Haftanın Kitaplığı – 11.12.2017
Okuyacak çok kitap var seçmek zor diyorsanız yeni çıkan kitaplar arasından yaptığımız derlemeye bir göz atabilirsiniz.
AMAZON’UN EFENDİSİ- MARCIO SOUZA
Luiz Trucco ona yaptıklarımı asla affetmeyecekti ve ölüm döşeğinde bile, Peru’nun Iquitos şehrinde bir akşamüstü yatağını evli bir kadınla paylaşmaktayken, hâlâ bana beddualar savuruyordu. O kaba kahkahanın anlamını çok iyi anlamıştım, deliliğin bir belirtisinden ziyade gizli zaferin bir işaretiydi o.
Dom Luiz Galvez, yüzyılın sonuna yaklaşıldığı dönemde yaşamış Brezilyalı bir gazetecidir.
Bir akşamüstü evli bir kadının penceresinden atlayarak kaçtığı sırada, yanlışlıkla Bolivya Başkonsolosu’nun hayatını kurtarır.
Siyasete attığı bu beklenmedik adım, hayatını sonsuza dek değiştirecektir.
Devrim tarihinde kısa soluklu fakat heyecan verici bir saltanat dönemini anlatan Amazon’un Efendisi, bugünün Latin Amerika’sında en yetenekli yazarlar arasında gösterilen Márcio Souza’nın ilk kitabıdır.
ÇEKİRGENİN GÜNÜ- NATHANAEL WEST
Çekirgenin Günü, Büyük Buhran sonrası Hollywood ve California’nın kavurucu güneşi altında kâbusa dönüşen Amerikan rüyası hakkında. Başarısız bir ressam, maço bir kovboy, saf bir taşralı, güzel ama yeteneksiz bir yıldızcık, fahişeler, horoz dövüşçüleri… Nathanael West, parlak yıldızların gölgesinde yaşam mücadelesi veren bir grup kaybetmeye mahkûm, umutsuz ve yozlaşmış karakterin portresini grotesk bir üslupla çiziyor.
Raymond Chandler’ın Büyük Uyku’su ve John Fante’nin Toza Sor’uyla aynı yıl yayımlanan Çekirgenin Günü, bu iki romanla birlikte Los Angeles’ı bugün hâlâ en iyi yansıtan başyapıtlardan kabul ediliyor. Unutulmaz kahramanlarından birinin Simpsonlar’daki Homer Simpson’ın isim babası olduğu, birçok yazara ilham veren roman 1975 yılında filme de alındı.
Birçok eleştirmenin İngilizcede yazılmış en iyi romanlar listesinde yer alan Çekirgenin Günü, gerçeklikle alay edip sahteliği yücelten, kendi ürettiği vahşi şiddetin kurbanı olan bir dünyayı tasvir edişindeki ustalığı ve sade ama sert diliyle zamansız bir roman.
“Döneminin, güneşin altında parıldayan bir polaroid fotoğrafı niteliğindeki Çekirgenin Günü, daimi bir kehanet.”
-Jonathan Lethem-
TEMİZ KAĞIDI – MUSTAFA ÇEVİKDOĞAN
Mustafa Çevikdoğan’ın kahramanları eğitimin, bürokrasinin, toplumsal baskıların yüzlerce yıllık enkazının altından ses veren öykülerinin ilk kez bir araya geldiği kitabı Temiz Kâğıdı, Can Yayınları etiketiyle yayımlandı.
Çevikdoğan bir kısmı daha önce çeşitli dergilerde yayımlanmış olan, incelikle işlenmiş on üç öykünün yer aldığı Temiz Kâğıdı’nda hicivli bir dille insanlara rutinlerini ve değer yargılarını sorgulatıyor. Bir şehir inşaat makinelerinin tekerleri altında can çekişiyor, bir ülke hiç bitmeyecekmiş gibi görünen bir kargaşa içinde kendiyle boğuşuyor. Cevaplar havada uçuşuyor ama kimsenin doğru soruları sormaya cesareti yok. Temiz Kâğıdı’nda, bu curcunada ezberleri bozulan insanların öfkeleri, kafa karışıklıkları ve kendilerine yeni ezberler oluşturmaları anlatılıyor.
Bir sabah uyandığında salonunun bir üçüncü nesil kafeye dönüştüğünü gören kadının evini geri alma çabası, otobüste arkaya ilerlemeyenlerle önde sıkışanların arasındaki bir kavgayla başlayıp tüm ülkeye yayılan büyük savaş, yemekte dilini ısırdıktan sonra bu unutulmuş organıyla aklına geleni söylemeye başlayan adamın yükselişi ve çöküşü, de da bağlaçlarını doğru yazanların yanlış yazanların zulmüne karşı organize olmak zorunda kalışı.
YAŞAMAK VE SEN – VOLKAN ÇELEBİ
Volkan Çelebi’nin kaleme aldığı Yaşamak ve Sen, felsefe kategorisinde MonoKL Kitap etiketiyle yayımlandı.
“Kalbinde hayatın özünü, parlayan an’ı, sana senden bir hayat bahşeden o güzel akışı saklamak. Taşarak her an olan, her şimdiye varan o an’ı, o arındıran, o kaplayan, o dönen, o dönüştüren an’ı: o yaşamak vaktini saklamak. Her şimdide has kalbini, her şimdide gezinen ebedî kalbi saklamak.
Hayatın özünü anlayan, ona dokunan, onda dokunan, onunla birlikte devinen, onunla gezinen, hayata hür bağlanan, hayata âşık kalbini saklamak: kalbini korumak. Her zaman ve her zamanda kalbini yaşayan an’la, sana konuşan, seni sarıp sarmalayan an’la: seni başka yerlere taşıran engin an’larla, gerçeğin içinde uçuşan neşelerle ve hayallerle, kalbini başka var oluşlara taşıyan gizemli ve çarpıcı canlarla korumak. Keşiflerle ve kaşiflerle, vecdlerle ve vücutlarla, kalbi ortamlarla ve gezgin aşklarla, şiirlerle ve şuurlarla, doğanlarla ve doğayla, göklerle ve rüzgârlarla.
Öyle bir korumak ki, yol almak, yürümek, sıçramak olsun; uçmak, yükselmek, süzülmek, neşelenmek olsun; çarpılmak, kaybolmak, varmak olsun; bir kuşla tüm göklere varmak olsun; kendinden çıktığın dışarılarda başka içerilere, kendinden geçmelerde akışlara, kaybolup gitmelerde esrik tenlere varmak olsun. Öyle bir korumak ki, kalbini koruyan ağaçlara, göklere, kuşlara, patikalara, denizlere, nehirlere, yıldızlara, tüm esrik tenlilere: seni bir başka var edenlere, seni güzel ve mutlu bir hayatın ebedîliğine taşıyanlara saklanmak olsun.
Daima ve daimî bir saklanmak olsun: yaşayan bir saklanmak olsun.
Öyle bir yaşamak ki: parlayan ve yaşatan bir saklanmak olsun…
*
Ey sen: en güzel adı “sabah” olan…”
KIZ NATAMAM BİR ŞEYDİR – EİMEAR MCBRİDE
Eimear McBride’ın kaleme aldığı otobiyografik özellikler taşıyan ilk romanı Kız Natamam Bir Şeydir, Begüm Kovulmaz’ın çevirisiyle Can Yayınları etiketiyle yayımlandı.
Kitap, abisinin beyninde tümör oluşan bir genç kızın ailesiyle olan karmaşık ilişkilerini, ensesti, bu travmayı aşmak için aşırılıklara sapmasını, çocukluktan ergenliğe, ergenlikten yetişkinliğe geçme ya da geçememe sürecini yansıtıyor. Olayların, karakterin yaşına ve duygu durumuna göre zihindeki içses olarak aktarıldığı Kız Natamam Bir Şeydir, yazarın ilk romanı. Eimar McBride’ın eleştirmenlerin övgüsünü alan üslubu, ilk bakışta şaşırtsa da sayfalar ilerledikçe okur tarafından da benimseniyor. Roman, bu bilinç akışı biçemi ustalıkla kullandığı için, edebiyat tarihinde bu yöntemin ileri gelen adları James Joyce, Edna O’Brien ve Virginia Woolf gibi ustaların eserlerine benzetiliyor.
DOMBİLİ – JUDITH KERR
Judith Kerr’in yazıp resimlediği ve 1970’li yıllardan beri aralıksız yayımlanan resimli çocuk kitapları dizisi Dombili, hep kitap etiketiyle yayımlandı.
Berrak İdiman’ın İngilizce aslından dilimize kazandırdığı, okul öncesi çocuklar için kaleme alınan dizinin yayımlanan ilk üç kitabı Unutkan Kedi Dombili, Dombili ve Tavşancık ile Dombili Yeni Yılı Kutluyor oldu. Dört kişilik Thomas ailesinin Dombili adında çok sevdikleri bir kedileri vardır ve bu kedi her kitapta ayrı bir macera yaşar. Judith Kerr, kendi kedisinden esinlenerek Dombili kitaplarını yazmaya başlamış ve kedinin sahibi olan aileye soyadı ararken kocasının ilk adı olan Thomas’ı tercih etmiş.
UNUTKAN KEDİ DOMBİLİ
Dombili sevimli olmakla birlikte çok da unutkan bir kedidir. Yemek yediği halde yemek yediğini bazen de eve nasıl gireceğini unutan bu kedi, arada bir ailenin sabrını zorlar. Fakat bu unutkanlığı bir gece ailenin çok işine yarayacaktır.
DOMBİLİ ve TAVŞANCIK
Bir gün Dombili’ye bir hediye gelir. Bu hediye Tavşancık, çok geçmeden Dombili’nin en sevdiği oyuncağı olur. Tavşancık kaybolunca Dombili de ortadan kaybolur.
DOMBİLİ YENİ YILI KUTLUYOR
Dombili, yaşadığı evde alışılmışın dışında bir hareketlilik olunca bundan çok rahatsız olur. Gürültüden hoşlanmayan kedi, bir de yürüyen ağaçları görünce korkup çatıya çıkar. Dombili, yere inmek içinse çok farklı bir yol seçecektir.