Koronavirüs zaten kırılgan olan film endüstrisini zora sokuyor: “Çin hangi protokolleri izleyecek?”

Covid-19’un hızla yayılması belki de hiçbir endüstriye eğlence endüstrisi kadar hızlı ve geniş ölçüde zarar vermiyor.

Analistler, virüsün zaten Çin’deki (ABD’den sonra en büyük ikinci film pazarı) sinema salonlarının kapanması nedeniyle küresel gişeye maliyetinin 5 milyar dolara mal olduğunu tahmin ediyorlar – aynı şekilde Japonya, Güney Kore, İtalya ve Fransa’da da.

Diğer birçok Asya ülkesinde sinemaya katılım geçen yılın aynı dönemine göre önemli ölçüde azalma gösterdi. Hollywood stüdyolarıysa gişe rekorları kırması beklenen filmlerin çıkış tarihlerini ertelemek ve tüm dünyadaki prodüksiyon programlarını büyük ölçüde değiştirmek zorunda kalıyor.

Bir Küresel Endüstri Gerçeği

Hem üretim hem de üretimin tüketimi için çok sayıda insanın küçük alanlarda toplanmasını gerektirdiğinden film endüstrisi salgına karşı fazlasıyla savunmasız. Aynı zamanda gerçek bir küresel endüstridir: Stüdyoların ve yapım şirketlerinin çeşitli ülkelerde ofisleri ve film setleri vardır ve de bu sistem çalışanların sık sık seyahat etmesini gerektirir. Bir iki saatlik tek bir filmin beyaz perdeye ulaşmasında kaç tane yerel unsurun kullanıldığını görmek için sadece kapanış jeneriğine bakmak yeterlidir.

Örneğin, Nisan ayında planlanan vizyon tarihini Kasım ayına kadar erteleyen James Bond filmi Ölmek İçin Zaman Yok’un çekimleri İngiltere, İtalya, Jamaika ve Norveç’te yapıldı. Dünyanın dört bir yanından binlerce insan film için çalıştı ve bunu son derece yakın yerlerde yaptılar.

Herkes iş başına

Birçok işyerinden farklı olarak, bir film çekimi yaparken evden çalışamazsınız. Yönetmenler oyuncularla telekonferans yapamaz. Makyaj sanatçıları işlerini Slack aracılığıyla yürütemez. Film ve TV yapımlarının küresel doğası nedeniyle sektör çalışanları enfeksiyona karşı daha hassas durumdadır. Aynı zamanda bir film çekmek çok fiziksel temas gerektiğinden virüsü yayma riski de daha yüksektir. Kuaförlerin oyuncuların yüzlerine dokunması gerekiyor. Oyuncular genellikle diğer oyunculara dokunuyor, hatta öpüyor. Çekim ekibindekileri sürekli olarak ortak ekipman kullanıyorlar. Bazı film setlerinde makyaj sanatçılarının ve kuaförlerin oyunculara mutlaka eldiven ve maskeyle dokunması isteniyor. Başrol oyuncusu hastalanır ve uzun süre setten uzak kalırsa bur durum tüm çekim programını alt üst edebilir.

İptal edilenler veya ertelenenler

Birçok Hollywood prodüksiyonu zaten salgının etkilerini doğrudan hissediyor ve daha fazlası da gün be gün değişiklikleri duyuruyor. Şaşırtıcı olmayan bir şekilde Çin, İtalya ve Güney Kore gibi salgın bölgelerinden herhangi birinde çekim yapan tüm prodüksiyonlar ya programlarını ya yerlerini değiştirmek ya da tamamen iptal etmek zorunda kaldılar. Ve dünyanın bu bölgelerinden kişilerin katılacağı birkaç konferans ve festival de aynı şeyi yaptı.

Görevimiz Tehlike: Venedik’te üç haftalık ayrıntılı bir çekim planlamanın ortasında olan yapım geçen hafta tüm ekibini eve gönderdi. Setler terk edildi ve yerel çalışanlar filmin geri dönüp dönmeyeceği konusunda emin olamıyor.

SXSW: Netflix, Apple, Amazon ve WarnerMedia dahil olmak üzere bazı büyük medya şirketi bu yılın SXSW film ve TV festivalinden çekilince Austin, Teksas şehri 32 yıllık tarihinde ilk kez festivali tamamen iptal etti.

CBS, dünya çapında izlenen yarışması The Amazing Race’in yapımını askıya aldı ve yarışmacılara “dünyadaki koronavirüs ile ilgili artan endişeler ve belirsizlik nedeniyle,” diye bir mesaj gönderdi.

Netflix, Dwayne Johnson’ın başrolünde oynadığı aksiyon filmi Red Notice‘den bazı sahneleri çekmeyi planladığı İtalya’ya alternatifler arıyor.

Bachelorette, önümüzdeki sezonun bir kısmını İtalya’da çekmek istiyordu ama şimdi başka bir yere bakılıyor.

Disney + Londra’daki Avrupa basın lansmanını iptal etti.

Dünya çapında onlarca konser, festival ve konferans iptal edildi.

Çin’in yeni protokolleri

Çin’deki 70 bin sinema salonu Ocak ayından bu yana kapalı. Ülke salgından bu yana gişede tahmini 2 milyar dolar kaybetti ve hükümetten sinemaların tekrar ne zaman açılacağı ve film setlerine yeniden ne zaman dönüleceği hakkında resmi bir açıklama yok. Ancak, ülkede bulunduklarında nasıl faaliyet göstermelerine izin verildiğine dair katı kurallar uygulanacak. Variety’ye göre; Pekin Hastalık Önleme ve Kontrol Merkezi ve Pekin Belediye Film Bürosu’nun ortak bir protokol başlattı.

Çin’in en büyük kültür ve eğlence merkezi olan Pekin’de faaliyete devam etmek isteyen salınlar ve film setleri şunları yapmak zorunda:

  • Sinemalar sadece sıra atlayarak bilet satabilir. Yani maksimum yarı kapasitede olabilirler.
  • Sinemacılar tam adlarıyla ve diğer tüm ayrıntı bilgileriyle kayıt yaptırmalıdır.
  • Isıtıcılar her seans sonrası dezenfekte edilmelidir.
  • 50 kişiden az film ekipleri çalışmaya devam edebilir, ancak sadece vücut ısısı 37,3 santigrat derecenin altında olan çalışanlar ekibe katılabilir.
  • Tüm film ekibi üyeleri (sanatçılar hariç) çalışma sırasında maske takmalıdır.
  • Koronavirüs salgını sona erene kadar 50 kişiden fazla film ekipleri çalışmaya devam edemez.

Hollywood nasıl reaksiyon veriyor?

Virüs özellikle bu hafta olağanüstü hal ilan eden Kaliforniya da dahil olmak üzere pek çok ABD eyaletine girerken Hollywood prodüksiyonlarının da benzer protokollere uyması mümkün. Koronavirüs nedeniyle şimdiye kadar en az 24 Amerikalı öldü. (9 Mart)

Bu arada, çoğu Amerikan film stüdyosu bekleme durumdan. Quartz, çeşitli şirketlerden ve Hollywood sendikalarından temsilcilerle salgına nasıl tepki verdikleri hakkında konuştu ve konuşanların çoğu aynı şeyin versiyonlarıyla cevap verdi: DSÖ ve CDC’nin önerilerini dinlediklerini, ancak çalışanlar ve diğer organlarla ilgili birkaç ilave önlemle normal seyrinde devam ettiklerini söylediler.

Variety, bazı stüdyoların salgın olan bölgelerdeki çalışanlarının nasıl güvende kalabileceğini bulmak için departmanlar arası strateji ekipleri topladı. Sony Pictures Londra, Paris ve Gdynia’daki ofislerini kapattı ve bu yerlerdeki çalışanlarından bu hafta evden çalışmalarını istedi. IMAX, dünya genelinde çalışanlarını evden çalışmaya ve telekonferans yapmaya teşvik ediyor. Film ve TV stüdyosu da dahil olmak üzere Amazon, tüm önemli olmayan iş seyahatlerini durdurdu.

CAA yetenek ajansı tüm seyahatler için izin mekanizmasını devreye soktu ve temsilcilerin müşterilerle yüz yüze görüşmemesi, sanal toplantılar yapılması isteniyor.

Virüs ABD’ye yayılmasına rağmen, Amerikan sinema salonu zincirleri henüz endişelenmiş görünmüyor. Örneğin AMC Sinemaları CEO’su Adam Aron, şirketin yakın zamanda yapılan bir kazanç çağrısında “çok az ya da hiç tedirginlik hissetmediğini” söyledi. Virüs nedeniyle henüz hiçbir ABD salonu kapanmadı.

Ama yatırımcılar aynı serinkanlılıkta değil. Salgın başladığından beri, AMC’nin hisse fiyatı, kısmen koronavirüs paniğine dayalı olarak 9 Mart’ta altı puandan fazla düşüş gösteren Dow Jones ortalamasının oldukça gerisinde kaldı. Bu arada AMC’nin hisseleri bugün (9 Mart) % 14 oranında düştü. Çin, Güney Kore ve Japonya’da salonları olmamasına rağmen şirketin İtalya’da kendine ait salonları var. Buradaki gişe kapasitesinde geçen yılın aynı dönemine göre bu hafta sonu % 95 düşüş görüldü.

Yakında vizyona girecek birkaç büyük Hollywood filmiyle ilgili durum da bir şekilde değişebilir. Studios, Disney’in bahar çıkış programı için herhangi bir sert tedbir almadan önce Mulan’ın vizyonundan sonra neler olacağını görmek için bekliyor. Film, ABD’de 27 Mart’ta beyaz perdeye çıkacak, ancak büyük çıkış yapması beklenen Çin’de Covid-19 nedeniyle bir vizyon tarihi yok. Şimdiye kadar, Disney filmin küresel sinema planında herhangi bir değişiklik görülmedi.

Takip edilecek en büyük projeler iki gişe rekoru kıran Black Widow (ayrıca bir Disney filmi) ve Mayıs ayındaki Hızlı ve Öfkeli 9. Çin’de uzun zamandır favori olan Hızlı ve Öfkeli filmi 22 Mayıs’ta vizyona girdiğinde Çin sinemaları hala kapalıysa gişede zarar olması büyük ihtimal.

Salonların kaybı dijital platformların kazancına dönüşebilir

Hollywood stüdyoları, ortalama bütçeye sahip filmlerinin bazılarını salonlardan hızla gelişen dijital platformlara taşımaya başlamıştı. Koronavirüs tüketicilerin kalabalık kamusal alanlardan kaçınmasına neden olduğundan internete daha fazla içerik taşımak için bir bahane yaratabilir.

HBO Max ve Peacock gibi dijital yapımlara odaklanan şirketler bir salgın (pandemi) düşünülerek kurulmadı. Ancak küresel sinema pazarının öngörülemezliği kesinlikle fiyatlandırıldı ve koronavirüs de gişe yaratmanın ne kadar zor olabileceğinin altını çiziyor. Dijital platformlar bu şirketlere acil durumlarda ekstra bir çıkış yolu sağlıyor.

Şimdiye kadar hiçbir stüdyo, bir filmin sinema gösterimini iptal ettiğini ve bunun yerine çevrimiçi vizyon yaptığını/yapacağını söylemedi. Ancak salgın ne kadar uzun sürerse ve ABD sinema pazarı ne kadar etkilenirse bir stüdyonun salondaki kayıplarını azaltmak için yayın tarihi yaklaşan bir filmi dijital platformlarda yayınlama olasılığı o kadar yüksek olur. NBCUniversal’s The Peacock’ı Temmuz ayında Comcast TV müşterilerine geçerli erken erişimle piyasaya sürerken Warner Media’nın HBO Max’i de ABD’de mayıs ayında piyasaya sürülecek.

Salgının ortasında pek çok Hollywood hissesi düşerken Netflix’in stoku sadece mütevazı bir şekilde etkilendi. Birçok analist yatırımcıları şimdilerde satın almaya teşvik ediyor. Netflix’in setleri de dünyadaki film setleri gibi etkilenirken insanları salonlara çekme konusunda endişelenmesine gerek yok.

WarnerMedia CEO’su John Stankey, aynı nedenden ötürü virüs hakkında çok fazla endişeli görünmüyor ve yaşanan salgının yaklaşan HBO Max hizmetinin çıkarına olacağını savunuyor. Bu hafta San Francisco’da gerçekleşen Morgan Stanley Teknoloji, Medya ve Telekom Konferansın’da konuşan Stankey, “Belki birkaç kişi daha evde kalacaksa, kısa vadede bizi destekleyecek bir süre için TV izleyerek bize yardımcı olabilirler,” dedi

Kıyamet habercisi mi?

Kuşkusuz ki sektör için küresel gişede zor bir yıl olsa da çoğu analist sonunda her şeyin iyi olacağını umuyor. Ancak virüs eğlence endüstrisinin böyle bir şeye ne derecede savunmasız olduğunu sadece birkaç ay içinde göstermiş oldu. Çin’deki ve diğer ülkelerdeki salonların tüm yıl boyunca kapalı kalması durumunda – ya da ABD sinema salonlarının kapılarını kapatmaya başlarsa – doğal olarak sektör çökebilir.

Film prodüksiyonu, dağıtımı ve yayınlanması, endüstrinin içerik üretmesini sağlamak için birbirlerine güveniyor. Bu işlevlerden biri durma noktasına gelirse diğer ikisi de zora düşer. Distribütörler ve sinema salonu şirketleri, satın almak ve göstermek için hiçbir film olmadan yılı geçebilirler.

Uzun zamandır Hollywood muhabiri olan Richard Rushfield haftalık yayını The Ankler’da olasıkları şöyle sıraladı:

  • Dünya bu günlerde sinema bağımlısı değil, birkaç ay boyunca çok salonlu sinemalardan uzak dururlarsa hayatlarında böylesine bir boşluk olacak.
  • Sinema salonlarının bu yılın büyük bir kısmında dünyanın pek çok yerinde kapatılabileceği ihtimalini içeren senaryolar, belki de muhtemel olanın sınırlarının içinde düşünülmelidir.
  • Ödeme gücü uçurumunun ucundaki tüm bu stüdyoların bu durumu nasıl sürdüreceğini hayal etmek zor. Örneğin, film prodüksiyonu departmanı yıl için gişe hasılatının çoğundan mahrum kalırsa ne yapar?

Tamamen akışa dönmenin yanı sıra, aslında bu konuda yapabileceği çok az stüdyo var. Film yapımcılığının ve yapımcılığın doğası, insanların topluluk halinde bir araya gelmesini talep ediyor. Filmleri böylesine saygın bir sanat formu yapan şey topluluk fikri ve paylaşılan deneyimlerdir. Ve sonuçta yok olmasına neden olabilecek şey de budur.

What's your reaction?