Kathrine Switzer’in Hikayesi: Kadınlara Yasak Olmasına Rağmen Boston Maratonunu Koşan Efsane

50 yılı aşkın bir süre önce Kathrine Switzer, Boston Maratonu’na katılmak için formunu göndererek cesur bir adım attı. Formda adının baş harfleriyle K.V. Switzer (adını imzalarken yaptığı yaygın bir uygulama) yazıyordu ve bu durum yarış gününe kadar cinsiyetini gizlemesini sağladı. Geçen 70 yıl boyunca, Boston Maratonu tamamen erkeklerin katıldığı bir yarıştı ve Switzer’in varlığının gözden kaçması imkansızdı. Kadın sporcuların kısıtlamalar ve alaylarla karşılaştığı bir dönemde Switzer geleceğe doğru koştu. Yarışı ilk koşan kadın olmasa da (önceki yıl Roberta Gibb de kayıt yaptırmadan, bol ve kapüşonlu bir üstle gizlice katılmıştı), varlığı ortaya koyarak ve meydan okuyarak katılan ilk kadın oldu.

O zamanlar spor yapan kadınların çekici olmadıkları konusunda yaygın bir görüş vardı; ya da Switzer’in anlattığı gibi, “Uzun mesafe koşma fikri kadınlar için her zaman sorgulanabilirdi çünkü bu zorlu aktiviteyi yapmanız iri bacaklara sahip olmanız, bıyıklarınızın çıkması ve rahminizin düşmesi anlamına geliyordu.” Bu saçma düşünceye karşı koymak için, koşarken kasıtlı olarak küpe taktı ve ruj sürdü.

Switzer’ın antrenörü Arnie Briggs, yarışın “kırılgan bir kadın” için zor olduğunu ve Switzer’ın ona bu zorluğa hazır olacağını kanıtlaması gerektiğini düşündü. Switer da tam olarak bunu yaptı ve Briggs ile o zamanki erkek arkadaşı Tom Miller’a yarışmada eşlik etti. Switzer geldiğinde ona 261 numaralı önlük verildi. Yarışa istikrarlı ve güçlü başladı.

Yarıştaki diğer katılımcılar, Switzer’ın varlığından heyecan duyarken yarış yöneticisi Jock Semple, en hafif tabirle öyle hissetmiyordu. Öfkeyle Switzer’ı kovalamaya başladı ve zor kullanarak onun koşuya devam etmesini engelledi. Switzer anılarında bu müdahalenin ardından gelen unutulmaz olayları şöyle anlatıyor: “İçgüdüsel olarak başımı çabucak çevirdim ve şimdiye kadar gördüğüm en gaddar yüze baktım. İri bir adam, dişleri görünen kocaman bir adam bana saldırmaya hazırlandı ve ben tepki veremeden omzumu tutarak beni geriye fırlatıp bağırdı, “Yarışımdan defol ve bana bu numaranı ver!”

O dönemde medya kuruluşları yaşananları ve sonuçlarını fotoğrafladı. Semple, Switzer’ın antrenörü Arnie Briggs’i yere serdi ama Switzer’ın eski futbolcu ve çekiç atıcısı olan erkek arkadaşı Miller’la yüzleşmesi kolay değildi. Böylece Semple’ın müdahalesi hızla sona erdi. Çekilen çilenin ardından Switzer duygusaldı ve bir duvara çarptı, ancak ondan sonra neyin tehlikede olduğunu düşünmeye başladı. Sonrasını şu cümlelerle anlattı: “Bırakırsam kadınların 26 milden fazla koşma kapasitesine sahip olduklarına kimsenin inanmayacağını biliyordum. Bırakırsam herkes bunun bir tanıtım gösterisi olduğunu söylerdi. Bırakırsam bu kadın sporlarını ileri değil geriye götürürdü. Bırakırsam Boston’u asla koşamam. Bırakırsam Jock Semple ve onun gibiler kazanır dedim. Korkum ve aşağılanmam öfkeye dönüştü.”

Switzer yarışı 4 saat 20 dakikada bitirdi. Daha sonra 1974 New York City Maratonu’nu kazandı ve Runner’s World Magazine tarafından on yılın kadın koşucusu seçildi. 2011’de Ulusal Kadınlar Onur Listesi’ne alındı. Switzer, 2017 yılında, 70 yaşında tekrar Boston Maratonu’nda koştu. Aynı yarış numarası olan 261’i giydi ve 1967’deki ilk koşusundan sadece on dakika fazla bir sürede bitirdi. Switzer’ın azmi gelecek nesil kadın koşucuların yolunu açtı. O ilham ve umut vermeye devam ediyor.

https://www.instagram.com/p/CBseJnWHNje/

Kathrine Virginia Switzer: Websitesi | Facebook | Instagram
LA Times

What's your reaction?