Metallica’nın Yeni Albümü “72 Seasons” Yayında
Metallica’nın yeni albümü “72 Seasons”, grubun kendi firması Blackened Recordings aracılığıyla dinleyiciyle buluştu.
Grubun on birinci stüdyo albümü olan “72 Seasons”, 2016 tarihli “Hardwired… To Self-Destruct”tan bu yana ilk yeni Metallica şarkılarını ulaştırıyor kulaklarımıza. 12 şarkının yer aldığı 77 dakikalık albümün yapımcılığını solist James Hetfield ve davulcu Lars Ulrich ile birlikte Greg Fidelman üstlendi.
Hetfield bir basın açıklamasında albümün ismi “72 seasons” için, “Gerçek ya da sahte benliğimizi oluşturan hayatımızın ilk 18 yılı” diyor ve ekliyor:
“Ebeveynlerimiz tarafından bize ‘kim olduğumuz’ söylendiği kavramı. Ne tür bir kişilik olduğumuza dair olası bir sınıflandırma. Bence bunun en ilginç yanı, bu temel inançlar ve bunların bugünkü dünya algımızı nasıl etkilediği üzerine devam eden çalışma. Yetişkin deneyimlerimizin çoğu, bu çocukluk deneyimlerine yeniden canlandırma veya tepkidir. Çocukluğumuz ya da taşıdığımız esaretlerden kurtulmanın tutsakları.”
Grup geçen kasım ayı sonunda ilk single “Lux Æterna” ile albümü duyurduktan sonra, “Screaming Suicide”, “If Darkness Had a Son” ve albüme adını veren şarkı “72 Seasons”ı yayımlayarak albüme dair ilk ipuçlarını paylaştı.
Hetfield, albümünün ismi “72 Seasons”ın ilham kaynağı hakkında da şu detaylara değiniyor:
“’72 Seasons’, temelde çocukluk ve bir yetişkin olarak çocukluğu çözme hakkında okuduğum bir kitaptan çıktı. Ve 72 mevsim, temelde hayatınızın ilk 18 yılıdır. İlk 72 sezondan sonra kendi fikirlerinizi ve kimliğinizi nasıl geliştirir, büyütür ve olgunlaştırırsınız? Bazı şeyler diğerlerinden daha zordur -bilirsiniz, bazı şeyleri göz ardı edemezsiniz ve onlar hayatınızın geri kalanında sizinle birlikte olurlar ve diğer şeylerde kaseti geri sarabilir ve hayatınızda yeni bir kaset oluşturabilirsiniz. İşte benim için asıl ilginç olan kısım bu, bir yetişkin ve olgun biri olarak bu durumları nasıl çözebildiğiniz” diyen Hetfield şöyle devam etti,
“Hayatımda, kariyerimizde ve başımıza gelenlerde çok fazla karanlık oldu, ama her zaman bir umut duygusuna sahip olmak, her zaman o karanlıkta olan ışığa sahip olmak… Karanlık olmadan, ışık da olmaz ve hayattaki her şey yerine biraz daha ışığa odaklanabilmek… eskiden nasıldı ve ne kadar korkunçtu… Hayatta pek çok güzel şey oluyor -onun yerine buna odaklanmak ve hayatımı dengelememe yardımcı oluyor. Ve bunun tek bir anlamı yok -herkesin hayatında bir miktar umut ya da ışık var ve açıkçası müzik benim. Ve şarkı özellikle insanların bir konserde bir araya gelmesinden ve müzikten, aileden ve buradaki yakınlıktan kaynaklanan neşeyi, hayatı ve sevgiyi görebilmek ve tek kelimeyle bir canlanma duygusundan bahsediyor.”