Baş Ucunuzda Yer Açın: Elif Çağlar “The Art of Time” İle Huzurlarınızda

Eif Çağlar’ın yeni albümü “The Art of Time” geçtiğimiz günlerde yayımlandı.

Çağlar’a tuşlu çalgılarda Çağrı Sertel, akustik basta Volkan Hürsever ve vurmalılarda Ediz Hafızoğlu eşlik ediyor.

Çağlar, 2010 yılında yayımlanan M-U-S-I-C albümünden bu yana adından sıklıkla söz ettirdi, biz de hakkında çokça konuştuk. Ülkemiz caz şarkıcılığı konusunda iyi ki var dedirten güçlü isimlerden. Caz tabanında buluşturduğu deneyimler ile ustalık yolundaki müzik serüvenini keyifle izlemek bir zevk.

“The Art of Time” Çağlar’ın 3. albümü ve çalışmada yer alan sekiz parça da kendi imzasını taşıyor. Albümün dokusuna nüfuz etmiş bu harika trionun ve mikrofon başındaki Çağlar’ın hünerleri giderek artan lezzetler barındırıyor.

Çağrı Sertel’in elektronik piyanosu zaman zaman başrollerden biri oluyor fakat kimsenin birbirinden rol kaptığı yok. Yani şarkı neyi istiyorsa o. Kontrbas ve vurmalı birlikteliği standartların arzuladığı ahenkte akıp gidiyor. Bu ahenk elini taşın altına soktukça da şarkılara ekstra nefesler katıyor. Size de hafifçe kımıldayan sandaldan elinizi uzatıp suya dokunmak kalıyor âdeta.

Sözler, kalbi kırık ve hüzünlü rotalara sapsa dahi müziğin ferah titreşimlerinden kurulan köprülerle duygular arasında konforlu gidiş gelişler sağlanıyor. Çağlar’ın bestecilik hususunda üzerine çok şey koyduğu albümü defalarca dinleten şarkıların varlığıyla kanıtlanıyor.

“Delicate Calculation”ın tüm birimlerin efektif eşiliğiyle tansiyonu yükselttiği solo kısımlar, ilk andan itibaren zihinde yer eden melodik yapısıyla “A Sad Melody” ve “He Says Amor” albümün genel samimiyet dozunu işaret ediyor.

“Plate” ve açılış parçası “A Fool of You”da hissedilmesi kuvvetle muhtemel R&B ve Soul sosu, Çağlar’ın renkleri iyi karıştırabilmesinin de bir sonucu. “Locked” parçasından tam da bu mevzuda söz etmeli ve sesi açmadan önce saatin kaç olduğunu kontrol etmeli.

Albümün isim parçasına gelince. “The Art of Time” oyun için ne gerekiyorsa, sahada yapılması gereken ne varsa sözlerinden hareketle güçlü kuvvetli. Yeri gelince hızlanıyor ama yavaşlamayı da biliyor. “We Had Moons and Stars” ise ağırbaşlı ve saygıdeğer bir kapanış için emrinize amade.

Elif Çağlar müziğini başından beri takibine alan dinleyicinin masadan kalkmak istemeyeceği lezzetli bir sohbet, ilk defa tanışacaklar için de geçen zamanı telafi etmek isteği ile tabağı silip süpüreceği sekiz şarkılık, zamanın nasıl geçtiğini unutturan iştah açıcı bir davet bu.