1700’lerin sonlarıydı ve yazar Daniel Defoe uzaklardaki bir adada gemi kazası geçiren Robinson Crusoe adlı bir İngiliz maceracı hakkında kurgusal bir hikaye yazdı. Hikayede Crusoe hayvanlarla arkadaş oldu, yamyamlarla savaştı ve topladığı aletlerle kendisi için küçük bir ada sığınağı inşa etti. Robinson Crusoe o kadar büyük bir hit oldu ki kitabın ana karakterinin adı bugün bile hala macerayla eş anlamlı.
Modern maceracılara ve kimi tarihçiler Daniel Defoe’nun, Şili kıyılarında gemi kazası geçiren ve dört yıl boyunca ıssız bir adada (şu anda Robinson Crusoe Adası olarak bilinen) yaşamak zorunda kalan Alexander Selkirk adlı gerçek bir İskoç denizciden ilham almış olabileceğine inanıyorlar. Robinson Crusoe Adası yemyeşil bitkilere, izole bir şekilde evrimleşen eşsiz hayvanlara ve genellikle bulutlarla örtülü dağlara ev sahipliği yapıyor. Adaya ulaşmak için küçük bir deniz uçağına binmek zorundasınız.
Ziyaretçiler kano, şnorkelli yüzme ve balık tutma gibi sayısız geziye kaydolabiliyor. Bir kayanın üzerinde güneşlenen bir kürklü fok ailesinin yanından kürek çekmeye hevesli doğa severler, ufku tarayarak yakalanması zor Juan Fernandez Firecrown Sinek Kuşu’nun peşine de düşüyor. İnce siyah gagası ve canlı kırmızı tüyleriyle Firecrown muhteşem bir kuş.
Maceraya çıktığınızda iştahınız açılırsa Robinson Crusoe Adası’nın ana yerleşim yeri olan San Juan Bautista kasabası lezzetli taze ıstakoz servis eden nefis lokantalarıyla ünlü. Istakoz Robinson Crusoe Adası’nda o kadar önemli bir besin maddesi ki deniz uçağındaki koltuklar kimi zaman Santiago’ya giden canlı ıstakoz kargosu için kullanılıyor. Konaklama için ideal yerlerden biri olan Hostal Petit Breuilh de diğer taze deniz ürünlerinin yanı sıra bol miktarda ıstakoz sunuyor.
kapak fotoğrafı: depositphotos.com
unusualplaces
