Sylvester Stallone’nin kariyerinin düşüş zamanları: Eye See You

Sylvester Stallone, Rocky‘deki o meşhur basamakları koşarak çıkması, First Blood‘ın sonunda gözyaşlarına boğulması, Expendables serisinde Bruce Willis ve Arnold Schwarzenegger gibi efsanelerle aynı perdeyi paylaşması gibi pek çok unutulmaz sinema olayıyla hafızalarımıza kazındı. Ünlü oyuncunun Hollywood’un DNA’sına kazınması göründüğü kadar kolay olmamıştı.

Stallone’un kariyeri 2000’lerin başında serbest düşüşe geçti. Get Carter, Driven, Avenging Angelo gibi projelerde yer alarak bazı kötü kararlar almış oldu ve kariyeri zarar gördü. Yönetmenlik hırsı da başarıyla sonuçlanmadı. Tupac Shakur ve The Notorious B.I.G arasındaki rekabeti konu alan projesi rafa kaldırıldı ve öncesinde önündeki yolu daima net gören oyuncu kendini bir anda sisler bulvarında buldu.

Aksiyon ikonu tabii ki sonunda itibarını geri kazandı ve şimdi efsanevi bir statüye sahip. 2019’da Variety’yle yaptığı bir sohbette karanlık günlerini düşünerek o dönem kariyerinin neden düşüşe geçtiğine dair görüşünü açıkladı: “Sanırım bunun nedeni belirli kariyer seçimleri konusunda gerektiği kadar titiz olmamamdı. Örneğin D-Tox (Avrupa dışında Eye See You olarak biliniyor) adlı bir film yaptım ve gerçekten iyi bir oyuncu kadrosu vardı, ama filme başladıktan bir hafta sonra yapımcılar yön değiştirmeye karar verdi ve film üzerinde bir bulut oluştu. Film iki yıl rafta bekledi ve bu da ‘Stallone bitti’nin başlangıcıydı.”

2002’de vizyona giren D-Tox’ta Stallone, Tom Berenger, Polly Walker, Robert Patrick, Jeffrey Wright ve Kris Kristofferson’la birlikte kamera karşısına geçti. Film I Know What You Did Last Summer‘ı da yapan Jim Gillespie tarafından yönetildi. Stallone filmde eski ortağını öldüren seri katili avlayan bir FBI ajanını oynadı. Universal Pictures test gösterimlerindeki performansından memnun kalmadığı için bazı çekimler yeniden yapıldı. Bunlar da sorunu çözmeyince DEJ Productions hakları satın alıp filme Eye See You adını verdi.

Ain’t It Cool News, filmin neden çok iyi performans göstermediği sorduğunda Stallone açık sözlülükle cevap verdi: “Bir film çok hassas bir yaratıktır. Herhangi bir olumsuz tanıtım ya da içsel sarsıntı bir filmin algısını ve stüdyonun filme olan güvenini bozabilir. Bilinmeyen bir nedenden ötürü orijinal yapımcı çekildi ve film anında hasarlı mal olarak kabul edildi; çekimleri bitirdiğimizde fazladan çekimler ve yaratıcı endişeler nedeniyle yönetmen ve stüdyo arasında ve sette sorunlar çıkmaya başladı. Stüdyo filmi aylarca rafta bekletti ve bir yıldan fazla bir süre sonra yeniden çekim yapılmasına karar verildi.”

Stallone test izleyicilerinin filmi iyi bulduğunu, bunun diğer raporların tersi olduğunu ve Ron Howard’ın filmin post prodüksiyonuna yardım ettiğini iddia etti. “Ama filmde ölüm kokusu vardı. Aslında dağıtımcının zemininde ölürken yukarı baktığınızda etrafımızda dönen selüloit akbabaları görebiliyordunuz.”

Netice itibariyle filmin bitmiş hali “Sylvester Stallone’nin popülarite tabutuna çakılan bir çivi daha” ve benzeri kötü eleştiriler aldı, ama bunun stüdyo müdahalesinden mi yoksa filmin düpedüz kötü olmasından mı kaynaklandığı belirsizdi. Stallone’nin kariyerinin düşüşte olmadığı ve aktörün sinema dünyasının gözüne girebilmek için biraz daha beklemesi gerekeceği yönündeki eleştiriler pek de yatıştırıcı olmamıştı.

What's your reaction?