyor.
Sait ile Sabahattin – Haydar Ergülen
Sait Faik Abasıyanık ile Sabahattin Ali Üzerine Yazılar
“Sanki iki yazar birbirlerini tamamlamak üzere yazmışlardır. Köyleri, kasabaları, adaları, kentleri paylaşmışlar ve ikisi de gerçekliklerini en çok da yazarken kavramışlar, varlıklarına en çok yazarken inanmışlardır. Yazmak için yaşamak kadar, yaşamak için yazdıkları da doğrudur.
‘Yazmasam deli olacaktım!’ diyen Sait’tir ama ‘yazmasam nasıl ölecektim?’ diye yazının karşısına ömrünü koyan da Sabahattin’dir…”
Geber Anne – Sezgin Kaymaz
Sezgin Kaymaz
“…kadının yüzüne doğru, yılan gibi tısladı: Geber Anne!”
Depremlere karşı durabilecek kadar sağlam, bir kanat hareketiyle yıkılacak kadar hassas bir ilişki.
O aşkı hali tek hamlede nefrete dönüştüren bir şüphe.
Sonrasında yeni hayatların olduğu bir ölüm…
Ölüsü dirisiyle, Sarı’sı Çomar’ıyla, birliği felaketiyle,
Ankaralı İsmailoğlu ailesinin zamandan bağımsız hikayesi.
Geber Anne, Sezgin Kaymaz’ın alameti farikalarından…
Şişedeki Adam Hiçoğlu’nun Serüvenleri Feyyaz Kayacan
Türk öykücülüğünün özgün imzalarından Feyyaz Kayacan’ın “hikâyesinin” başlangıç noktasıdır Şişedeki Adam. Kayacan, kitabın 1957 yılında yayımlanan ilk haline, daha sonra üç öykü daha ilave etmiş, 1969’da Hiçoğlu’nun Serüvenleri adıyla yeniden okura sunmuştur.
Türk öykücülüğünde gerçeküstücü yaklaşımın seçkin örneklerinden oluşan kitabında “gerçeküstücü ruh haliyle” bir dünya yaratır Kayacan.
Öyle ki, yıllar sonra yazacağı satırların, öykülerin, romanın tohumlarını eker bu kitabında! Bu sayede gerçek bir gerçeküstü bütünlük yaratır.
Feyyaz Kayacanın kahramanları ve onların büyülü dünyası, ayaklarınızı yerden kesecek.
Sonsuz Günbatımı – Fürug Ferruhzad
1965 yılında yaşamöyküsünü ünlü yönetmen Bertolucci’nin belgesel film yaptığı, şiirleri ve hayatıyla tüm dünyada “biricik” yere sahip adlardan Furuğ Ferruhzad.
Kısacık yaşamına rağmen (1935-1967) modern İran şiirinin en parlak temsilcilerindendir Furuğ.
Sonuncusu “tamamlanmamış” olmakla birlikte beş şiir kitabıyla önce İran’da sonra tüm dünyada ezilen kadınların sesi olmuş bir şair aynı zamanda.
Sonsuz Günbatımı, Furuğ’un tüm okuyanları etkisi altına alan duyarlılığıyla; insanı, doğayı, zamanı, mekânı derin şiir diliyle sorguladığı şiirlerinden ustalıklı bir seçki. Onat Kutlar ve hem Kutlar’ın hem de Furuğ’un yakın dostu Celal Hosrovşahi’nin seçtikleri şiirler ve ustalıklı çevirileri, şairin şiir dünyasını tüm yoğunluğuyla aktarıyor.
Sonsuz Günbatımı hacmen küçük ancak her kelimesi, her dizesiyle zihinlerinizde balyoz etkisi yaratacak bir kitap.
Yedinci Meleğe Dair Yedi Bahis – Michel Foucault
.. Tanrı’nın borazanını
çalacaklar. İşte tam o anda
yedinci melek kadehini
havaya boşaltacak.
Dünya Evi – Onur Caymaz
Ölü olduğu halde bize ışığı ulaşan adalar
Bilardoya hazır mısın mesela, pokere
Üstün ince ama üşümüyorum sevgilim
İkimizle on yıla daha hazır mıyız mesela
Kırmadan birbirimizi aşkta, ölümde
Benim o çok sevdiğim eski Yunancalara
Kırmızı taçlı salon çiçeklerine
Asacağız hepsini, hazır mıyız sevgilim
Çocukların okumayı öğrendiği iplere
Eşikteki Çocuk – Ebru Güzel
Instagram’da tween etiketi yazıldığında yetişkinleştirilmiş, cinselleştirilmiş ve şöhretleştirilmiş yüz binlerce kız çocuğunun paylaşımlarına rastlanır. Bijuteriden bikiniye, dudak parlatıcısından gece uyuma gözlüğüne kadar her bir ürün, cinsiyetçi bir “kız çocuğu kültürü”ne özgü simgelerle bezelidir.
Şöhret şekerine bulanık paylaşımlarla #tween(s),’ “ne çocuk ne ergen” arada sıkışmış; “eşikteki çocuk”tur. Türkiye’de tween fenomen dünyaya oranla çok az, paylaşımlar daha ölçülü; ama fenomen olma arzusu çok yüksek! Keza elinizde tuttuğunuz bu kitap Instaşöhret kimliğinin okullarda da taklit edildiğini ve onun getirdiği sembolik kapitalin özellikle de kolejdeki çocuğun sosyal statüsüne transfer olduğunu bulguluyor! Celebrity-endüstriyel kompleksinin bir ürününe dönüşen ve çocukluğun masumiyetinden koparılarak fetişleştirilen eşikteki çocuğun gösterdiği en üzücü gerçek ise: “Çocukluğun yitişi”dir.
Hayvan Hakları – Jean-Marie Coulon, Jean-Claude Nouet
Biri Avrupa Birliği Temel Haklar Ajansı’nda Fransa temsilcisi, deneyimli bir yargıç, diğeri hayvan sağlığı ve hayvanları koruma üzerine çalışan üniversite hocası bir patolog.
Soru-cevap şeklinde ilerleyen keyifli bir sohbet. Güncel tartışmaları yoklayarak, meseleye etik, hukuk ve bilimsellik ekseninde yaklaşan akılcı ve serinkanlı bir yaklaşım. Orta yolcu değil, tam bir ortak yolcu kafası.
Hasan Tahsin: Yürekler Selanik-Ve İşgal İzmir’den Hatıralar – Yaşar Aksoy
Türkiye’nin emperyalizme karşı direniş tarihinden çarpıcı sayfalar eşliğinde, Şehit Gazeteci Hasan Tahsin’in, Selanik’ten Paris, İsviçre, Romanya, Londra ve İzmir’e uzanan fırtınalı yaşamı…
Selanik’in yetiştirdiği ve İzmir’in işgalinde düşmana ilk direnişi göstererek şehit olan bir sosyalist vatanseverin fırtınalı hikâyesi…
Şairin dediği gibi, tüm zamanların şehitleri için;
Sana dar gelmeyecek makberi kimler kazsın
“Gömelim gel seni tarihe” desem sığmazsın
Tüllenen mağribi, akşamları sarsam yarana
Gene bir şey yapabildim diyemem hatırana
– Mehmet Akif
Kendine Hep Saldır, İnsan – Georg Christoph Lichtinberg
Lichtenberg’i birçok aforizma yazarından ayıran özellik, dünyayı gözlerken, yazarken, etten kemikten bir insan olduğu gerçeğini bir kenara bırakmayışıdır. Darmstadt’ın Kamburu geldi, doğrulun!
“Beni güzel olanı bilmediğim için acayip olanın peşinden koşuyor sanırsın; hayır, sen güzeli bilmediğin için ben acayibi arıyorum.”