Maraton Koşucuları Neden Koşarken Kaka Yaparlar?
Dayanıklılık gerektiren mesafelerin koşucusu olmak aynı zamanda arkanızda fedakârlıkla ilgili bir iz bıraktığınız anlamına gelir.
İnsan vücudunun atletik kapasitesinin sınırlarını zorlama konusunda çok az aktivite maratona eşdeğer olabilir. Koşucular dayanıklılığın fiziksel ve zihinsel zorluklarını yenmek için büyük bir meydan okumayla 42,2 kilometre boyunca koşarlar.
Hareketleri sıradan bir koşucu gibi görünür ama kimi zaman istemsizce de olsa altlarına kaka yaparlar.
Bazı sporcular buna koşucu sürati diyor. Diğerleri ona Zencefilli Kurabiye Adam diyor. Bu durum bir yarış sırasında kişinin bağırsaklarını boşaltmak için duyduğu ani ve patlayıcı ihtiyaçtan kaynaklanıyor.
Maratonun tarihi bu dışkı dipnotlarıyla doludur. Hawaii’deki 1982 Dünya Ironman Şampiyonası sırasında Julie Moss, ABC’nin Wide World of Sports programını izleyen 20 milyon izleyicinin önünde altına yaptı. 2005 Londra Maratonu’nun ortasında, katılımcı (ve kazanan) Paula Radcliffe kalabalığın ve televizyon kameralarının önünde defalarca duraklamak ve bağırsaklarının boşalmasına izin vermek zorunda kaldı. Antrenmanlarda veya bölgesel yarışmalarda sayısız koşucu şüphesiz Zencefilli Kurabiye Adam’ın gazabına maruz kalıyor.
Sorun o kadar yaygın ki 2017’de New York Maratonu’nda seyirciler arasında iki kişi el yapımı pankartlar sallıyordu. Pantolonunuza Kaka Yapmayın!
Kuzey Carolina’da bulunan Novant Health’te kolon ve rektum cerrahı olan Michael Dobson “Bu durum fiziksel stres anlarında vücudun kanı kritik olmayan organlardan uzaklaştırması gerçeğiyle ilgilidir. Dayanıklılık sporcularında kan bağırsaklardan kaslara doğru yönlenir. Bağırsak sistemine kan akışının olmaması normal fonksiyonda birçok aksamaya neden olabilir. Sonuç olarak bağırsak sisteminde tahriş oluşur. Bu bağırsakların kendiliğinden boşalmasına neden olabilir.”
Bir koşucunun bacak kasları fazla mesai yaptığında bağırsaklarına daha az kan gider. Bu, bağırsak zarında iskemik kolite veya geçici inflamasyona yol açabilecek inflamatuar bir tepkiye neden olur. İşte o zaman sorun oluşmaya başlar.
Dobson “Çok yemek yenmese bile vücut bağırsak sisteminde günde litrelerce sıvı salgılıyor. Stres etkenleri işin içinde olduğunda, bu durum o şeylerin borulardan akıp gitmesine neden oluyor” dedi.
Son Savunma Hattı
İnsanlar altlarına yapmadan da bağırsak sorunları yaşayabilirler. Koşuculara bu kaka sorununu yaşatan şey, anal kanalın sonunda hem iç hem de dış sfinkter kaslarının kontrolünü kaybetmeleridir. Yeterli miktarda atık varsa dışkıyı içeride tutan kas istemsizce gevşer. Dış istemli kas savunmanın son hattıdır ancak koşucu onu sıkıştıramaz.
Dobson “Yorucu bir fiziksel aktivitenin ortasında olan birinin, bacaklardaki ve pelvisteki diğer kaslarla başka aktiviteler yaparken diğer kaslarını kontrol etmesi gerçekten zordur. Kas kullanırken başka kası kontrol edemezsiniz” diyor.
İşte o zaman en son ne yediğinizden şüphe etmeye başlarsınız. Ancak Dobson’a göre yarıştan önce katı yiyecek alımınızı sınırlamak veya Taco Bell’den kaçınmak dışında yapabileceğiniz pek bir şey yok.
Maratoncuların yüzde 60’a yakınının bir noktada mide-bağırsak sorunlarıyla karşı karşıya olduğuna göre yetişkin bezi kullanmak mantıklı olmaz mıydı diye sorabilirsiniz.
Dobson “Bunun faydası olmaz. Kaza hala devam ediyor. Artık ağır ve ıslak bir şeyin var; ıslak bir bebek bezi. Piyasada durumu bağırsakları boşaltmaktan daha iyi hale getirecek hiçbir şey yok. Ağır, ıslak bir giysiyle koşmak daha rahatsız edici ve kısıtlayıcı olacaktır” dedi.
Dobson “Bir zamanlar bir ultra maratoncunun bana bu durumun (kaka yapma) bir cesaret madalyası olduğunu söylediğini hatırlıyorum” diyor.