The Cult’ın Yeni Albümü “Under The Midnight Sun” Yayında
The Cult’ın altı yıl aradan sonra gelen yeni albümü “Under The Midnight Sun” dinleyiciyle buluştu.
İngiliz grubun on birinci stüdyo albümü olan “Under the Midnight Sun”, Pixies, Ghost ve Royal Blood ile çalışmalarıyla da bilinen yapımcı Tom Dalgety ile kaydediliyor.
2020’nin ağustos ayında, grubun 36 yıl önce ilk albümleri Dreamtime’ı kaydettiği Rockfield Studios’ta yapımcı Tom Dalgety ile kolları sıvamasının ardından pandemi şartlarının el verdiği ölçüde yavaş ilerleyen kayıt süreç iki yıla yayılıyor. Gubun yarısı Galler Rockfield’da, şarkıcı Ian Astbury ise ABD’de albümü uzaktan kaydediyorlar.
Bir özel detay olarak da albümün kısmen Ian Astbury’nin Finlandiya’daki Provinssirock festivalindeki deneyiminden ilham alması.
Astbury, yaz aylarında Kuzey Kutup Dairesi’nin kuzeyinde güneşin batmadığı gerçeküstü anlara tanık oluyor. “Sabahın üçü, güneş doğdu ve bu sakin anda bütün bu güzel insanlar vardı” diye yazıyor basın bülteninde, “İnsanlar çimlere uzanıyor, sevişiyor, içiyor, sigara içiyor. O akşam erken saatlerde sahnenin önünde sahneye çıkan çiçekler vardı. İnanılmaz bir andı.”
Albümün ruhani derinliği bakımından bu anlatıya kulak verirken genel soundu belirleyen ve diğer unsurların önüne geçmeyen orkestra düzenlemeleriyle de mevzubahis derinliklere doğru kulaç atmakta gecikilmiyor. Melodik yapının ve gitar işlemelerinin bir bütün olarak tam kıvamında uçsuz bucaksız manzaralara açılması da albümü bekleyen dinleyiciyi tatmin edecek mühim bir husus.
Açıklamalara dönecek olursak, Brian Jones, Brion Gysin, William Burroughs, Budizm, The Beats ve Age of Aquarius’tan ilham aldığı da belirtilen yeni albümde Astbury’nin bu özel deneyiminin kendini gösterdiğinin altı çiziliyor. Grubun belirttiği üzere, albümün kapsayıcı mesajı, çoğu zaman müzik olan ortak deneyimlerde güzelliği bulmakla ilgili.
Astbury ayrıca küresel salgının albümün arkasındaki yaratıcı süreci nasıl etkilediği hakkında “Dünya durduğunda, gerçek zamanlı olarak yazmak, hesaplamak için bu anı yaşadım” diyor ve ekliyor, “Bu görüntü, bu anormallik, bu gece yarısı güneşinin altında olma hatırası beni buna mecbur etti. Yapımcı Tom Dalgety, sürecimize yeni bir müzikal şekil ve frekans getirmemize yardımcı oldu.”