Jude Law’ın kendisine fazla para ödendiğini itiraf ettiği rol: “Kesinlikle bir kademe sistemi var”

Mike Nichols ve Wes Anderson gibi isimlerle çalışan Jude Law, İngiliz bağımsız filmlerinin gözdelerinden biri haline geldi. Daha sonra ise Sherlock Holmes ve The Crimes of Grindelwald gibi filmlerle stüdyo başarısına da ulaştı.

Law büyük ününü The Talented Mr Ripley ile kazandı ve kısa sürede en çok aranan oyunculardan biri oldu. Bağımsız film yapımcılığı dünyasına adım attıktan sonra ticari filmlerde başarı elde etti. Jude Law bu yolculuğu onu Alfie‘deki rolüne götürdü. Bu ünlü aktörün o dönemdeki en yüksek ücretli rolüydü ve diğer yandan da en büyük fiyaskolarından biriydi.

2004 yılında Charles Shyer tarafından yönetilen Alfie, Manhattan’da yaşayan, birçok farklı kadınla yatan, ancak arkadaşıyla yaşadığı bir ilişki sonrasında bu yaşam tarzı hakkında farklı düşünmeye başlayan bir İngiliz limuzin şoförünün hayatını konu alıyor. Alfie ayrıca, başrollerini Michael Caine ve Alan Price’ın paylaştığı ve sonunda 1974’te devam filmi çekilen aynı adlı filmin 1966 versiyonunun yeniden yapımıydı. Jude Law için bu filmin iki büyük önemi vardı; birincisi eski nişanlısı Sienna Miller’la tanışmasıydı, diğeri ise rol için tam 8 milyon dolar alması.

Law, filmin gişedeki başarısızlığını da göz önüne alarak rol için çok fazla ücret aldığını söyledi. Film gişede toplam bütçesinin yarısını zar zor telafi etti. Yapımı 80 milyon dolara mal olan Alfie gişede sadece 35 milyon dolar geri kazandı. Bu filmden sonra Law ticari ve bağımsız filmler arasındaki benzer dalgalanmaları nedeniyle Tom Cruise gibi isimlerle karşılaştırılmaya başlandı ve bu da oldukça yoğun bir proje kataloğuyla sonuçlandı.

Kariyeri ve Alfie‘nin ticari başarısızlığı üzerine”Filmleriniz çok para kazandırmıyorsa ilgi azalır. Kime önce ne teklif edileceğine dair kesin bir kademe sistemi vardır ve iş kolayca gelmiyorsa ne yapmak istediğinizi düşünmelisiniz” dedi.

Law’ın Alfie‘den sonraki bir sonraki filmi Closer‘dı. Patrick Marber tarafından yazılan oyun uyarlamasında Mike Nichols ile iş birliği yapan Law bu filmle tiyatrodaki köklerine geri dönmüştü. Film bağımsız bir yapımdı ve Law’ın sinematografisindeki belirleyici rollerden biri haline geldi; eleştirmenleri ve sinemaseverleri kutuplaştırdı ancak bugün hala yadsınamaz bir klasik.

fotoğraf: alemy

far out magazine