Film jenerikleri her zaman hikayenin tamamını anlatmaz.
Yönetmen bir film setindeki otoritedir. Stüdyo yöneticileri bir şeylere müdahale edebilir ve oyuncular da gerekli gördükleri yerde fikrini, talebini ortaya koyar ama bir filmin estetiğini şekillendirmek ve yüzlerce (veya binlerce) kişilik bir oyuncu kadrosu ve ekibi tutarlı bir vizyon için çalışır durumda tutmak nihayetinde yönetmene bağlıdır. Ama bu otorite bazen ortalarda görünmez. Aslında başka biri tarafından çekilen ve çeken kişinin adının jenerikte yer almadığı filmler de var. Buna hayalet yönetmenlik adı veriliyor. İşte hayalet yönetmenler tarafından çekilmiş beş film:
Poltergeist (1982)

1982 yapımı korku filmi Poltergeist‘in jeneriğinde yönetmen olarak merhum Tobe Hooper’ın (The Texas Chainsaw Massacre) adı yazar. Yapımcısı Steven Spielberg olan bir filmde Hooper’ın sette ne kadar etkili olduğu konusunda uzun süredir bir tartışma var. Hooper, Spielberg’in ikinci bir ekiple çektiği görüntülerin abartıldığını söyleyerek kontrolün onda olmadığını reddederken, birkaç oyuncu ve ekip üyesi ise Spielberg’ün sette fazlasıyla rol aldığını söyledi. Oyuncu Craig T. Nelson, 2022’de Vanity Fair’e “Spielberg daha çok uygulamalı bir yaklaşım benimsiyordu. Ama bu her zaman çok yaratıcı bir işbirliğinden kaynaklanıyordu. Bu konuda sette gerginlik yoktu. Daha önce hiç denenmemiş şeylerin nasıl çekileceğini belirliyordu” dedi.
JoBeth Williams da aynı fikirdeydi. “Tobe, Steven kadar deneyimli değildi. Steven’ın fikirlerine kulak veriyordu, çünkü bu aslında Steven’ın filmiydi. Eminim Tobe’un Steven’ın bu kadar aktif bir şekilde dahil olması yüzünden çileden çıkardığı zamanlar olmuştur ama bunu asla belli etmedi. İkisi de setteydi. Tobe yönlendirme yapardı, bazen Steven buna eklemeler yapardı veya başka yönlendirmeler yapardı, ama ikisinin bir kombinasyonu olduğunu söylemek adil olur, çünkü Steven kesinlikle aktif bir şekilde dahildi.”
Hooper, 1985’te Los Angeles Times’a konuşurken, tartışılacak fazla bir şey olduğuna inanmıyordu. “Bunu okuyana kadar herhangi bir tartışma’olduğunun farkında bile değildim. Film diğerleri gibi yayınlandı. Son derece yetenekli bir yapımcım vardı, yönetmen olarak işimi yapıyordum ve çok iyi anlaşan iyi arkadaştık. İkimizin fikren, yönetmen ve hikaye anlatıcısı olarak tarzımızla birbirimizi tamamladığımızı düşünüyorum” dedi.
Spielberg filmin vizyona girmesinden önce The Hollywood Reporter adlı bir gazetede Hooper’a yazdığı açık mektupta “benzersiz, yaratıcı bir ilişki” için teşekkür etti ve “basının işbirliklerini yanlış anladığını” söyledi. Los Angeles Times’a göre Spielberg, Hooper’ın yönetmenlik itibarını korumak isteyen Amerika Yönetmenler Birliği’nin (DGA) talebi üzerine bunu yaptı.
Tombstone (1993)

1990’ların başında ekrana gelen iki Wyatt Earp filminden biri olan Tombstone‘da Kurt Russell rol aldı. Ancak Russell’ın anlattığına göre filmde oyunculuktan çok daha fazla rolü vardı. Filmin orijinal yönetmeni Kevin Jarre çekimler başladıktan sonra işten çıkarıldı ve yerine daha önce Cobra’yı yönetmiş olan George Cosmatos geçti. Russell filmin ön prodüksiyonuyla yakından ilgilenmişti ve Cosmatos ekibe katıldığında daha büyük bir rol üstlendi.
Russell, 2006 yılında True West dergisine verdiği demeçt, “Filmi devralmamı istediler,” demişti. “‘Yapacağım ama adımı koymak istemiyorum. O adam olmak istemiyorum’ dedim… George’a {Cosmatos}, ‘Sana her gece bir çekim listesi vereceğim ve bunlar olacak’ dedim. George’un odasına gider, ona ertesi gün için çekim listesini verirdim, anlaşma buydu. ‘George hiçbir tartışma istemiyorum. İşte durum bu. İş bu!'” Russell, Cosmatos’a, o yaşadığı sürece bunu asla ayrıntılı olarak açıklamayacağını da söyledi; Cosmatos, 2005 yılında, Russell’ın röportajından bir yıl önce öldü.
Russell’ın filmde ne kadar etkisi olduğu belirsiz. Tombstone oyuncularından bir diğeri Michael Biehn kontrolün tamamen onda olduğunu reddetti. Biehn 2024’te “{Russell} yönetmedi,” dedi. “Komite tarafından yönetildi. Herkesin bunda bir payı vardı.”
The Time Machine (2002)
Guy Pearce bir zaman yolcusu hakkındaki klasik H.G. Wells romanının uyarlamasının başrolünü üstlendi. Yönetmen Simon Wells (romancının torununun torunu) filmin yaklaşık dörtte üçünü birkaç ayda çekti. Bitime 18 gün kala Wells yorgundu ve filmden çekildi ve yerine Gore Verbinski (Halka, Karayip Korsanları) geçti. Ama filmde sadece Wells’in ismi geçti.
Wells, 2001 yılında Entertainment Weekly’ye verdiği demeçte “Mumu iki ucundan yaktığınızda hiç mum kalmadığı belli bir noktaya ulaşırsınız” dedi.
2024 yılında Kingdom of Dreams podcast’ine konuşan Wells, Verbinski’nin DreamWorks yöneticileri ve yapımcıları Walter Parkes ve Laurie MacDonald için The Mexican‘ı yeni bitirdiğini söyledi. O film iyi gitmediğinden Wells’in ayrılması gerektiğinde bir başka DreamWorks yapımı olan The Time Machine’de yardımcı olmak istedi.
Wells “Aslında araya girip bunu adı geçmeden yapmayı teklif etti, çünkü Walter ve Laurie’ye borçlu olduğunu hissediyordu. Yani filmin sonunun muhtemelen dörtte biri ila üçte biri kadar bir kısmı Gore Verbinski’nin eseri. Filmin başında kullanılan stil ve yaklaşımı takip etmek için çok çalıştı” dedi.
The Swimmer (1968)
Aynı adlı John Cheever kısa öyküsünden uyarlanan The Swimmer evine giderken birkaç özel havuza girerek hem teselli hem de çatışma bulan orta yaşlı bir adamın (Burt Lancaster) hayatına gerçeküstü bir bakış sunuyor. Filmin yönetmeni Frank Perry olsa da bazı sahneler efsanevi bir kariyere (Tootsie, Out of Africa) sahip Sydney Pollack tarafından çekilir. O zamanki haberlerde bunun sebebinin Perry’nin müsait olmaması olduğu yazılır. Daha sonra Perry daha asıl nedeni açıklar. Lancaster, Perry’nin kovulmasını sağlamış, Pollack da filmi tamamlamak zorunda kalmıştır. Filmde “birçok hata yaptığını” kabul eden Perry, 1972’de “Çok zor ve çok acı vericiydi ama bu konuda hiçbir husumetim yok. Burt gerçekten çok tatlıydı ancak sözleşme bakımından benden daha fazla güce sahipti. Beni kovma hakkı vardı ve yaptı” dedi.
Piranha II: The Spawning (1981)
Meşhur Piranha‘nın bu düşük bütçeli devam filminin çoğu Jaws taklidi Tentacles (1977) filmini de çeken İtalyan yönetmen Ovidio Assonitis tarafından yönetildi. Filmin yönetmeni Assonitis başlangıçta filmi yönetmesi için genç bir yönetmen tutmuştu. Genç yönetmen sadece birkaç gün sonra programın gerisinde kalınca Assonitis onu kovdu ve daha sonra “aceminin” su sahnelerini yönetmesine izin verdiğini ve diğer diyaloglu sahnelerin çoğunu kendisinin yönettiğini söyledi.
Assonitis yönetmenin çok fazla umut vaat etmediğini düşünmüş olabilir ama yanılmıştı. Kovulan adam James Cameron’dı. Cameron 1991’de “Teknik olarak o filmde yönetmen olarak adım geçiyor ama sadece iki buçuk hafta sonra yerime İtalyan yapımcı geçti. Beni kovdu ve aslında beni işe aldığında yapmak istediği şeyi yapıp işi devraldı. Ne olduğunu çok daha sonra anladım. ‘Aman Tanrım, iyi bir iş çıkardığımı düşünüyordum’ dedim. Ama neleri bir araya getirdiklerini gördüm ve gördüklerim felaketti. Daha sonra yapımcı adımı filmden çıkarmak istemedi çünkü sözleşmeye göre bunu bir İtalyan ismiyle yapamazlardı. Bu yüzden ne yaparsam yapayım ismim orada kaldı. Filmde biraz yönetmenlik yaptım ama bunun ilk filmim olduğunu düşünmüyorum.”
Cameron ise yönetmenlik kariyerinin başlangıcını genellikle Terminatör (1984) olarak adlandırıyor.
görsel: sutiporn somnam/GettyImages
mental floss