The Narcotix’in Yeni Albümü “Dying” Yayında

Besteci ve multi-enstrümantalistler Esther Quansah ve Becky Foinchas liderliğindeki, New York merkezli art pop grubu The Narcotix, ilk uzun metrajlı albümleri “Dying” ile huzurlarınızda.

Bu bir ses kolajı, ruh hallerinin, türlerin ve histerinin bir karışımı ve resmi şarkı yazma yapısını ters yüz ediyor. İkili beklentileri altüst etme konusunda her zaman yetenekli olurken, bu yeni albüm şaşırtıcı bir büyümeye ve kasıtlı bir vazgeçişe tanıklık ediyor.

Long Island City’deki GB’s Juke Joint’de prodüktör/mühendis Colin Monachs ile yakın iş birliği içinde çalışan ikilinin müzikal kimliği olgunlaştı ve alametifarikaları olan poliritmik mayaya görkemli piyano ve yaylı düzenlemeleri dahil edildi. Bu albüm, yaratırken saf kırılganlığı korumanın yaratıcı riski ve ödülü hakkında. Meditasyon, ezoterizm ve gerçeküstücülük temalarını günlük yaşamda araştırarak en içteki benlikle ilgili varoluşsal soruları ele alıyor. Müziğin liflerinde, çevrenin biçimsiz kullanımı yoluyla zamana ve sonik gerçekliğe meydan okuyan derin bir ruhani estetik dokunuyor.

Kayıt, sesli notlarda tasarlandı, okyanuslar ötesinde yazıldı ve ritim bölümü Adam Turay (gitar), Jesse Heasly (bas gitar) ve Matt Bent (davul seti) ile provalarda şekillendirildi. Quansah ve Foinchas güncellenmiş dosyaları ileri geri göndererek bir yandan mevcut fikirler üzerinde çalışıp bir yandan da yeni fikirler geliştirdiler. Sonuç olarak albüm, arayış içinde, huzursuz bir ruha ve bilinçli olarak parçalanmış bir yapıya sahip; tarzlar ve ruh halleri arasında zarifçe gidip geliyor. 2021 terihli bir önceki EP “Mommy Issues”ın daha geleneksel, şarkı odaklı tarzından bir ayrılış olduğu kadar, yeni bir şeyin soluksuz beklentisi.

Sırasıyla Fildişi Sahili ve Kamerun’dan Afrikalı göçmen ailelerin kızları olan Quansah ve Foinchas, zaman içerisinde koro senfonileri, math rock, soukous ve highlife gibi çok çeşitli ve uzak etkileri içlerine çekerek bunları benzersiz bir mercekle damıtıyor. Virginia Üniversitesi’ne devam ederken Sierra Leone’li gitarist Adam Turay ile tanışan ikili, ona bestelerini göstererek hem Grizzly Bear ve Stereolab gibi avant-pop müziğe hem de Koffi Olomide’nin karmaşık soukous gitar ritimleri ve Thomas Mapfumo’nun nabız gibi atan chimurenga’sı gibi Afrika müziğine duydukları ortak sevgi üzerinden bağ kuruyorlar.

Quansah, Foinchas ve Turay 2017’de Brooklyn’e taşınarak Batı Afrika esintili psiko-folk konseptlerini geliştirip ve şehirdeki çeşitli kulüplerde ve DIY mekanlarında çalıyorlar. Sonrasında Brooklyn’den SXSW’ye uzanan turlara, önemli siyasi çalkantıların ortasında Güney Amerika’yı dolaşıp bir yıl sonra da Bay Area ve Los Angeles’ta turneye çıkıyorlar.

Grubun tamamı ise şehirde geçirdiği birkaç yılın ardından bir araya geliyor. New England Konservatuarı mezunu Jesse Heasly ile Brooklyn’in “tuhaf rock sahnesinde” tanışan Narcotix, Heasly’nin basçılığı ve avangart duyarlılıklarıyla müziği ideal bir şekilde tamamlıyor. Ritim bölümünü tamamlayan Matt Bent ise Tony Williams ve Wayne Shorter’a olduğu kadar Aphex Twin ve SOPHIE’ye de sevgi duyan virtüöz bir caz davulcusu, DJ ve yapımcı.

ROTKA TV YAYINLARINI YOUTUBE ÜZERİNDEN İZLEYEBİLİRSİNİZ

Photo by Florencia Villa 

What's your reaction?