Riverside İstanbul Konseri Öncesi 10 Şarkılık Isınma Turu

Progresif rock/metal sahnesinin özel topluluklarından, Polonya bandıralı Riverside uzun bir aradan sonra bir kez daha İstanbul sahnesinde olacak.

2003 tarihli “Out of Myself” ve 2005 çıkışlı “Second Life Syndrome” albümleriyle progresif sahnede ağırlığını hissettiren ve dinleyici kitlesini giderek genişleten topluluk, en son 2010’un Mayıs ayında İstanbul’da izleyici karşısına çıkmış ve unutulmaz bir performans sergilemişti.

Kurucu gitarist Piotr Grudzinski’nin 2016 yılında hayata trajik vedası sonrası yoluna vokalist/basçı ve şarkı yazarı Mariusz Duda, davulcu Piotr Kozieradzki ve klavyeci Michał Lapaj ile devam eden topluluğun, yılın mühim konserlerinden birine imza atacağını söylemek güç olmasa gerek.

2018’in Eylül sonunda piyasaya sürülen yedinci stüdyo albümü “Wasteland”ın son turnesi “Wasteland – With The Sun Tour 2020” kapsamında yarın akşam Zorlu Performans Sanatları Merkezi’nde sahneye çıkacak topluluğun çalacağı olası şarkılardan bir derleme yaptık.

”Second Life Syndrome”

Aynı adlı 2005 tarihli albümlerinin uzun soluklu, ansızın derinlerine çeken ve enstrümantal yoğunluğuyla sona eren destansı şarkısı, grup tarafından konserlerin vazgeçilmezlerinden olsa da süresi bakımından yalnızca ilk bölümüyle icra ediliyor.

“Lament”

Yeni albüm Wasteland’in en dokunaklı anlarını hücrelerinde barındıran Lament, son dönem progresif metal sahnesinin tüm unsurlarıyla ilmik ilmik işlenmiş özel Riverside şarkılarından.

“The Depth of Self-Delusion”

2013 tarihli “Shrine of New Generation Slaves” albümünün lokomotiflerinden olan şarkı, topluluğun melodik işçiliği adına nefis işlemelerle gizli bir hazine. Konserlerin de olmazsa olmazlarından olan şarkı grubun kariyerinde de önemli bir yere sahip.

“Lost (Why Should I Be Frightened By a Hat?)”

Grubun dört kişilik kadrosuyla kaydettiği son albüm olan 2015 çıkışlı “Love, Fear and the Time Machine”in öne çıkan değerlerinden olan şarkı, yarattığı atmosferle içine çekerken, hikâye anlatıcılığındaki sade ve özenli detaylarla da öne çıkıyor.

“02 Panic Room”

2007 Eylül sonu çıkan üçüncü Riverside albümü “Rapid Eye Movement”ın gerek peşinden sürükleyen bas gitar yürüyüşü, gerekse sahip olduğu dinamik yapısıyla zihne kazınan şarkılarından.

“Reality Dream I”

Şarkı grubun, 2003’ün sonlarında kariyer çıkışını yaptığı “Out of Myself” albümünden enstümantal bir nefes ve düşünce patlaması olarak karşımıza çıkıyor.

“River Down Below”

Akustik girişiyle bir orta çağ halk ezgisi kıvamında başlayan, sade ancak akılda kalıcı melodik yapısı ve finale yakın ağırlığını koyan gitar solosuyla farkını hissettiren şarkı, son albüm “Wasteland”in dinleyiciye armağanlarından.

“Vale of Tears”

Son albüm “Wasteland” demişken ıskalanmaması gereken ve grubun imzasını baştan sona hissettiren şarkılardan biri de “Vale of Tears”. Orta yerindeki solo kısmı aksak ritimler üzerinde adımlayan şarkı, leziz atmosferiyle birleştiğinde ortaya özel renkler çıkıyor.

“Driven to Destruction”

Grubun, 2009’un “Anno Domini High Definition” albümünden seçtiği şarkılardan biri de “Driven to Destruction”. Bas gitarın kurduğu yol haritasıyla ilerleyen yolculuğa, sırasıyla dahil olan detayların usta işi dokunuşlarıyla zirveye tırmanan şarkı, konserde beklenenlerden biri.

“Wasteland”

Son albümün başlık şarkısı, turnenin ağır toplarından ve grubun son dönem kimliğinin mühim örneklerinden biri.

What's your reaction?