Tati’nin Playtime filmi 50 yıl sonrayı öngörüyordu

50 yıl önce bu hafta, Jacques Tati’nin Playtime filmi vizyona girdi; Film izleyiciler arasında çok popüler olmasa da mimarlık öğrencileri için durum farklıydı. Tati’nin seti (ve hepsi de film için tasarlanmış bir setti) modernist bir harikaydı. M. Hulot, günümüzde birçok insanın olduğu gibi tamamen modern teknoloji ile sarmalanmış bir yerde dolaşıyordu.

playtime apartment building

Waterloo Üniversitesi’nden Terri Boake şunları yazdı:

Tati, modern kentin mimarisini, setini gri duvarlarla, parlak zeminler ve cam duvarlarla doldurarak yorumluyor. Tati, gösterişli modernitenin bayağılığını ve mimarinin birkaç temel yönünü modernitenin ortadan kaldırışını vurgular.

playtime apartment

Ofis benzeri daireler, günümüzdeki pek çok ev gibi sade, gri ve mahremiyetten yoksun.

Los Angeles Review of Books’da yazan Aaron Timms, “Playtime’ın yakın gelecekte bir toplumun değişen görünüşünü nasıl başarıyla öngördüğünü şöyle anlatıyor:

Modern ofis işinin prodüktivitesinin pandomiması, 7/24 bir hiper ilişki ağındaki yaşamın kendine has kinetik duruşu.

getting into cars

Aradan elli yıl geçti ve bu filmden yola çıkarak alınacak çok ders var. Tati gibi biz de bir bozulma döneminde yaşıyoruz; Kimse nasıl üstesinden geleceğimizden, nerede yaşayacağımızdan ve nerede çalışacağımızdan emin değil. Bizse hala adapte olmaya çalışıyor ve boğuluyoruz. Ve insanlar hala modern mimariden nefret ediyor. Playtime ile ilgili en dikkat çekici şey, küçük şeylerin nasıl değiştiğidir.

directory

elevator

view of city

treehugger.com

What's your reaction?