Krzysztof Penderecki 86 yaşında hayata veda etti

1960’larda müzikal modernizmin başarısının olağanüstü temsilcilerinden biri olan besteci ve orkestra şefi Krzysztof Penderecki 86 yaşında hayata veda etti.

“Yeni sesler aramak ve keşfetmekle onlarca yıl geçirdim. Bir yandan da geçmiş çağların formlarını, stillerini ve armonilerini inceledim. Her iki ilkeye de bağlılığımı sürdürüyorum… mevcut yaratıcı faaliyetim bir sentez.”

Krzysztof Penderecki

Festival, 2013 Yaşam Boyu Başarı Ödülü’nü, 20. yüzyılın ikinci yarısına damgasını vurmuş, geçmiş çağların form ve stillerini yeni seslerle sentezlediği özgün müzik dili ile günümüzün en yaratıcı sanatçıları arasında sayılan Polonyalı besteci Krzysztof Penderecki’ye sunuyor. Sosyopolitik göndermeler içeren çalışmalarının yanı sıra aralarında Hiroşima’ya atılan atom bombası ve 11 Eylül terör saldırılarının da bulunduğu, 20 ve 21. yüzyılda yaşanan faciaların anısına birçok eser besteleyen Penderecki, yaşayan en büyük müzik insanlarından biri olarak kabul ediliyor.

Krzysztof Penderecki 23 Kasım 1933’te Polonya’nın Debica kentinde doğdu. Çok küçük yaşlarda keman ve piyano dersleri almaya başladı ve 18 yaşında Karakov’daki konservatuvara girdi. 1954’ten itibaren Karakov Müzik Akademisi’nde Artur Malewski ve Stanislas Wiechowicz ile bestecilik çalıştı ve 1958’de bu kuruma öğretmen olarak atandı.

Bir yıl sonrasında Penderecki, 2. Varşova Genç Besteciler Yarışması’nda verilen üç ödülü de kazandı. 42 yaylı için yazdığı Anaklasis’in 1960 yılında Donaueschingen Festivali’nde ilk seslendirilişiyle uluslararası avangarda dahil oldu. Aziz Luka Pasyonu’nun 1966’da Münster Katedrali’nde yapılan prömiyeri ise Polonyalı besteciye daha geniş çaplı bir ün getirdi. Penderecki 1966 ila 1968 yıllarında Essen’deki Halk Müziği Üniversitesi’nde ders verdi. Aldous Huxley’nin bir kitabından uyarlanmış ilk operası Loudon’un Şeytanları ilk kez 1969’da Hamburg Devlet Operası’nda sahnelendi. 1972’de Penderecki Karakov’daki Devlet Müzik Akademisi’ne rektör atandı ve 1973’den 78’e kadar ABD’deki Yale Üniversitesi’nde de ders verdi. Hem kendi bestelerini hem de başka eserleri yöneten Penderecki şef olarak da uluslararası ün kazandı.

Penderecki eserlerinden bazılarını 20. yüzyılda yaşanan faciaların anısına bestelemiştir. 1960 tarihli 52 yaylı için Ağıt, Hiroşima’ya atılan atom bombasının kurbanlarına adanmıştır ve Diriliş başlıklı piyano konçertosu 11 Eylül 2001’deki terör saldırılarına tepki olarak yazılmıştır. Penderecki’nin müziğinde içerikteki çağrışımlar sadece soyut kavramlar düzeyinde kalmayıp çalgıların tonal renklendirmesi ve dramatik seslerle dinleyiciler için duygusal açıdan da anlaşılırlığa kavuşur. 1980’de Lech Walesa’ya adadığı Lacrimosa ile başladığı Polonya Requiem’inde de yoğun politik-sosyal göndermeler mevcuttur. Besteci eserin diğer bölümlerini Auschwitz’in ve 1944 Varşova ayaklanmasının Polonyalı kurbanlarına adamıştır. 2005’te eklediği yeni bölüm Ciaccona ise Polonyalı Papa 2. Johannes Paul’un anısına yazılmıştır.

Anne-Sophie Mutter (2. Keman Konçertosu “Metamorfoz”, vd.), Mstislav Rostropovitsch (Viyolonsel Konçertosu No.2) ve Boris Pergamenschikow (Konçerto Grosso) gibi seçkin solistlerle doğrudan işbirliğinin sonucunda farklı türden çeşitli eserler veren Penderecki’nin ilgisi daha ziyade büyük ölçekli müzikal formlara, özellikle de senfoniye yoğunlaşır. Bestecinin 1997’de prömiyeri yapılan 7. senfonisi Kudüs’ün Yedi Kapısı beş şancı solist, anlatıcı, üç koro ve büyük orkestra gerektirir. Şehrin kuruluşunun 3000. yıldönümü kapsamında bestelenmiş bu yaklaşık bir saatlik eserde şan partilerinin Tevrat’tan alınmış metinleri Kudüs’ün çalkantılı tarihiyle yakından bağlantılıdır. Faniliğin Şarkıları başlıklı solistler, koro ve büyük orkestra için yazılmış 8. senfonisinde ağaçlar ve ormanlar hakkındaki Alman romantik şiirlerini kullanmıştır. Eser Lüksemburg Filarmoni Orkestrası’nın 2005’teki büyük açılışı için sipariş edilmiştir.

Penderecki kendi nesli içerisinde en çok ödül kazanmış müzisyenlerden biridir. 1966’da Kuzey Ren-Vestfalya federal eyaleti kendisine Büyük Sanat Ödülü’nü verdi; 1967’de İtalya Ödülü ile Sibelius Altın Madalyası’nı ve 1970’te Polonya Besteciler Birliği’nin ödülünü aldı. Ayrıca Arthur Honegger Ödülü (1977), Wihuri Vakfı Sibelius Ödülü (1983), Polonya Ulusal Ödülü (1983), Muhteşem Lorenzo Ödülü (1985), Louisville Grawemeyer Üniversitesi Bestecilik Ödülü (1992), UNESCO Uluslararası Müzik Konseyi Ödülü (1993), Duisburg Şehri Müzik Ödülü (1999), Yılın Yaşayan Bestecisi olarak Cannes Ödülü (2000), Bavyera’daki Katolik Akademisi’nin Romano Guardini Ödülü (2002) ve Praemium Imperiale (2004) sahibidir. 1990’da Almanya Federal Cumhuriyeti Devlet Nişanı ve Saint Georges Şövalyeliği ile onurlandırıldı. 1995’te Dublin’deki Kraliyet Müzik Akademisi’nin ve 1998’de Amerika Sanat ve Edebiyat Akademisi ile Münih’teki Bavyera Güzel Sanatlar Akademisi’nin üyesi oldu. 2006’da kendisine Letonya Devlet Nişanı verilen besteci, Polonya tarafından da en yüksek Devlet Nişanı ile onurlandırıldı. Krzysztof Penderecki çeşitli uluslararası üniversitelerin onursal doktoru ve onursal profesörüdür.

kaynak

What's your reaction?