SALT’ın Çalışma Grupları sunum ve yeni atölyelerle devam ediyor

SALT’ın Çalışma Grupları kapsamında Oda Projesi’nin yürüttüğü Dönüştürücü Bir Güç Olarak Bakım, Kız Kardeşlik ve Cadılık atölyesine 27 Ekim’de, dans ve performans sanatçısı, koreograf ve eğitmen Tuğçe Ulugün Tuna ile dansçı, koreograf ve eğitmen Aslı Öztürk konuk oluyor. 

Çalışma Grupları: Tuğçe Ulugün Tuna ve Aslı Öztürk Sunumu

“Bir Geçit Olarak Beden”

27 Ekim Salı, 19.30

SALT Online YouTube Kanalı

Çalışma Grupları kapsamında Oda Projesi’nin yürüttüğü Dönüştürücü Bir Güç Olarak Bakım, Kız Kardeşlik ve Cadılık atölyesine 27 Ekim’de, dans ve performans sanatçısı, koreograf ve eğitmen Tuğçe Ulugün Tuna ile dansçı, koreograf ve eğitmen Aslı Öztürk konuk oluyor. Bedenin “gerçeklik ve zaman kavramları arasında bir geçit” olarak konumlanması fikrinin tartışmaya açılacağı programda, sanatçıların hem dans ve performansları hem de gündelik yaşamlarından referanslar incelenecek. Programa, Tuna’nın “dişi bedene bütüncül ve barışçıl bir şekilde odaklanma”nın etkileri üzerine yapacağı bir sunum eşlik edecek.

Herkesin erişimine açık programı (Türkçe) takip etmek için:

www.youtube.com/user/SALTonlineistanbul

SALT’ın Çalışma Grupları ve atölyeler hakkında ayrıntılı bilgi için:

saltonline.org/tr/2257

Görsel:

“Hücre” performansından fotoğraf: Murat Dürüm (BomontiAlt / Dünyada Bir Köşe, 2017)

Konsept ve koreografi: Tuğçe Ulugün Tuna. Dans Sanatçıları: Pınar Akyüz, Ahu Kınoğlu, Begüm Balcıoğlu, Su Güzey. Müzik: Vahit Tuna [Melt 2008].”

Çalışma Grupları: Sibel Horada Atölyesi

Toprak: Bir Ölüm Dirim Meselesi

9 Kasım, 16 Kasım, 23 Kasım, 30 Kasım

Çevrimiçi ortamda sürdürülen Çalışma Grupları’nın Kasım ayındaki ilk atölyesi, ortak bir deneyim alanı olarak toprağı merkezine alıyor. Sanatçı Sibel Horada tarafından yürütülecek atölyede, permakültürden mikrobiyolojiye, mikolojiden nörobilim ve sosyal veri ağlarına uzanan okuma ve tartışmalar yapılacak. “Bir ilişkiler ağı olarak toprak” fiilî ve mecazi anlamlarıyla ele alınırken katılımcılar kendi ortamlarında toprak üretimi üzerine çalışacak.

Sekiz kişilik atölyeye katılım başvurusu için 4 Kasım gece yarısına kadar bu formun doldurulması gereklidir. Değerlendirme sonucu belirlenen katılımcılarla 6 Kasım günü iletişime geçilecektir. Program dili Türkçe olup atölye süresince İngilizce metinlerden de yararlanılacaktır.

Kentsel, arkeolojik ve ekolojik kültürler odağında kolektif ve bireysel tarihlere ilişkin çalışan Sibel Horada, sıra dışı nitelikte, rastlantısal ayrıntılarla örülü hikâyelerle “hafıza yitimi”ni sorguluyor. Hafızayı, hatırlama ve muhafaza eylemlerinin yanı sıra bir yeniden üretim ve dönüşüm süreci olarak gören ve bu bağlamda mekâna özgü enstalasyonlar üreten sanatçının Bir İç Mekân Bahçesi adlı sergisi, 2018’de Tütün Deposu’nda gerçekleştirilmişti.


PROGRAM

9 Kasım 19.00 Sunum: Sibel Horada ve Iraz Candaş, “Toprak ve Permakültür”

16 Kasım 19.00 Grup Çalışması: “Olası Bir Örgütlenme Formu Olarak Beden, Biyoçeşitlilik ve Mikroskobik Uzamda Süregelen Devamlılık Bağları”

23 Kasım 19.00 Grup Çalışması: “Mekânsal Örüntüler, Topluluk İnşacıları ve İletişim Ağları Olarak Mantar Miselleri ve Diğer Bedensiz Örgütlenmeler”

30 Kasım 19.00 Grup Tartışması: Elif İnce, “Veritabanları, Müşterekler ve ‘Mesullenme’ İlişkileri”

Görsel

Sibel Horada’nın Bir İç Mekân Bahçesi (2018) sergisinden fotoğraf: Yusuf Coşkun

(sanatçının izniyle)

Çalışma Grupları: Sena Başöz Atölyesi

Arşiv ve rejenerasyon: Akış karşısında neler saklanabilir?

10-11 Kasım, 17-18 Kasım, 24-25 Kasım

“Akıp giden zaman karşısında, bir bilgi parçası veya onun kaynağını belli bir noktada sabitleyerek korumaya çalışmanın koşulları nelerdir? Neyi tutup, neyi bırakmalıyız? Böyle bir saklama olası mıdır, yoksa bir yanılsama mı? Zaman algımız bunu nasıl etkiler? Arşiv, ölüm sonrası bir devamlılık; kaybedilen için bir telafi, teselli ve kefaret teşkil edebilir mi? Bu, kimin sorumluluğudur veya özen göstermesiyle mümkün olabilir? Peki ya tutamadıklarımızın, aradan kaçanların akıbeti ne olur? Kullanılmayan bir arşivin donukluğu ve yaşamsızlığıyla nasıl başa çıkılabilir?”

SALT’ın Çalışma Grupları serisi, sanatçı Sena Başöz’ün 10 Kasım’da başlayacak atölyesiyle devam ediyor. Zaman ve arşiv arasındaki ilişkiye odaklı atölyede, kişisel ve kurumsal arşivlerin “unutma ve hatırlama”daki rolleri incelenecek. Hafızamızı saklayan arşivler oluşturmanın ve bu arşivlerden yararlanarak çeşitli anlatılar kurgulamanın gerektirdikleri araştırılacak.

Sena Başöz’ün pratiği, bakım ve ilginin önemi, doğanın rejenerasyonu ve uzun vadede dengelenmesi ve organizmanın kendini iyileştirmesinden yola çıkarak travma sonrası iyileşme süreçlerine yoğunlaşıyor. Bir arşivin oluşumu ve korunmasında da benzer bir özenin gerekliliğine dikkati çeken sanatçı, arşivlerden yeni anlatılar türetmenin devamlılık sağlayan bir pratik, dolayısıyla bir nevi rejenerasyon olduğunu düşünüyor. Başöz’ün bu bağlamda hazırladığı atölyede, arşivlerde saklanan bilgilerin ne şekilde harekete geçirebileceğinin irdelenmesi amaçlanıyor.

Türkçe ve İngilizce dillerinde oturumların yapılacağı, çevrimiçi ortamda yürütülecek sekiz kişilik atölyeye başvuru için 6 Kasım Cuma gece yarısına kadar bu formun doldurulması gereklidir. Değerlendirme sonucu belirlenen katılımcılarla 9 Kasım Pazartesi günü iletişime geçilecektir.

PROGRAM

10 Kasım 19.30 Grup Çalışması: “Arşiv, Son ve Rejenerasyon İhtimalleri”

11 Kasım 19.30 Açık Sunum: Carmelle Safdie, “İlişkisel Arşivcilik: Renk Teorisi ve Hafıza; Irwin Rubin ve Vera Ronnen Arşivleri” (İngilizce)

17 Kasım 19.30 Grup Çalışması: “Arşivde Hayaletleri ve Arzuları Aramak: İz Öztat ve Zişan’ın İş Birliği”

18 Kasım 19.30 Açık Sunum: Nayat Karaköse ve Neslihan Koyuncu, “Arşiv, kaybedilen için bir telafi, teselli ve kefaret oluşturabilir mi? Hrant Dink Arşivi ve 23,5 Hafıza Mekânı”

24 Kasım 19.30 Açık Sunum: Vibeke Mascini, “Çizgisel Olmayan Bir Yapı Olarak Rejenerasyon: Bedenlenmiş Manzaralar ve Yakınlığın Global Ölçekleri” (İngilizce)

25 Kasım 19.30 Grup Çalışması: “Saklamak ve Bırakmak Üzerine Egzersiz”

Görsel Sena Başöz’ün Akış işi için hazırladığı bir çizimden detay, 2020 (sanatçının izniyle

What's your reaction?