‘The Witches’: Clint Eastwood’un İtalyan sinemasına yaptığı unutulmuş bir yolculuk

Avrupa’ya göç etmek ve bir yıldız olarak geri dönmek Clint Eastwood efsanesinin ayrılmaz bir parçası ancak Sergio Leone’nin Dollars üçlemesi çok önemli bir statü kazandığından oyuncunun eski kıtaya yaptığı yolculuk sırasında çektiği dördüncü ve son film genellikle göz ardı ediliyor ve bahsedilmiyor.

Kariyeri istediği hızda ilerlemeyen Eastwood sinematik yıldızlığa giden sıra dışı bir yol izlemenin bunu değiştirebileceğini düşündü. Haklıydı ancak o zamanlar dünyanın diğer tarafına taşınıp üst üste üç western çekmenin kariyerini şekillendireceğine inancı da tam değildi. Bir Avuç Dolar aktöre ilk büyük başrolünü verdi. Birkaç Dolar Daha ve İyi, Kötü ve Çirkin‘in üzerindeki toz duman yatıştığında Eastwood’a sonraki altmış yıl boyunca çok iyi hizmet edecek olan kişilik neredeyse sağlamlaşmıştı.

İsimsiz Adam’ sinema tarihinin en ikonik karakterlerinden biri ve başrol oyuncusunun bakışını, stoacı ekran varlığını, sessiz ciddiyetini ve grileşmiş karizmasını muhteşem bir etkiyle donatır. Üçü de bir İtalyan film yapımcısı tarafından yönetilen bu filmler İtalya, Almanya, İspanya, Avusturya ve daha birçok yerden oyuncu kadrosuna sahipti ve üçünün de ana çekimleri çoğunlukla Almería’da gerçekleşti.

Elbette bu filmlere İtalyan filmi yerine Avrupa filmi demek daha doğru. Ama Dollars üçlemesi sona erdiğinde ve Eastwood Hang ‘Em High, Coogan’s Bluff, Where Eagles Dare ve Dirty Harry gibi filmlerle kariyerini yukarı yönlü inşa etmeye devam etmek için memleketine geri döndüğünde, The Witches hızla ortadan kayboldu.

The Good, the Bad and the Ugly‘den sadece üç ay sonra, Şubat 1967’de The Witches yerel sinemalara girdiğinde filmde belirgin bir tempo farkı vardı. Hiç kimse Eastwood’u İtalyan neorealizm hareketiyle ilişkilendirmezdi ama işte oradaydı, Luchino Visconti, Franco Rossi, Pier Paolo Pasolini ve Vittorio De Sica’nın yönettiği bölümlerle beş yönlü bir antoloji filminde kendini gösteriyordu.

Franco Rossi, Eastwood’un ‘An Evening Like the Others’ filmini de yönetti. Bu film sadece revizyonist western’in yüzünün Bicycle Thieves‘i yaratmış auteur’ün yönetiminde kamera karşısına geçmesiyle değil, aynı zamanda dört kez Akademi Ödülü kazanan birinin tüm kariyerinin en üst metinsel performansı olarak günümüze kadar gelmesiyle de ilgi çekici bir eser olarak öne çıkıyor.

Bu bölümde Eastwood western türünü seven ve hatta kendisi ile karısı arasındaki kıvılcımları yeniden canlandırmak için silahşör kılığına giren bir kocayı canlandırıyor. Silvana Mangano’nun canlandırdığı Giovanna’nın evliliklerini kurtarma umudunun olmadığını fark etmesiyle işler pek de öyle yürümüyor.

Dollars üçlemesini herkes bilse de çoğu kişi Eastwood’un Avrupa’da dördüncü bir film çektiğini, aynı zamanda De Sica tarafından her hikâyenin büyücülük, batıl inanç ve doğaüstülük etrafında döndüğü bir çizgi roman antolojisinde yer aldığını neredeyse unutmuştur.

What's your reaction?

tr_TRTurkish