Haftanın Kitaplığı – 25 Şubat 2019
Okuyacak çok kitap var seçmek zor diyorsanız yeni çıkan kitaplar arasından yaptığımız derlemeye bir göz atabilirsiniz.
KEDİ MURR’UN HAYAT GÖRÜŞLERİ – E.T.A. HOFFMANN
Besteci Johannes Kreisler’in anılarını kaleme aldığı elyazmalarını, Murr adında bir ev kedisi ele geçirir. Murr, edebi hırsları olan bir kedidir ve parlak fikirleri vardır. Sözgelimi bestecinin elyazmalarını, kendi hayat hikayesini kağıda dökmek üzere müsvedde olarak kullanmak, bunlardan biridir. Kedi Murr’un ve orkestra şefi Kreisler’in biyografileri işte böyle iç içe geçer, birbirine karışır.
ULUSAL GASTRONOMİ VE TÜRK MUTFAĞI – KOLEKTİF
Belirtmek gerekir ki bu eser bir yemek kitabı veya yemek reçetesi konseptinde hazırlanmamıştır. Örnek olarak verilen reçeteler ilgili kentlerin özgün yemeklerinin içerikleri ve hazırlanışları hakkında okuyuculara bir fikir verebilmesi açısından sunulmuştur. Farklı kaynaklarda farklı açıklamalarla ve porsiyonlarla geçen reçeteler, belirli bir standart sağlamak adına özellikle dört kişi üzerinden hesaplanmaya çalışılmış ve oranlar bilimsel rakamlar üzerinden güncellenmiştir.
KURMACANIN KIYILARI – JACQUES RANCIERE
Filozof Jacques Rancière’nin pek çok eserden hareketle kurmaca üzerine giderken bir yandan da Georg Lukács ve Erich Auerbach gibi güçlü yorumcularla diyaloğa girdiği kitabı Kurmacanın Kıyıları, Yunus Çetin’in çevirisiyle Metis Kitap etiketiyle yayımlandı.
Rancière; Honoré de Balzac, Edgar A. Poe, Rainer Maria Rilke, Marcel Proust, Joseph Conrad, William Faulkner ve W. G. Sebald gibi yazarların eserlerinden hareketle kurmacanın kıyılarını keşfe çıkıyor. Okurla şu sorular üzerine düşünüyor: Sosyal bilimlerde kuramların polisiye kurmacalarla bir ilişkisi var mı? Nasıl bir ilişkidir bu? Karl Marx Kapital’de neden komedya yerine tragedyayı tercih etmiştir? Gazete haberlerinde saf gerçekliği mi okuyoruz? Peki “gerçekçi” denen anlatılarda kurmacanın rolü ne? Ya anlatılardaki pencereler nereye açılır? Geleneksel olarak kurmacanın dışında bırakılan insanlar romana ve öyküye nasıl dahil edildiler?
PSİ, BİLİNÇALTINDAN GERÇEKÜSTÜNE – SELÇUK DEMİREL
Selçuk Demirel’in psikanalizin temel kavram ve durumlarından hareketle dünyaya salınmış bireyin ruh halinden kesitler sunduğu kitabı PSİ – Bilinçaltından Gerçeküstüne, Yapı Kredi Yayınları etiketiyle yayımlandı.
Demirel, Freud’un açtığı kapının eşiğinde, desen ve resimleriyle, bilinçaltı ile yalın gerçeklik arasında insanlık durumuna göndermelerde bulunuyor. Çizgi yoluyla kendisinin ve insanların varoluş sorunlarını anlamaya çalışıyor. Kitapta yer alan çalışmalara zaman zaman Freud, Jung, Nietszche, Poe, Pessoa, Lacan gibi isimler eşlik ediyor.
UZAK GECE RÜZGARI – RAİNER MARİA RİLKE
Alman dilinin geçtiğimiz yüzyıldaki en önemli şiirsel doruklarından biri olan Rilke, ülkemizde de geniş bir okur çevresinin başucu yazarları arasındadır. Uzak Gece Rüzgârı, uzun yıllara yayılan şahsî bir Rilke okumasının biriktirdiği şiirsel hatıradan inceliklerle dolu bir kesiti bir araya getiriyor. İnsan varoluşunun çok katmanlı belirsiz anlamını ve dokunaklı çaresizliğini, her biri çağımıza özgü tragedyalar sayılan Duino Ağıtları ve Orpheus’a Soneler yapıtlarıyla didik didik eden Rilke’den “henüz kesinlikle söylenmemiş-olan”a ulaşma yolunda “kendi derinliklerine inip kulak kabartan” elli lirik şiir. Stefan Zweig’ın, şairin ölümü ertesinde yaptığı, elinizdeki kitaba da aldığımız anıtsal Rilke’ye Veda konuşmasında belirttiği gibi “neredeyse imkânsız olanın, saf şairin … kristallerle sarmalanmış, anlamlı ve saydam” şiirleri.