Tarkan Kaynar hazırladı: “Dizide distopya yılı: 2020’nin 25 dizisine bakış

Geride bırakmaya hazırlandığımız 2020 yılı, uluslararası dizi dünyasında yaşananlar ölçütünde doğal olarak karamsar yapımlarla bizi baş başa bıraktı. Geçmiş senelerdeki gibi çok ayıla bayıla bir dizi dönem geçirmedik. Bunda Covid-19’un büyük etkisi oldu. Özellikle insanlığı gelecekte nasıl bir dünyanın beklediği sorusuna tahminler sergileyen yapımlar ağırlık kazandı. Fakat geçmiş yıllardaki gibi bizi başladığında alıp sürükleyen, uykusuz bırakan diziler ortaya çıkmadı 2020’de. Bir tek Snowpiercer çok güçlü bir nüans olarak ayrı tutulabilir.

1- Snowpiercer – TNT / ABD / 6.7

2020’nin en sürükleyici, en sağlam dizisi. Yılında çekilmiş filminden uyarlanan dizi. Filmi çekilmiş olan bir distopyanın modern ve çok daha iyi bir dizi versiyonu. Dizinin hikayesinden heyecan duymak için umarım filmini izlememişsinizdir.

İklim krizi sonucunda dünyayı buz tutar. Milyarder bir tren inşa eder ve kompartımanları  milyonerlere satar.  Tabi 1000 vagonlu bu özel tren baştan sona sosyal sınıflara göre dizayn edilmiştir. Ve sistem faşizmi trenin genelinde uygulanır. Trenin kontrol bölümü devamında yüksek burjuva kesimi ve devamında eğlence sektörü ve köleler. Daha fazla spoiler vermemek için burada bırakıyorum. Mutlaka izlenesi heyecan ritmi yüksek bir dizi “Snowpiercer” 21 Ocak’ta ikinci sezona başlayacak.

2- Haunting of bly manor – Netflix / ABD /7.4

“Haunting of hill house” dizisinin ikincisi bu kez sadece korku olarak değil, dram ağırlıklı olarak çıktı karşımıza. Kimimizi hayal kırıklığına uğrattı, kimimizi çok etkiledi. Korku kadar aşk temasının da öne çıktığı, ihanetlerin yer aldığı bu “Haunting” versiyonunda anılarda gezinmeler de önemli ölçüde yer ediyor.

3- Sløborn – ZDF/ Almanya- Danimarka- Polonya/ 6.9

Distopyalar içinde fantastik öğelerden uzak, en gerçekçi olanı. Senaristleri arasında Erol Yeşilkaya’nın de yer aldığı dizi 2019’da çekilmiş olmasına rağmen salgın, maske, karantina gibi alışkanlıklarımızı hayatımıza sokan koronavirüsü geçen yıldan ön görmüş bir proje. Eylül ayında en çok izlenen dizilerden olan Sloborn, iki yaşlı insan cesedinin bir tekne içinde hayali Sloborn adasına yanaşması ile başlıyor. Ardından salgın ada sınırlarını aşmaya başlıyor.

4- La Valla – Netflix / İspanya / 6.7

Böyle bir dizi nasıl 6.7 IMDb puanında kalır anlamıyorum. Bana göre 2020’nin en başarılı dizilerinden birisi La Valla. Politik bir distopya olan dizi 2045’deki faşizmi İspanya’nın geçmişindeki Franco’nun yöntemleri ile geleceği anlatıyor. İki ayrı yaşam alanına ayrılan gelecek İspanya’sında halk artık cep telefonu kullanamıyor ve drone’lar ile kontrol ediliyor. Başroldeki Unax Ugalde’nin kötü oyunculuğu dışında tüm oyuncular başarılı. Sezonun son bölümü biraz apar topar finale koşturmuş olsa da 2020’nin distopya serisinin izlenmesini tavsiye ettiğim bir dizisi.

5- The third day – HBO/ ABD / 6.5

İlginç bir başlangıç ile sürükleyici bir dizi ümidi veren dizi üçüncü bölüm itibariyle gizemlerin dozunu artırarak sıkıcı bir hal alıyor. Bir adaya bağlanan su altındaki yolun günde sadece birkaç saat su üstüne çıkması ve sırlarla dolu adadan kaçma/kalma ikilemi dizinin konusu. Tabi çocuklardan beslenerek geleceği devam ettirme konusu da bu seneki dizilerde zaman zaman kendini gösteriyor (Bir diğeri için bkz: La Valla). The third day için Lost’tan kalan “diğerleri” temalı dizilerin Jude Law katkılı olanı diyebiliriz.

6- Bom Dia Veronica – Netflix / Brezilya / 7.6

Brezilya yapımı başarılı bir polisiye. Polis içinde kurum üstü güçlerin uyguladığı şiddeti ve gizli dosyaları araştıran idealist polis Veronica’nın mücadelesini izlerken yaşanan işkence ve sapkın olaylara, devletçe saklanan sırlara tanık oluyoruz.

7- Onisciente -Netflix / ABD / 6.1

La Valla’nın bilim kurgu ağırlıklı bir benzeri. Sistemin insanları drone’lar yoluyla 24 saat denetlediği, bu şekilde suça karşı güvenli olmanın özgür olmaya tercih edildiği, ama devletin suç karşısında kanıtları değiştirebildiği bir şehirde geçiyor. La Valla’da olduğu gibi iki ayrı kesimde yaşayanların şehri. Heyecan yapısı ve IMDb puanı La Valla kadar yüksek olmasa da ileride bizi beklemesi muhtemel bir yaşamın teorileri dizide detaylı olarak veriliyor. 

8- Tehran – Apple / İsrail / 6.9

İran ile İsrail arasındaki casuslar savaşının satranç hamleleri şeklinde süren durumu ile arka planda İran’ın muhalif gençliğinin özgürlük mücadelesi yansıtılıyor. Tabi İsrail yapımı bu dizi tek taraflı haliyle İran’a cevap dizisi hakkı doğuruyor. Bu gerçekleşmesi ne kadar mümkün sizlerin yorumuna bırakıyorum. Dizinin ilk birkaç bölümünde ritm düşük gelebilir ama ortadan itibaren seyirci için heyecan dozu epey artıyor. Özellikle Homeland sevenlerin tercih edebileceği bir dizi ki zaten başrollerde Shaun Toubde ve Homeland’in başarılı oyuncusu Navid Negahban rol alıyor.

9- Unorthodox – Netflix / Almanya / 8

Yayınlanması ile birlikte çok tavsiye alan bu dizide aslında öyle beklenilen etkiyi bulamıyoruz. Belki de dinin tabu ve baskıcı kurallarına yabancı olmadığımızdandır. Tabi bir mahalleye yerleşmiş hadisik yahudilerinin toplumdan izole yaşantısı, sıkı gelenekçi yapısı sadece ortama değil zamana karşı da direnmeleri  ABD’de geçince daha izlenir bir töre dizisi oluyor. 

10- The Sounds – CBS / Kanada, Yeni Zelanda / 6.0

The Sounds bu yılın dizilerinden The Third Day’in ritmine sahip. Ada / deniz ortamı, yerli halkın taşıdığı sırlar, gizemli suskunluklar, hesabı taşınmış geçmiş ve çocuklar bu iki dizi arasındaki ortak noktalar.

11- The Flight Attendant – HBO / ABD / 7.2

Akıcı bir polisiye komedi. Seksi bir hostesin istemeden bulaştığı bir cinayet ve devamında olayı çözmek zorunda kalması şeklinde özetlenebilir. Başrolünde “Big Bang Theory”den tanıdığımız Kaley Cuoco eğlenceli oyunculuğu ile yer alıyor. Dizi çeşitli ülkelerde geçtiği için bol bol turistik görsel yolculuklarda buluyoruz kendimizi. Dizinin akıcı konusu da seyirciyi boş bırakmıyor, diziyi keyifle izlettiriyor.

12 – Ratched – Netflix / ABD/ 7.3

Fragmanlarının etkileyiciğine, başrol oyuncusun önemine rağmen maalesef bir hayal kırıklığı Ratched. Başrolünde çok severek izlediğim Sarah Paulson  ( American Horror’dan tanıdığımız) olmasına rağmen, dönem dizisinin dekor, mekan, kostüm ve renklerini çok iyi sağlamasına rağmen konunun akışı maalesef zoraki gidiyor. Fragmanına aldanıp çok iyi bir dizi gibi bekliyoruz ama ilham aldığı film de düşünüldüğünde sadece güzel bir tablo olmaktan öteye geçemiyor Ratched.

13- Departure – Kanada- İngiltere – ABD – Almanya/6.5

Vizyon tarihi 2019 sonuna denk gelmesine rağmen bu yıla yayılmış bir gösterim takvimi olan Departure, hızlı ve etkileyici bir başlangıç bölümünün ardından tempoyu düşürmeden devam eden bir dizi. Pasifik üzerinde yok olan uçağı arayan özel bir ekip bu olaydan kar sağlayan sermaye sahipleri ile de mücadele etmek zorunda kalıyor. Aksiyonu ve polisiye yönü ile izlenebilirlik sahibi dizinin başrolünde Good Wife dizisinde yan rolde yer alan Archie Panjabi’yi görüyoruz.

14- Paranormal – Netflix / Mısır / 8.2

Netflix’in ilk Mısır dizisi. Hem de korku dizisi. İlk bölümü Murphy kanunları üzerinden sanki korku / komedi şeklinde başlayınca durumun başroldeki Ahmed Amin’in oyunculuğuyla ilgili olduğunu da görüyoruz. İlerleyen bölümlerde korksak da korkamıyoruz çünkü Amin hem tipi hem oyunculuğuyla buna engel oluyor. Yine de seyir zevkinden uzaklaştırmıyor. Tek bir bölümde kullanılan 3D efektler bütün tadı kaçırsa da yine de dizi mekansal anlamda ve Ahmed Amin’in oyunculuğu için izleniyor.

15 – A Teacher – Hulu

Başrolünde House of Cards’dan tanıdığımız Kate Mara’nın yer aldığı dizi aynı adlı 2013 yılına ait sinema filminden uyarlama. Atandığı lisede öğrencisi ile duygusal ve cinsel yakınlaşma yaşayan öğretmenin hem kendisinin hem öğrencinin içine düştüğü durum anlatıyor. Yirmişer dakikalık bölümlerden oluşan dizi çerez seyirlik tadımına sahip.

16- Bir Başkadır (Ethos) – Netflix / Türkiye / 8.8

2020′ nin sonlarına doğru dünya dizi alemine bizden bir bomba düştü ki bu bomba bizim ülkemizden, bizim insanımızı anlatan bir hikaye oldu. Yayınlandığı günden itibaren bir solukta izlenen dizi neredeyse bir ay boyunca gündemde yer aldı. İzleyicileri çok beğenenler ve hiç beğenmeyenler olarak iki keskin sınıfa ayıran dizi muhtemelen ikinci sezonunda birçok tartışmaya cevap verecektir düşünüyorum.

17- Queen’s Gamble – Netflix / ABD/ 8.9

1996 doğumlu Anya Taylor-Joy’un başrolünde olduğu dizi 2020’nin en başarılı dizilerinden biri. Küçük yaşta yetim kalarak yetimhaneye yerleştirilen okulun hademesinden satranç öğrenir. Matematik zekası üstün olan çocuk büyüdükçe yaşamının tümü satranç olmaktadır. Dizinin sanat yönetmenliği 60’ları çok iyi yansıtırken Anya Taylor-Joy’un oyunculuğu bu yansımaya lezzet katıyor.

18- Partisan – Warner Bros. / İsveç / 5.5

Organik tarım yapan bir komün ne gibi bir suçun içinde olabilir? Sorunun yanıtı komunün içine sızdırılan polisin araştırmalarıyla ortaya çıkıyor. Sezon finalini beğenmesem de keyifle izlenebilecek bir polisiye. Çiftlik sahnelerinde kullanılan Okay Temiz müziklerine dikkatinizi çekerim. Amerikan Variety Dergisi’nin 2020’de ABD yapımı olmayan en iyi 15 dizi listesi içerisinde Partisan da yer alıyor.

19- Upload – Amazon / ABD/ 8

Teknoloji ile harmanlanmış bir ölümden sonraki hayat hikayesi. Yaşamdan sonra yaşama sanal olarak devam etme hizmeti veren şirketlerin olduğu bir gelecekteyiz. Bu gelecekte de kaliteli sanal yaşamı yine para belirliyor.

20- The Outsider – HBO / ABD / 7.8

Heyecan verici bir polisiye. Neticede Stephen King romanından uyarlama. Cinayetlerin şüphelileri aynı anda farklı mekanlarda nasıl bulunabiliyordu? Bu soruya yanıt bulmak isteyen bir grup kanun insanı çıkmaza girdikleri noktada çareyi bir “İz sürücü”nün fantastik metodlarla görevi devralmasında buluyor. Oyunculuklar lezzetli şekilde sunulurken Başrollerde The Night of ve Queen’s Gambit dizilerinden bilinen Bill Camp de yer alıyor.

21- Next -Fox / ABD / 6.7

Yapay zeka çalışmaları sürdüren bir firmanın son üretimi olağanüstü yeteneklere sahiptir ama kontrolden çıkar. Kendine rahat hareket imkanı bulan “Next” isimli yapay zeka, insanları kullanarak suikastler düzenleyebilmektedir. Distopyayı farklı bir konuda ele alarak yapay zeka tehlikesine dikkat çeken dizi yılbaşına 5 gün kala ilk sezonu tamamladı ve ikinci sezona merak izi bıraktı. Akıcı ritme sahip “Next”in  başrolünde oynayan John Slattery, çılgın bilim ve iş insanı Paul LeBlanc’ın laf dinlemez  yapısı ile zaman zaman Fringe’deki Dr. Walter Bishop’u anımsatıyor.

22- The Sister – lTV / ABD – İngiltere / 5.7

Yılın son aylarında dört bölümlük mini bir dizi olarak ekrana gelen “The Sister” psikolojik gerilim tarzında başarılı bir yapım. Puanının çok daha yüksek olmasını beklediğim dizinin konusu ortak cinayet işlemiş iki kişi yıllar sonra görüşmek zorunda kalır. Çünkü cesedi gömdükleri yer inşaat arazisi olma sebebiyle kazılacaktır. Ama geçen bunca yıl sonra katillerden birisi bambaşka bir yaşam oluşturmuş olduğu için cesedi çıkarması çok kolay olmayacaktır.

23- Your Honor – Showtime / ABD /8.8

“Kvodo” adlı İsrail dizisinden uyarlanan Your Honor, yargıç/oğlu/ suç çemberinde bir hukuk davasını konu ediniyor. Dizinin başrolünde “Breaking Bad”in Walter White’ı Bryan Cranston yer alıyor. Dizi 10 bölümden oluşuyor ve geçtiğimiz hafta dördüncü bölümü yayınlandı. Bir yargıcın istemeden suç işleyen oğlunu mafyadan gizleme çabası olarak konuyu özetleyebilirim. İlerleyen bölümlerde merak unsuru arttıkça dizi daha da seyredilir bir hal alıyor.

24- Little Fires Everywhere – Hulu / ABD /7. 7

Imdb puanını hak eden bir dizi. Anne-kız çocuğu ilişkileri, sınıf farkı ve ırk ayrımı gibi üç nokta üzerinde bir çember oluşturan dizinin başrolünde

The Affair, Fringle, Dawson’s Creek gibi yapımlardan tanıdığımız Joshua Jackson yer alıyor. 

Fotoğraf sanatına ilgi duyanlara da kesinlikle tavsiye edeceğim bir dizi.

25 – El Cid – Amazon / İspanya / 6.0

İspanya’nın tarihi kahramanı Kastilyalı komutan Rodrigo Díaz de Vivar, yaniEl Cid’in çocukluğundan itibaren krallığı koruma savaşıyla geçen yaşamı anlatılıyor. Kara Murat’ın İspanyol versiyonu diyebileceğimiz dizinin başrolünde La Casa de Papel’de “Denver” karakteriyle tanıdığımız Jaime Lorente yer alıyor. Yeni yıla girerken 6. Bölümü de yayınlanan dizi taht savaşı çerçevesinde biraz Game of Thrones tadı da vermekte.

Tarkan Kaynar – Aralık, 2020