Haftanın Kitaplığı – 25 Eylül

Okuyacak çok kitap var seçmek zor diyorsanız. Yeni çıkan kitaplar arasından yaptığımız derlemeye bir göz atabilirsiniz.

ARKADAŞ – YILMAZ GÜNEY

1975 yılında 12. Antalya Film Şenliği’nde En Başarılı İkinci Film ve En Başarılı Özgün Müzik ödüllerini kazanan Arkadaş’ın senaryosu, Onat Kutlar’ın film üzerine Yılmaz Güney’le yaptığı röportajla birlikte.

“Bugüne kadar Türk sinemasının belli bir mantığı vardı.Bu mantık, dramatik bir yapıyı gerektiriyordu. Bu yapıyagöre, hikâyede birtakım tek yanlı insanlar vardı. Örneğin insanlariyidir ya da kötüdür; kızlar vardır, sevilir; kızlar vardırsadece kötülük yapar; mutlaka olumlu kahraman niteliğinde“star” bulunur vb. Yani kalıplaşmış klişe birtakım tipler.

Oysa biz Arkadaş’a bakarken hayatın akışı içinde insanlarneyi yapıyorlarsa, onları kendi doğallığı içinde yansıtmaya,bu kalıplardan kurtulmaya çalıştık.”Yılmaz Güney

“Arkadaş, 1974-75 sinema mevsiminde göreceğimiz yerlifilmlerin en iyilerinden biri, belki de en iyisi… Yılmaz Güney,bu yapıtında, çağdaş Türk insanının duygu dünyasınıolağandışı inceliklerle dile getiriyor.”Selim İleri 

(Tanıtım Bülteninden)

KÜNYE: Arkadaş, Yılmaz Güney, İthaki Yayınları, 2017, 114 Sayfa 

 

BENİ HATIRLA – ROMİLY BERNARD

Wick Tate geri döndü! Psikopat koruyucu babasını hapse göndermeyi başaran Wicket, Dedektif Carson’ın şantajlarına yine boyun eğer ve kendini, üzerinde Beni Hatırla yazan bir genç kız cesediyle başlayan gizemli bir cinayet vakasının ortasında bulur. Bir yandan sevdiklerini korumaya, bir yandan da üstün hacker’lık yetenekleriyle yeni cinayetleri çözmeye çalışırken gizemli bir kaynaktan annesinin intiharına dair bilgiler edinir. Yaşananın aslında bir cinayet olduğundan şüphelenmeye başlayan genç kız, yıllardır kaçmaya çalıştığı azılı suçlu babasının yardımına muhtaç olur. Öte yandan yakışıklı Griff’i çaresizce kendinden uzaklaştırmaya çalışırken saplantılı hayranı tekinsiz Milo da adım adım peşindedir. Wick tüm tehlikelere rağmen hayatını saran gizemleri çözebilecek mi?

Beni Bul kadar gerilim yüklü ve heyecan verici bu devam kitabı, okurları meraktan çatlatacak.”

The Horn Book

(Tanıtım Bülteninden)

KÜNYE: Beni Hatırla – Romily Bernard – Pegasus Yayınları – 2017 – 360 Sayfa

 

TÜRLERİN KÖKENİ – CHARLES DARWIN

Charles Robert Darwin, 1859’da, bilim tarihinin günümüzdeki en güçlü kuramlarından biri olan evrim kuramını ve işleyişini açıkladığı Türlerin Kökeni’nde kendi çağını aşacak bir başyapıt ortaya çıkardı. Doğadaki gerçekleri alıp, kendi gözlem ve keşifleriyle birleştirip zenginleştirdi ve yaptığı deneyler, incelemeler ve açıklamalarla sarsılmaz ve birçok farklı açıdan desteklenecek bir yapıya soktu.

İnsanlığın binlerce yıllık, “Biz nereden geldik?” sorusuna ilk defa bilimsel cevap verebilmemizi sağlayan Darwin, bilim tarihinin seyrini tamamen değiştirdi ve insan düşüncesi üzerindeki etkisi muazzam oldu.

Evrimsel biyoloji, Türlerin Kökeni’nin yayımlanmasından bu yana geçen 150 yılı aşkın süre içinde Darwin’in açtığı yoldan gelişerek geldiği noktada artık hakkıyla yüzyılın bilimi olarak anılıyor. Ve bugün evrim, sadece biyolojinin değil, tüm modern bilimlerin bütünleştirici harcı konumundadır. Bu harç, insanlığın geleceğinin inşasının temeline de karılacak kuşkusuz.

Yaşamı böyle anlayan ve bu gezegen çekimin değişmez yasasına göre dönüp dururken, böylesine basit bir başlangıçtan en güzel, en olağanüstü sayısız biçimlerin türemiş ve türemekte olduğunu kavrayan bu yaşam görüşünde gerçekten yücelik vardır.” (Darwin)

Okuru işte bu yaşam görüşü ile tanışmaya davet ediyoruz.

(Tanıtım Bülteninden)

KÜNYE: Türlerin Kökeni, Charles Darwin, Çev. Öner Ünalan, Kor Kitap, 2017, 564 Sayfa 

 

ÖLÜLER NASIL DÜŞLER – LYDİA MİLLET

Kaybolup gidenlerin, insanlığın sorumsuzca katlettiği hayatların dünyasına sürükleyici bir yolculuk.

Ölüler Nasıl Düşler girişimcilik, hırs, başarı üzerine kurulu değerler sistemine çocukluğundan beri adapte olmuş, bildiği yolda emin adımlarla ilerleyen T.’nin altüst oluş hikayesi. Hayatı trafik kazasında bir tilkinin ölümüne sebep olmasıyla kesintiye uğrayan T. tilkinin cansız bedeninde salınan kızıl kuyruğunun peşinden koşarken, sahip olduğu her şeyi sorgulamaya başlayacak ve ne yaparsa yapsın bir türlü yakalayamadığı aidiyet hissini yabanın ıssızlığında ve tekinsizliğinde bulacaktır.

“Unut binaları, abideleri. Karanlığın uysallığına, yıldızlarla gezegenler arasındaki onca ışık yılına bırak kendini. Şehirler insan eseriydi ama o şehirlerin öncesiyle sonrasındaki, üstündeki, altındaki, etrafındaki dünya, uyuyan bir devin düşüydü; oralarda uyuyup düş gören ezeli ve ebedi tanrının, onun tecellisinin düşüydü. Hayatın özünde, atomda veya enerjide evreni düşleyen şey her neyse, ondan evrimin mucizeleri fışkırıyordu…

Öyle bir canlı çeşitliliği ki istediğinde vakur istediğinde öfkeli, hareketleri hem kibar hem de dehşetengiz, adeta ilahi göklerin tecellisi… insan aklı asla tamamına vâkıf olamayacaktı, olmamalıydı da. Zaman ilerledikçe düzlüklerden dağlar yükseldi, sonsuz sevgiyle mucizeler çoğaldı. O mucizeler hayvanlardı.”

(Tanıtım Bülteninden)

KÜNYE: Ölüler Nasıl Düşler – Lydia Millet – Kolektif Kitap – 2017 – 240 sayfa

 

BULUTLARA ŞİİR YAZAN ÇOCUK – BEHİÇ AK

Çok sevilen mizah ustası, yazar Behiç Ak’ın çocuk romanları koleksiyonu altıya ulaştı.Yaşasın Ç Harfi Kardeşliği! ile başlayan, Postayla Gelen Deniz Kabuğu, Eve Giden Küçük Tren, Bebek Annem ve Çatıdaki Gezegen’le genişleyen koleksiyon, Bulutlara Şiir Yazan Çocuk’la taçlandı. “Tektip çocuk” tehlikesine birbirinden farklı ve özgün çocuk karakterler yaratarak karşı duran sanatçı, modern dünyanın ve sosyal medyanın tekdüzeliğini, sıkıcılığını mavi bulutlarla dağıtıyor. İçinden şiirlerin, masalların ve hayallerin geçtiği roman, desenleriyle de okumayı keyfe dönüştürüyor.

Sevgican, bulutlarla haşır neşir, yağmur altında ıslanmayı seven, biraz içekapanık bir çocuktur. Ne Batu kadar zeki, ne de Erol kadar yaratıcı olduğunu düşünür… Artık kimse mektup yazmadığı için, çantasında sadece öteberi taşıyan postacı, Sevgican’ın aklına harika bir fikir getirir! Ama başkası bunu çoktan akıl etmiştir bile. Canı sıkılan Sevgican, şiirler yazıp sosyal medyada paylaşmaya başlar. Şiirleri, arkadaşlarını olduğu kadar ailesini de etkileyecek kadar ilgi görür…

(Tanıtım Bülteninden)

KÜNYE: Bulutlara Şiir Yazan Çocuk –  Behiç Ak – Günışığı Kitaplığı – 2017 – 160 sayfa

 

SÖZÇALAN KARANLIK – YASEMİN YAZICI

Yasemin Yazıcı’dan yeni bir öykü kitabı: SÖZÇALAN KARANLIK.

Sözü eksilten, bazen de yok eden karanlıkta şiddetin her türlüsüne tanık öykülerden oluşuyor Sözçalan Karanlık.

Zorunlu bir yalnızlıkla, toplumsal bir umutsuzlukta soluklanmaya çalışan öykü insanları, küçük mutluluklar için büyük trajediler yaşarken, geriye hep isyankâr sorular kalıyor. Neden böyle yaşanıyor? Böyle olmak zorunda mı? Bir oyun kâğıdı gibi dağıtılmış kimliklerin çatışmasında, karanlık tarafından tutsak ruhların öyküleri hepsi… Kadın ve çocukların ezildiği, erkeklerin fazlasıyla erk olduğu bir dünyada, birbirine benzemez yaşamlarıyla, aynı uçurumun kıyısında çırpınan insanlar…

Birey ve toplum arasındaki o kırılgan sınırda yazılan, duyumsanan öykülerle Yasemin Yazıcı edebiyatımızda karanlığa karşı kendi ışığını açıyor.

(Tanıtım Bülteninden)

KÜNYE: Sözçalan Karanlık, Yasemin Yazıcı, Nota Bene Yayınları, 2017, 128 Sayfa 

 

ZİHİN BELLEK VE TOPLUM – GEORGE HERBERT MEAD

Elinizdeki çalışma, George Herbert Mead’in 1927-28 yıllarında Chicago Üniversitesinde verdiği “sosyal psikoloji” derslerine dayanmaktadır. Bu ders notları Mead’in ölümüne müteakip bir araya getirilmiş ve ilk defa 1934 yılında yine aynı başlıkla yayınlanmıştır. Zihin, Benlik ve Toplum o günden bu yana sosyal bilimler ve felsefe alanın tartışmasız en büyük klasiklerinden biri olarak kabul edilmiştir.

Felsefi açıdan pragmatist gelenek içinde konumlanan Mead, ilk olarak, eylem açısından zihne atfedilen birtakım bilişsel süreçleri “doğal” olana geri iade eder. Bu açıdan bakıldığında iflah olmaz bir davranışçı ve evrimcidir Mead, ancak kendine özgü biçimde. Watson’ın tartışmalı ve indirgemeci davranışçılığını bir anlamda toplumla buluşturur. Toplum, sunduğu sembolik evren ve özellikle dil üzerinden, insanların fiziki nesnelere kurduğu ilişki üzerinde dahi etkili olur.

Kısacası, birey-toplum, iç-dış, zihin-beden gibi mekanik dikotomileri tanımaz Mead. Benlikler çoğuldur; toplumsal yaşamın karmaşık ve çok yönlü ağlarında, bireyler arası etkileşimlerle tesis edilirler. Esas olan ve incelenmesi gereken, bu deneyimlerin ve ilişkilerin bizzat kendisidir. Pragmatizmin diğer öncüleriyle ile beraber okunduğunda, Mead’in ilişkisel bir sosyal bilim geleneği için neden vazgeçilmez bir referans olduğu da böylelikle anlaşılabilecektir.

George Herbert Mead (1863-1931): Amerikalı sosyal psikolog ve filozof (pragmatizm). Sosyal Davranışçılık akımının gelişimi üzerinde merkezi bir etkisi olmuştur. Benlik anlayışı ve etkileşim vurgusu, özellikle Chicago ekolü üzerinden, sosyoloji ve sosyal antropolojide de geniş bir yankı bulmuştur.

(Tanıtım Bülteninden)

KÜNYE: Zihin ve Bellek – George Herbert Mead – Heretik Yayıncılık – 2017 – 334 sayfa

 

 

What's your reaction?

tr_TRTurkish