Wordle Psikolojisi: İnsanlar neden bu viral kelime oyununa bağımlı hale geldi?
Wordle, beynimizin hem dil hem de mantık bölümlerini harekete geçirir ve kazansak da kaybetsek de bize sağlam bir dopamin takviyesi sağlar.
Son birkaç hafta ya da ayda sosyal medyaya ne zaman girseniz, insanların garip, küçük, yeşil-sarı ızgaralar paylaştığına şahit olabilirsiniz. Birlikte büyüdüğünüz arkadaşlarınız ya da Hollywood ünlüleri olsun, herkes Wordle puanlarını yayınlıyor. Zamanımızın son moda oyununun henüz bağımlısı değilseniz, sadece bir deneyin. Kısa sürede olma ihtimaliniz çok yüksek.
Oyunlar var olduğu sürece oyun eğilimleri ve takıntıları olmuştur. Yaşınıza ve yaşam evrenize bağlı olarak yo-yos, Rubik Küpleri, Farmville ya da Pokémon Go’yu hatırlayabilirsiniz. Ve şimdi bu çok uzun listenin sonunda “Wordle” var.
Peki Wordle’ın bu kadar bağımlılık yapma nedeni nedir? Oyun hangi psikolojik düğmelere basıyor? Hangi çılgın arzuları kaşıyor?
Bir moda yaratmak
Wordle, kelime oyunu ve mantık bulmacasının ilginç bir karışımı. Scrable ve Sudoku’nun dijital bir aşk çocuğu varmış gibi düşünebilirsiniz. Oyun, beş harfli bir kelimeyi tahmin etme üzerine kurulu. Her tahminden sonra, doğru bir harfiniz olup olmadığını oyun size söylüyor. Tabii eğer doğruysa ancak yanlış harf konumdaysa sarı renkle gölgeleniyor. Tahmininiz doğruysa, sevindirici bir yeşil elde edersiniz. Cevabı bulmak için beş tahmin hakkınız var.
Oyunun yüksek popülaritesi göz önüne alındığında, “Wordle” ı ilk gördüğünüzde şaşırabilirsiniz. Çok platformlu, parıltılı bir mobil uygulamaya ya da hatta kendi internet sitesine sahip olmak yerine, çoğu insanın “Acaba bu doğru şey mi?” diye sormasına sebep olacak bir URL alırsınız. Bunun nedeni, Wordle’ın New York merkezli yazılım mühendisi Josh Wardle’ın (Wordle’den yalnızca bir sesli harf ötede bir soyadı) bir projesi olması. Wardle ve ortağı, oyunu rahat bir eğlence olması için yarattı. Oyun Ekim 2021’de halka sunulduğu anda uçuşa geçti. Üç ay sonra Wordle 2 milyon kişi tarafından oynanıyordu.
Aklınız Wordle’da
Peki, Wordle neden bu kadar bağımlılık yapıyor? Sudoku ve Scrabble çok uzun zamandır var, yani bu tür oyunlar modası geçmiş değil mi?
İngiliz psikolog Lee Chambers’a göre cevap, Wordle’ın beynimizin hem dil hem de mantık kısımlarını harekete geçirmesi. Beynimiz bulmacalardan hoşlanmasının sebebi, üstesinden gelinmesi gereken bir meydan okumayı veya zorluğu temsil etmesidir. Bir oyun ne kadar sinir bozucu olursa olsun, onu yendikçe ya da kazandıkça aldığımız dopamin ödülü mutluluk vericidir. Zevk için yaptığımız şeylerin çoğu ve tüm bağımlılıklarımız sadece dopamin eksikliği içindir. Bu, Wordle’ın uyuşturucu maddelerle aynı olduğu anlamına gelmez, ancak beyin kesinlikle aynı mekanizmalarını kullanır. Wordle’ı tamamlamanın dopamin etkisi size zevk verir, çünkü dopamin, zevk almanın anlamıdır.
Aynı zamanda, kaybetseniz bile bir Wordle oyunu geri dönüş için itici güç haline geliyor. Hayal kırıklığının tatmin edilmesi gereken an bu. Kafesteki bir farenin umutsuzca bir kolu “sadece bir kez daha” vurmak için itmesi gibi, mağlup Wordle oyuncusunun da geri dönmesi gerekir. İkincisi, Wordle eve ödülsüz gitmenize de izin vermiyor. Kaybetseniz bile, cevap ortaya çıkıyor; bu, kazanmak kadar hoş olmasa da, yine de size bir tamamlanma ve tatmin duygusu verir.
Seni Yeneceğim!
Wordle’ın başarısının en azından bir kısmı, şüphesiz ki sosyal medyayla fazlasıyla uyumlu olmasında kaynaklanıyor. Paylaşılması kolay ve sarı-yeşil kutucukların hoş bir görüntüsü var. Dahası, ayırt edici renkli şekil, telefon ekranında yarı odaklı bir kaydırma sırasında bile yeterince göze çarpıyor. İnanılmaz başarınız hakkında övünmek ya da bulması gerçekten zor bir kelime hakkında yüksek sesle yakınmak da eğlenceli.
Sosyal medyada bir şey paylaştığımızda, aldığımız “beğeniler” ya da etkileşim oranıyla ödül yollarımız tekrar etkinleştirilir. Bize uyum sağladığımızı ve bir yere ait olduğumuzu söyler; her ikisi de varlığımız için iyidir ve her ikisi de beyinden hoş, küçük bir hormonal katkı alır. Sinirbilimci Sebastian Ocklenburg konuyu şöyle ifade ediyor: “Araştırmalar, sosyal medyadaki beğenilerin sosyal kabulün sayısal bir temsili olarak görüldüğünü gösterdi.”
Ancak Wordle’ın astronomik başarısı tek bir basit cevapla açıklanamaz. Evet, beyni ödüllendiriyor. Evet, zorlayıcı, ancak yapılabilir. Evet, sosyal medyada paylaşmak kolaydır. Ancak, internetin arka odalarında ve bilinmeyen kuytularında bunu yapan ama kaybolan milyonlarca oyun var. Başarı, sosyal medya çağında başarıyı getirir ve arkadaşlarınız bunu ne kadar çok yaparsa ve ne kadar çok insan onun hakkında konuşursa, sizin de o kadar çok yapma olasılığınız vardır. Josh Wardle ve onun Wordle’ı büyük bir akım yaratabildikleri için çok şanslılar. Ve dünya çapındaki çalışanlar muhtemelen bu yüzden üretkenliklerinden bir miktar kaybediyorlar.
görsel: Alexi Rosenfeld / Getty Images