Doğru Anlamlara Hassas Şarkılar: Paul Weller “True Meanings”
Boğaç Gökmen
“You Do Something To Me” ne zaman bir yerlerde çalsa kendimi genellikle aynı durumda bulurum. Ama hüzünlü ve düşünceli ama umutlu ya da kıpır kıpır eden belirsiz bir coşku hali.
Sayın Weller’in The Jam ve The Style Council sonrası solo kariyerine uzanan 40 yıllık süreç bu en temel duygu halleriyle özetlenebilir mi bilemem ancak, 60 yaşın olgunluğundaki Weller dinleyiciye öyle bir albüm hediye ediyor ki baş ucunuzdaki yerini şimdiden ayırın.
Albüm, akustik sadeliğin cazibesi ile kol kola giren şiirsel anlatıların yarattığı nefes alma sahası ve tüm bu lezzet bütünlüğüne düzenlemelerin iliklerine işlenmiş, belli belirsiz, ancak etkisi yerinde nefesli ve yaylıların dokunuşu sayesinde ayrı bir evren yaratmayı başarıyor.
Akustik işçilik bakımından akla ilk gelen müzik düşünürlerinden Neil Young, olmazsa olmaz Nick Drake olabilir lakin bu defa 60 yaşında bir Paul Weller’ın “True Meanings” başlığı altında doğru anlamlara yol aldığı akustik öykülere konuk oluyoruz.
Açılış parçası “The Soul Searchers” ile işin içine girmek hiç de zor olmuyor ve Villagers’dan Conor O’Brien’ın yazdığı sözlerin etkisinin de olduğu şarkı, dinleyiciyi gerektiği gibi kucaklıyor. Albümün en yakışıklı melodilerinden “Gravity”, nefis caz sahnelerinin eşliğinde akıp giden “Old Castles” ve ardından gelen “What Would He Say?”in şefkatli country dokunuşları ‘ne güzeldir yollarda olmak şimdi’ hissiyatının ateşini harlıyor âdeta.
Tam da albümün orta yerinde “Aspects” birkaç kez dönerken, Nick Drake’in “Pink Moon” sularında ıslanmamak ne mümkün ve belli ki ardından gelen şarkı “Bowie”nin bu çalışmada da bambaşka bir yeri olduğunu gösteriyor. “Wishing Well”de ise Neil Young etkisinde kocaman hayaller kaplıyor gökyüzünü.
“Movin On” ve “May Love Travel With You” dinleyici için birkaç favori filminin zihne kazınan sahnelerini taçlandırırken “White Horses” ile kapanan albüm, hem bestecilik hem de şarkı sözü yazarlığı bakımından ne mühim bir kişilik olduğunu bir kez daha belgeliyor bay Weller’ın.
Tüm bunlar yaşanırken, hassas, sıcak ve samimi şarkıların başrole soyunduğu bir dünyanın kapılarını aralayan Weller, âdeta doğru anlamların bunlar olduğunu işaret ediyor.
Bize de defalarca dinlemesi düşüyor, doğru anlamları aramanın hassas şarkılardan geçtiğini bir kez daha kavrayarak.