Ayine Dönüşen Gecikmeli Doktor Randevusu: Dr. Skull ile 25 Yıl Sonra
Boğaç Gökmen
Seksenli yıllar ziyadesiyle idrak edilirken lise yılları geride kalmış, ardından üniversite sınavının ilk denemesi faciayla sonuçlandığından bir miktar ortada kalmışlığın yaşandığı, omuzlarda tonlarca ağırlığı hissedilen bir yıl olarak kişisel ajandama işleniyordu 1990 yılı.
Aynı yıl, Acıbadem taraflarında bir dost evinde müzik dinleme, hayatı istişare etme seanslarının birinde bir kaset ansızın tüm bu puslu ortamın merkezine oturacaktı. Ankaralı bir gruptu, Dr. Skull’dı ismi ve ilk albümü “Wory Zover” diye bahsediyordu arkadaş. O gün, o evden ayrılana kadar ve sonrasında bilmem kaç yıl, kim bilir kaç defa döndü durdu sağ olsun o emektar kaset.
Günler gelip geçiyor, Kadıköy ahalisinden olmanın tabiatıyla da Akmar’da fazlasıyla vakit geçiriyor, İstanbul içi ve dışı müzik havadislerine orada ulaşıyorduk. Dr. Skull‘ın Ankara, Hacettepe konserinden haberdar olup daha da meraka kapılmış, hayıflanmıştık. Şu adamları bir de canlı izleyebilseydik.
Doksanların ortasına vardığımızda, Dr. Skull üç albüm sonrası muayenehaneyi kapatacak ancak rock ve metal dinleyicisinin zihninin bir kenarında varlığını sürdürecek şarkıların tohumları yeniden filizlenecek bir ortam yakalayana değin değerini koruyacaktı. Üstelik, tekrar bir araya gelmesi gereken topluluklar, dönem olanaklarıyla sadece kaset formatında basılan albümlerinin CD ve plak olarak da yeniden yayımlanması istikametinde çene yorulan grupların da baş köşesinde yer alacaktı Dr. Skull.
Yıl 2019, Ocak ayının 24’üncü günü.
Beşiktaş semt merkezinde olağandan farklı bir atmosferin varlığı hissedilirken gökyüzünün karanlığa döndüğü ilk dakikalarla birlikte benzer heyecanları taşıyan rock ve metal dinleyicileri çekim merkezinin bulunduğu koordinatlarda bir araya geliyor.
Çok uzun zamandır lakırdısı yapılmış, hayali kurulmuştu Dr. Skull’ı sahnede izlemenin. Son günlerde ise böylesi geniş çaplı bir toplanmanın müsebbibi olan ve henüz dumanı tütmekteki Dr. Skull CD ve plak koleksiyon setleri dinleyici arşivlerine katılmaya başlamıştı. Üstelik Aptülika’nın çizimlerinin yer aldığı buram buram 90’lar kokan kapak tasarımlarıyla.
Hammer Müzik kaptanı Haluk Ataklı’nın üstün gayretleriyle yeniden yayımlanan albümlerle, uzun uğraşlar sonucu grup üyelerini ikna etmeyi başaran sevgili Çağlan Tekil öncülüğünde, desteğini esirgemeyen Vera Müzik Onur Şişman ve emeği geçen daha birçok kişinin dokunuşlarıyla vücut bulan bir hayalin âdeta taçlandırılacağı gece gelip çatmıştı nihayet.
Beşiktaş, Akmaz Çeşme Sokak’tan Abbasağa istikametine adımlarken üç kolun birleştiği İtalyanvari ufak meydanda toplananlar, doksanların ortasında nadasa yatırılmış bir hikâyenin yeniden sürümüne tanık olmak adına IF Beşiktaş’ın önünü rock’n roll’un türlü renkleriyle boyuyordu itinayla. Ankara’dan gelenlerin sayısı azımsanmayacak seviyedeydi. Özellikle de Dr. Skull’ın okuldan dönemdaşları, dönemi bizzat yaşamış olanlar ve yıllar içerisinde duyduklarını bu gece canlı kanlı yaşamak üzere olanlardan kurulu kitlenin oluşturduğu yaş yelpazesi geçen yılların ve yaşanmışlıkların kanıtı niteliğindeydi.
Anlaşılan o ki kimsenin hayli gecikmeli bu doktor randevusunu kaçırmaya niyeti yoktu. Girişte oluşan ve gittikçe yoğunlaşan kuyruk kapı önü sohbetlerini nihayetlendirip yudumları sıklaştırmayı gerektiriyordu zira tahmin edildiği üzere içeride yaşanacakların bir telafisi olmayabilirdi.
İçerisi tıklım tıklım, dj setin başındaki Şener Çetin’in peşi sıra yolladığı doksanlı yıllar yerli rock parçaları zamanda seyahat ihtimalini giderek yükseltiyordu. Yıllardır karşılaşılmayan kişilerle hasret giderilen, benzer rüyaları gören ve aynı müzik lisanına sevdalı dost yüzlerle bir arada olmanın keyfi salonun her köşesinde yaşanıyordu.
Açılışı, Dr.Skull üyelerinin yanı sıra gecenin diğer baş aktörü, fahri doktora ünvanlarını iki yıl önceki ilk Laneth Bir Gece’de elde eden Razor gerçekleştiriyor. Mikrofon başına geçen Başer Çelebi, verecekleri en kalabalık konser olduğunu ve gecenin akışının sürprizlere gebe olabileceğinin altını çizerek anahtarı çevirdiğinde “Gate of Brandenburg”un ilk notaları tarihi günlerinden birini yaşayan salonun her zerresinde yankılanmaya başlıyor.
Akabinde, “Princess” ve “Lonely Nights” ile gecenin derinliklerine doğru adımlar hızlanırken, neredeyse 30 senelik iki marş “Metal on Metal” ve “Rules for the Fools” tüyleri diken diken ediyor. İlk beş parçanın ardından Dr. Skull emektarları yavaş yavaş sahadaki yerlerini almaya başlıyor, Alper Yarangümeli “Little Beach” ile seyirciye hasret yoğun bir selam çakarken, “Way Home”un giriş ezgisiyle bu defa Murat Baştepe mikrofonun başına yanaşıyor. “On The Road”da Murat Ersöz yerini alırken, geçen iki şarkının doktorları geri vokale çekiliyordu. Eh, “Her Şey Yolunda” başlarken vokale Serdar Tuksal’ın geçmesi de doğal olsa gerek. Bir başka doksanlar marşı “Elim Cebimde” çalarken Alper davul, Mustafa Erman bas gitara geçiyor salondaki durulmak bilmez devinim kuvvetli bir koroya dönüşüveriyor, ses telleri de bu şarkıda kısılma emareleri göstermeye başlıyordu.
Artık tüm Dr. Skull kadrosu orjinal yerlerine geçtiğine göre “War is Over” zamanı. Yoksa gözyaşları mı o yanağından süzülenler?
Etrafa göz gezdirdiğimde, zamanı burada bir yerde dondurmak mümkün olsa keşke hissiyatı, şarkıya eşlik eden herkesin ortak vücut dili ifadesi. Sıradaki “Everyday Everynight”, hınzır girişiyle beraber ortamı bir punk arbedesine çeviriyor, beklenen şarkılardan biri olan “Sen”, Baştepe’nin ‘bu şarkıyı aşk şarkısı zannedenler olabilir’ göndermesiyle başlayıp bu defa Razor çalarken doktorlar vokale geçiyordu. Seyirciyi selamlayan topluluk, ayrılmak güç olsa da vedalaşırken Baştepe’nin mikrofona yansıyan ‘fazlası Ankara’da’ vurgusu umut edilen bir sürpriz açıklama olarak alınıp, Hacettepe M Amfisini işaret ediyordu, olur mu olur? Bir ara “Samantha”da çaldı sanırım, belki de kafamın içinde, şimdi çıkaramadım.
Kimsenin sonlanmasına gönlü olmayan dakikalar tüm gece yankılanan Dr. Skull tezahüratları eşliğinde, seyircinin tam anlamıyla bir rock’n roll ayinine çevirdiği gecenin sahne kısmı nihayetlense de cd, plak ve kasetlere bu unutulmaz gecenin mühürünü attırmak isteyenler için oluşturulan imza faslı da konser coşkusunu aratmayacak şekilde büyük ilgi odağı oluyordu.
Laneth, Hammer Müzik ve Vera Music Productions organizasyonuyla düzenlenen gece için bir tebrikler, hürmetler ve gönül borcu toplamı ortalarda uçuşurken, ülke rock camiasının mühim figürlerinin tanıklığında, katılan coşkun kitlenin şahitliğinde ve 25 senedir yolu gözlenen doktorların verdiği yetkiye dayanarak gerçekleşen bu unutulmaz akşam zihinlerde ölümsüzleşerek geçiyordu kayıtlara.
Tarihe not: Ayine dönüşen gecikmeli bir doktor randevusu, Dr. Skull ile 25 yıl sonra.
Fotoğraflar: Barbaros Pakar