Puma Blue’nun Yeni Albümü “Holy Waters” Iskalamaya Gelmez

Puma Blue, namıdiğer Londralı şarkıcı/söz yazarı, yapımcı ve on parmağında on marifet müzisyen Jacob Allen. Mevzubahsimiz ise ilk melodilerinden itibaren bulunduğumuz yerde biraz daha dikkat kesilmemizi gerektiren yeni albümü “Holy Waters”.

Jacob müziğini genellikle yatak odasında üretiyor. Dinamik, duygusal ve kıskıvrak yakalayan sesi, cesur ve sade sound’u, kendine özgü görsel estetiği ve R&B, caz, hip hop etkileriyle yükselen müziğiyle kendini baş köşeye buyur etmeyi başarıyor.

“Holy Waters” tüm bu etkenlerle birlikte ölümün kabullenilmesi üzerine karanlık, deneysel ve grup odaklı bir meditasyon misali ulaşıyor kulaklarımıza.

İlk olarak 2014 SoundCloud yatak odası demosu “Only Trying 2 Tell U” ile takipçi kazanıyor ve Londra’daki canlı performansları ve internet üzerinden yavaş yavaş kalıcı bir takipçi kitlesi oluşturuyor. İlk EP’si “Swum Baby” Haziran 2017’de bağımsız olarak yayımlanırken, ardından Blue Flowers etiketiyle iki bağımsız single paylaşıyor. İkinci EP’si “Blood Loss” Kasım 2018’de yayımlanıyor ve birbirinin içine geçen sekiz parçadan oluşan iddialı içeriğiyle dikkat çekiyor.

Canlı performanslarında çoğunlukla grubuyla birlikte sahne alan Jacob, doğaçlamalarını J Dilla’dan etkilenen duygusal groove’lar ve Jeff Buckley ile Chet Baker’a benzetilen vokaliyle harmanlıyor. Albümde, Jeff Buckley’ye saygı duruşu niteliğindeki anlar ise takdire şayan zirve noktaları olarak tüyleri ürpertmeye yetiyor.

Aslen güneydoğu Londra müzik sahnesinde yetişen Jacob, Lucy Lu, Biig Piig & Lava La Rue gibi arkadaşları ve akranlarıyla yaptığı iş birlikleri ve samimi canlı şovlar ile evde gece geç saatlere kadar süren prodüksiyon seansları arasında ses evrenini geliştiriyor.

En büyük ilham kaynakları arasında D’Angelo, Radiohead ve John Frusciante’yi gösteriyor. Arada sırada Ruby Bliels ve Boss Nass takma adlarıyla müzik yapsa da henüz bu isimler altında resmi bir yayını yok.

Takma adı Puma Blue’nun kökeni hakkında ise şunları söylüyor:

“Bu takma isim, Muddy Waters ve Howlin’ Wolf gibi süper kahraman isimleri olan eski blues adamlarına saygı gösterme özleminden geliyor. Onları büyülü bir şekilde, neredeyse efsanevi bir şekilde temsil eden isimleri vardı. Müziğimi olabilecek en iyi hale getirmek için biraz başka biri olmam ya da bu duyguları kanalize etmem gerektiğini düşünüyordum. En iyisinin şöyle bir isim yakalamak olduğunu düşündüm. Bu renk beni çok etkiledi, mavi, çünkü kendimi suya çok yakın hissediyorum ve açıkçası caz müziğinde çok fazla mavi renk var. Puma da bunu hemen takip etti, neden bilmiyorum. Sanırım bu, bir barda oturan, çok yorgun, biraz tükenmiş yaşlı vahşi kedi fikri.”

Photo by Liv Hamilton