Jim James’den Ebedi Döngüye Sahip Bir Dehliz: Eternally Even
Klasik Amerikan rock damarlarına sahip grup ‘My Morning Jacket’ın gitar, vokal ve şarkı yazarı ‘Jim James’in ikinci solo albümü yayımlandı. ‘Eternally Even’.
‘My Morning Jacket’ın müzik kariyerinde ve beslendiği tabakalarının işlenmesinde en büyük pay sahibi şüphesiz ‘Jim James’.
Kendi solo projelerinde de mutlak bir titizlik ortaya koyması bir yana folk, soul ve klasik rock tavırlarını sarmaladığı oldukça özgün işler sergilediğini görüyoruz. İlk solo çalışması ‘Regions of Light and Sound of God’ı 2013’de yayımladıktan sonra bizleri üç yıl kadar bekletse de yaratıcı gücü ve yapımdaki kalitesiyle yeni albüm ‘Eternally Even’ beklentileri karşılıyor doğrusu.
‘Eternally Even’ yetmişler kostümüne bürünmüş, deneysel bir bakış açısıyla yazılıp çizilmiş istisnai bir çalışma. R&B ritimleri ve soul tavırlarının yanyana kullanıldığı birçok sahne barındırıyor. Tabiatıyla ortaya çıkan sonuç da ilgi çekici ve çözümlemesi keyifli bir dinleme süreci sunuyor. Bunlar kendi bütünlük ve atmosferi içerisinde nispeten karanlık bir şasi üzerine oturmuş birkaç defa dinlemeyi hak eden şarkılar. Çoğu yerde kulağa ters gelip birbirinin üzerine binen davul, klavye ve gitar melodi çarpışmaları dikkat çekiyor.
İlk şarkı ‘Hide In Plain Sight’ ile önümüzde açılan dehlizin içine doğru ilerlemeye başlıyoruz. Daha ilk solukta oluşan atmosferi çevremizdeki boşlukta hissediyoruz. ‘Same Old Lie’ ile uzayıp giden taş duvarlar arasında yankılanan sesleri takip ederek el yordamıyla ulaştığımız yerde ‘Here In Spirit’ var. Hip-hop vari ritimler de mevzu bahis bu defa. Ardından ‘The World’s Smiling Now’ adeta bir ödül misali beliriyor ki defalarca dinleyip birçok yedek soluğa sahip olmamızı sağladığı kesin.
Az sonra ‘We Ain’t Getting Any Younger’ın iki parçadan oluşan öyküsüne dahil olacağız. Bu noktada frekanslar kendini yenilemeye başlıyor ve eskitmiyor hikayeyi. Org melodisi yayıldıkça bir de yanına gitardan minimal bir melodi eklendiğinde sadece bir anlatıcıya ihtiyaç kalıyor. İkinci bölümle birlikte birçok şeyi hâlâ düzeltebileceğimizi ve bunun için gereken gücün içimizde bir yerlerde saklı olduğunu söyleyen anlatıcının sesini duyuyoruz âdeta. Yetmişli yıllardan bir gitar tonunun koluna takılan sıcak bir ritim ile ‘True Nature’ yabancılık çekmeyeceğimiz bir hissiyat veriyor ve devam ediyoruz.
‘In The Moment’ ile albüm bizi, biz de albümü çoktan ele geçirmiş durumdayız artık, süregelen tüm parçalarla birlikte aynı hizada genele doğru bir bakış atıyoruz. Dehlizin sonunda ne olabilir? ‘Eternally Even’ belki de ebedi bir döngü.
Mutlaka dinlenilmesi gereken bir iş olduğunu hissettiriyor ‘Eternally Even’. Kendi içinde tılsımlara sahip parçaların bir araya gelerek kendine özgü bir ahenk meydana getirdiği son dönemin önemli çalışmalarından biri.
Burada bırakamayıp dehlizin koridorlarında tekrar tekrar yürümek isteyebileceğiniz kadar.