Judas Priest’in Yeni Başyapıtı “Invincible Shield” Yayında
İngiliz heavy metal efsanesi Judas Priest’in yeni başyapıtı “Invincible Shield”, 8 Mart’ta dinleyiciyle buluştu.
24 Temmuz’da İstanbul’da izlemeye hazırlandığımız grup ayrıca albümünde yer alan 14 şarkının tamamının lirik videolarını da paylaştı.
Prodüktörlüğünü, 2018 tarihli albüm “Firepower”da da olduğu gibi Andy Sneap’in üstlendiği albümün kayıt süreci resmi olarak Şubat 2020’de başlasa da öncelikle pandemi sürecinden etkilendi. Kısıtlamalar nedeniyle albüm çeşitli yerlerde kaydedildi. Davulcu Scott Travis ve gitarist Richie Faulkner ikamet ettikleri, Nashville, Tennessee’de, Rob Halford Phoenix, Arizona’da ve bas gitarist Ian Hill çeşitli Avrupa şehirlerinde turnedeyken kayıt yaptılar. Eylül 2021’de, pandemi kısıtlamalarının kaldırılmasının ardından grup 50 Heavy Metal Yılı dünya turnesine başladı. Turne de kayıt sürecinin arasına girdi. Mayıs 2023’te Rob Halford, Arizona’daki stüdyoda Andy Sneap ile kendi bölümlerinin kayıtlarını bitirdikten sonra grup albümün miks ve mastering aşamasına geçildiğini açıkladı. Albümün çıkış tarihi ise 7 Ekim 2023’te grubun Indio, Kaliforniya’daki Power Trip festivalindeki performansından önce duyuruldu.
Albümdeki “Sons of Thunder” ve “Escape from Reality” şarkıları Glenn Tipton tarafından yazıldı. Bonus parçalardan “The Lodger” ise grup için başta “Some Heads Are Gonna Roll” olmak üzere başka şarkılar da yazmış olan Bob Halligan Jr. tarafından yazıldı.
Rob Halford’un hala formunun zirvesinde olduğunun kanıtı alameti farika vokalleri, heavy metal tansiyonunu ziyadesiyle yansıtan zengin ve aklıda kalıcı gitar riffleri, çoğu zaman Painkiller dönemine göz kırpan yüksek enerjisiyle birlikte thrash ve progresif kulvarlara da geçiş yapan melodik çeşitliliğiyle “Invincible Shield”, grubun yeni şaheseri olarak ulaşıyor kulaklarımıza.
Gelin albümle ilgili gitarist Richie Faulkner’in, Detroit’in WRIF radyo istasyonundan Meltdown’a verdiği yeni röportajdaki albümle ilgili detaylara kulak verelim.
Faulkner, albümün “biraz daha progresif” olacağına dair daha önce yaptığı yorumla ilgili konuya açıklık getiriyor:
“Bence ‘progresif’ farklı insanlar için farklı şeyler ifade ediyor, bu yüzden süper karmaşık bir Dream Theater büyüsü değil, ama bazı kıvrımlar ve dönüşler olduğu ve gerçekten gerekmedikçe herhangi bir senaryoyu takip etmediği için karmaşık ve progresif olduğunu düşünüyorum. Yani demek istediğim, erişilemez olmadan biraz kalıpların dışına çıkıyor. Bence ‘Firepower’ ile karşılaştırıldığında biraz daha progresif.”
Faulkner albümün şarkı yazım süreciyle ilgili de şu detaylara değiniyor: “Bu oldukça paylaşılan bir şey. Ben söz yazarı değilim, örneğin Rob söz yazarı. Ben ve Glenn gitar bölümlerinin ve müzikal parçaların çoğunu yazıyoruz, Rob da vokallerin ve vokal melodilerinin çoğunu yazıyor. Rob’un da harika bir ifade yeteneği var. Bir gün bir şarkı fikriyle gelebilir, melodisi vardır, zamanlaması vardır ve siz de kendinizi bu zamanlamaya bağlayıp bir riff ortaya çıkarabilirsiniz. Yani bir nevi – bir odaya giriyoruz, “sende ne var?” ve “bende ne var?” ve onları bir araya getirip yeni şarkılar ortaya çıkarıyoruz. Bu oldukça organik bir süreç.”
Richie ayrıca ana albümdeki 11 şarkının yanı sıra üç ek parçanın albümün çeşitli versiyonlarında sunulması hakkında da şunları söylüyor: “Ana albümde yaklaşık 10, 11 parça olmasını istedik. Ancak bonus parçaları bir daha gün ışığına çıkmamak üzere rafa kaldırmak istemedik. Onları çıkarmak istedik. Standart sürümün bir parçası olmadan da insanların bunları duymasını istedik. Bu yüzden elimizdeki her şeyi farklı formatlarda yayınladık.”
24 Temmuz’da İstanbul, Park Orman’da müzikseverlerle buluşacak Judas Priest, öncesinde ise nisan ve mayıs aylarında ABD’yi de kapsayan bir dünya turnesi için yollara düşecek.