Nasıl Öğrenilir: Lewis Carroll’ın Bilgiyi Sindirmek ve Okuma Sanatında Ustalaşmak İçin Dört Kuralı

Lewis Carroll takma adıyla Alice Harikalar Diyarında’yı yazması için ona ilham veren içindeki çocuğu bulana kadar Charles Lutwidge Dodgson (27 Ocak 1832-14 Ocak 1898) tanınmış bir matematikçi ve mantıkçıydı. Caroll bilimsel eğilimi ve dil sevgisinin yanı sıra, sağlıklı bir zihin yetiştirmek için gerekenler konusunda da güçlü bir inanca sahipti. Bu üç tutkuyu da Sembolik Mantık üzerine ders kitaplarından birinin giriş yazısına ekledi; bu giriş 1973 tarihli fantastik A Random Walk in Science kitabında yer alıyordu. Bu kitap gülmenin bizi otomasyonun despotluğundan nasıl kurtardığıyla ilgili bu harika 1969 tarihli makaleyi veren bilim insanlarının saygısız fikir ve yorumlarının derlemesiydi ve askısız bir elbiseyi tutmanın fiziği ve herhangi bir atın aslında neden sonsuz sayıda bacağı olduğunun matematiği gibi merak uyandıran şeyleri keşfetmeye davet ediyordu.

Carroll “Nasıl Öğrenilir” başlığı altında, okurken eleştirel düşünmeyi geliştirmek ve en zor pasajları bile sindirebilmek için dört ipucu sunuyor.

Bu küçük kitabın en ilginç zihinsel aktiviteler için gerekli materyalleri sağlayıp sağlamadığı sorusunun cevabını bilmek isteyen öğrencilerin aşağıdaki kuralları benimsemesi içtenlikle tavsiye ediliyor:

1.Baştan başlayın ve ara sıra kitaba dalarak boş bir merakınızı tatmin etmeneye çalışmayın. Bu, büyük ihtimalle kitabı “Bu benim için çok zor!” diyerek bir kenara atmanıza ve böylece zihinsel zevklerinizin stoğuna çok büyük bir şey ekleme şansını kaybetmenize yol açacaktır. Bu Kural (dalıp gitmeme) diğer tür kitaplar için çok arzu edilir bir şeydir – örneğin romanlar gibi, hikayeden alacağınız keyfin çoğunu dalıp giderek kolayca mahvedebilirsiniz, böylece yazarın hoş bir sürpriz olarak tasarladığı şey sizin için olağan bir durum haline gelir. Bazı insanlar, biliyorum 1. cildi okumak yerine hikayenin sonunun nasıl biteceğini görmek için kitabın sonuna bakma alışkanlığı edinirler ve belki de her şeyin mutlu bir şekilde sona erdiğini bilmek daha iyidir; çok zulüm gören sevgililerin sonunda evlenmesi, cinayetten tamamen masum olduğu kanıtlanması, kötü kuzenin planında tamamen engellenmesi ve hak ettiği cezayı alması ve Hindistan’daki zengin amcanın (S. Neden Hindistan’da? Cevap. Çünkü, amcalar başka hiçbir yerde zengin olamazlar) tam doğru anda ölmesi gibi.

Bunun, Cilt III’ün hikayenin önceki bölümünü okumamış olanlar için bile bir anlam ifade ettiği bir romanda kabul edilebilir olduğunu söylüyorum; ancak bilimsel bir kitapta, tam bir deliliktir: normal seyrinde ulaşmadan önce okursanız son bölümü umutsuzca anlaşılmaz bulacaksınız.

2.O noktaya kadar tüm kitabı iyice anladığınızdan ve verilen örneklerin çoğunu, hatta hepsini doğru bir şekilde işlediğinizden emin olana kadar yeni bir Bölüm veya Kısma başlamayın. Geçtiğiniz tüm toprakların kesinlikle fethedildiğinin ve daha sonra tekrar ortaya çıkacağından emin olduğunuz çözülmemiş zorluklar bırakmadığınızın bilincinde olduğunuz sürece, zafer dolu ilerlemeniz kolay ve keyifli olacaktır. Aksi takdirde ilerledikçe şaşkınlığınızın daha da kötüleştiğini göreceksiniz, ta ki tüm işi tamamen iğrenerek bırakana kadar.

Anlamadığınız bir pasajla karşılaştığınızda tekrar okuyun: Hala anlamıyorsanız, tekrar okuyun: Üç okumadan sonra bile başarısız olursanız büyük olasılıkla beyniniz yoruluyor demektir. Bu durumda kitabı kaldırın ve başka meşguliyetlere yönelin ve ertesi gün, taze bir başlangıç yaptığınızda büyük olasılıkla metnin daha kolay olduğunu göreceksiniz.

3.Mümkünse, kitabı sizinle birlikte okuyacak ve zorluklar hakkında sizinle konuşacak cana yakın bir arkadaş bulun. Konuşmak zorlukların üstesinden gelmenin harika bir yoludur. Mantıkta veya başka zor bir konuda beni tamamen şaşırtan bir şeyle karşılaştığımda, tek başımayken bile yüksek sesle konuşmayı harika bir plan olarak görüyorum. İnsan her şeyi kendine çok net bir şekilde açıklayabilir! Ve sonra, bilirsin, insan kendine karşı çok sabırlıdır: insan kendi aptallığından asla rahatsız olmaz!

Sevgili Okuyucu, bu Kurallara sadık kalırsan ve küçük kitabımı gerçekten adil bir şekilde yargılarsan Sembolik Mantığın zihinsel eğlencelerin en büyüleyicilerinden biri, hatta en büyüleyicisi olduğunu bulacağından eminim!

[…]

4.Zihinsel eğlence hepimizin zihinsel sağlığımız için ihtiyaç duyduğu bir şeydir; ve şüphesiz Oyunlardan çok sağlıklı bir keyif alabilirsiniz… Ama sonuçta bu Oyunlardan herhangi birinde kendinizi birinci sınıf bir oyuncu haline getirdiğinizde sonuç olarak gösterebileceğiniz gerçek bir şeyiniz olmaz! O zaman Oyun’un ve zaferin tadını çıkarmışsınızdır şüphesiz ama hazine olarak saklayabileceğiniz ve gerçekten iyi bir sonuç elde edebileceğiniz bir sonucunuz yoktur. Ve bu arada, keşfedilmemiş mükemmel bir zenginlik madenini bırakıyorsunuz. Sembolik Mantık makinesinde bir kez ustalaştığınızda ilgi çekici ve ele aldığınız herhangi bir konuda size gerçek anlamda faydalı olacak zihinsel bir meşguliyetiniz her zaman elinizin altında olur. Bu size düşünce berraklığı, bir bulmacanın içinden yolunuzu görebilme yeteneği, fikirlerinizi düzenli ve ulaşılabilir bir biçimde düzenleme alışkanlığı ve hepsinden daha değerlisi kitaplarda, gazetelerde, konuşmalarda ve hatta vaazlarda sürekli karşılaşacağınız ve bu büyüleyici Sanatta ustalaşma zahmetine hiç girmemiş olanları kolayca kandıran mantıksız argümanları parçalama ve yanılgıları tespit etme gücü verecektir. Deneyin. Sizden tek istediğim bu!

KAYNAK

What's your reaction?