Serkan Özkaya’nın Bekleyeceğiz Sergisi Galerist’te
“…derinden etkileyici bir deneyim.”—Brian Boucher, artnet
“Duchamp-sonrası, gerçek-ötesi bir çağda, [iyi bir hikaye] sanatın tek amacı olabilir”—Marc Mewshaw, The New York Times
“Banal bir vaka!”, “Amatörce!”, “Müstehcen bir parodi!”, “Yakışıksız!”; pek çok sanat eleştirmeni ve izleyicinin Duchamp’ın son yapıtı Étant donnés’yi (Verilmiş’i) tanımlamak üzere kullandığı sözlerden sadece birkaçıydı. Yapıt, özellikle daha önceki eserleriyle pek çok açıdan çeliştiği göz önüne alındığında, Duchampçıların çoğu için büyük bir hayal kırıklığıydı. Oysa tıpkı Calvin Tomkins’in de Duchamp biyografisinde belirttiği üzere, kendisiyle çelişmek, Duchamp’ın çalışma sürecinin hep bir parçası olmuştu.
Marcel Duchamp New York’ta 1946’dan 1966’ya kadar, tam yirmi yıl boyunca, son projesi olacak Étant donnés’nin üzerinde gizlice çalışmıştır. Bu yapıt, çok sayıda katmana sahip devasa bir yerleştirmedir. İlk katman, göz hizasında iki gözetleme deliği bulunan ahşap bir kapıdır. Kapının ardında tuğla bir duvar, üstündeki büyük delikle, hemen arkasındaki üç boyutlu bir tabloyu çerçeveler: ışıl ışıl bir şelalenin olduğu gerçekçi bir manzaranın önünde, elinde yanan bir gaz lambasıyla, çalı çırpı yığını üzerinde yatar vaziyette kısmen görünen çıplak bir kadın gövdesi. Gözetleme deliklerinden bakan izleyici, bir anda bu belirsiz sahne ile karşı karşıya kalan bir röntgenciye dönüşür.
Serkan Özkaya’nın bu gizemli eserle ilgili teorisi ise bunun sadece bakılacak bir dikiz gösterisi olmadığı, başlı başına bir projeksiyon aleti olduğudur. Özkaya’ya göre yerleştirme bir camera obscura (karanlık oda) şeklinde kullanılarak bir projeksiyon aletine dönüşmektedir. Kara kutudan yapılan, görüntüyü küçük bir delik yardımıyla ters yansıtan, ilkel bir fotoğraf makinesidir. Özkaya, neredeyse dört yılını, bu teoriyi Duchamp’ın yapıtı üzerine uygulamaya adamıştır. Çalışmalarında çoğunlukla sanatsal röprodüksiyonun doğasını sorgulayan ve sanat tarihinden eserleri yeniden üretmekten çekinmeyen bir kavramsal sanatçı olan Özkaya’nın, Étant donnés’nin kopyasını kurgulamak üzere kolları sıvamış olması hiç de şaşırtıcı değildir. Birebir ölçekli replikasını özenle üreten Özkaya, ışıkları söndürür ve bekler. …
Özkaya, söz konusu yapıtın birebir replikasını orijinal yapıtın tamamlandığı ve Duchamp’ın ölümünden sonra bulunduğu yer olan, New York East 11. Sokak’taki stüdyosuna yerleştirerek izleyiciye sunar. Bekleyeceğiz* (We Will Wait) sergisi ise, fotoğraflara, videolara, bir heykele ve Duchamp’ın stüdyosunun bir SG simülasyonuna yer vererek, ziyaretçileri Özkaya’nın teorisiyle tanıştırmayı amaçlar. Sergi Étant donnés’ye yönelik iki farklı bakış açısına: algılama ve projeksiyona odaklanarak galeri tarafından temin edilecek gizli bir araç yardımıyla gözetleme deliklerinden doğrudan üç boyutlu görüntüye bakış ve gözetleme deliklerinden yansıyan görüntüye bakış yaklaşımlarını incelemeye, düşünmeye ve ayrıştırmaya davet eder.
*Serginin ismi Bekleyeceğiz (“En attendons”) “Étant donnés”nin bir anagramıdır.
Bekleyeceğiz* (We Will Wait*)
3 Kasım – 02 Aralık, 2017
Küratör: Lal Bahçecioğlu
Galerist