İstanbul’un Az Sayıda Kalan Bağımsız Sinema Salonları

İstanbul’un soyu tükenmekte olan, 8 köklü bağımsız sinema salonu derlendi.

Artık bütün metro duraklarının AVM’lere çıktığı İstanbul’da konser ve sinema salonları da bir bir ya alışveriş merkezlerine katılıyor, ya da çevrelerine mini alışveriş siteleri konduruluyor.

Zero İstanbul, İstanbul’da her geçen gün sayısı azalan, soyu tükenmekte olan bağımsız sinema salonlarını derledi:

1 – Atlas Sineması – Beyoğlu

İstiklal Caddesi üzerinde, ya sponsorların himayesine girerek bağımsızlığını feda eden, ya da yıkılan, AVM’lere satılan sinema salonlarından geriye kalan nadide güzellerden Atlas. Amfi şeklindeki kocaman boyutu ve çok kullanıcı dostu olmasa da nostaljikliğiyle gönül çelen ferforjeli localarıyla, festivallerin de favori salonlarından biri. Boyutuyla seyirci mıknatısı büyük yapımları kolayca ağırlayabilen İstanbul’un en büyük sinema salonlarından Atlas, pasaj içindeki korunaklı konumuyla sinefilleri birbirine yakınlaştırıyor, film bitiminde arka kapıdan çıkma opsiyonuyla da İstiklal Caddesi’nin kakofonisine bulaşmadan post-film hissiyatlarını bir süre daha korumanıza olanak sağlıyor.

2 – Beyoğlu Sineması – Beyoğlu

Atlas’ın tam karşısında, yine bir pasaj içinde, İstanbul’un en sevilen sinema salonlarından biri saklıdır. İncik boncuk, baskılı t-shirt ve poster hükmüne teslim Halep Pasajı’nın bir alt katında kalan salon, curcuna içinde gizli bir mabeti andırıyor. Ufacık merdivenlerden inerken minicik gişeden biletler kesilir, kredi kartı sponsorluğundan özgürlüğüyle patlamış mısır hala normal boyutlarda, makul fiyatlara satın alınabilir, vizyondaki en ‘cool’ filmler mutlaka burada gösterilir. Elbette bağımsız festivalcilerinin de, sinemaya gitmeyi hayatının ‘özel’ aktivitelerinden biri olarak korumuş düzenli izleyicinin de favorisidir.

3 – Pera Sineması – Beyoğlu

Duruma göre bu cep salonunu Beyoğlu Sineması’nın genç kardeşi, ya da yaşlı abisi olarak değerlendirmek mümkün. Aynı avluyu paylaştığı Beyoğlu Sineması gibi, Pera da ağırlıklı olarak bağımsız, genelde düşük bütçeli filmleri gösteren bir salon. Çoğu evdeki plazma TV’lerden ‘azca’ büyük bir ekranı var, oturma yerleri ise bir lise sınıfını anca alacak kapasitede. Kaçırdığınızı düşündüğünüz ya da vizyona girmedi diye hayıflandığınız bir film varsa, pes etmeden evvel burayı bir kontrol etmek şart. Dezavantajı, biraz dış gürültü alabilmesi.

4 – Rexx – Kadıköy

Avrupa Yakası’nın buluşma yeri Atlas’ın önüyse, Kadıköylü ‘marjinaller’in biraraya gelme merkezi de çoğunlukla Rexx önüdür. Orijinal adı Reks’i birkaç sene önce aldığı bir karar sonucu x’lerle güncelleyen salon, karşı tarafın festivalcisine olduğu kadar Hollywood düşkünü seyircisine de kucak açmasıyla birleştirici bir karaktere sahip bir salon. Yine zamanında, İstanbul’un en büyük salonu sıfatını elinde tutan 1200 koltuk sayısına sahip Rexx, şu anda irili ufaklı üç salona bölünmüş durumda. Sevenlerinin sinema yetkililerinden tek ricası, şu 3D teknolojisi üzerine biraz eğilinmesi.

5 – Feriye Sineması – Ortaköy

‘Ah, nerede o eski İstanbul’la başlayan hafif kibirli nostaljilerin as karakterlerinden Boğaz’a nazır Feriye Sineması, uzun süren bir tadilat döneminden sonra, bir süredir yeniden aktif. Film izlemek için illa şehir merkezine akmak ya da AVM’lere doluşmak gerekmemesi gerektiğine güzelce verilen bir cevap olarak Feriye, Ortaköy ve Beşiktaşlı vatandaşların el üstünde tuttuğu bir salon olarak yaşamını sürdürüyor. Taksim gibi turist merkezi olmasa da Ortaköy’ün de kendine has turist çekici, kalabalık karakteri itibariyle bu salonda da daha ziyade büyük prodüksiyonlar ve Türk filmleri gösteriliyor.

6 – Yeşilçam Sineması – Beyoğlu

Beyoğlu’nun biriciği, küçük, insanda ‘şahsa özel sinema’ hissi uyandıran Yeşilçam, teknoloji ve konfordan ziyade, deneyim ve içerik konusunda tatmin vadeden bir sinema salonu. Aktörler ve aktrisler olarak ayrılan tuvaletlerinden, küçük perdesine, hiçbir yerde oynamayan, gündeme ve alternatif akıma paralel seçilen filmleriyle Yeşilçam’da beklenmedik gösterimler izlemek mümkün: Klasik bir Erden Kral filmi yahut, Papua Yeni Gine’deki bir ayaklanmayla ilgili az bulunan bir belgeseli. Çıkışta da bir ev salonu hissini tamamlayan minik kafesinde sinema, siyaset ve hayat hakkında muhabbete devam edilir.

7 – Cine Majestic – Beyoğlu

2003 yılında açılan Beyoğlu’nun ‘nispeten yeni’ sayılabilecek bağımsızlarından Cine Majestic, İstiklal Caddesi’ne paralel meşhur pasajlı binalardan birinin birkaç katında birkaç salonla hizmet veriyor. Bağımsız, Türkiye yapımı, Hollywood paketli, her tür film burada kendisine perde bulabiliyor. Haftanın belirli günleri daha ucuza bilet almak, bazı hafta içi sabahları çeşitli basın gösterimlerine de denk gelmek mümkün. Kantini ucuz az sayıda sinema salonlarından biri olduğu bilgisini de ekleyelim.

8 – Sinema Moda – Kadıköy

Sahaflı pasaj içindeki Moda Sineması olarak karşı yakanın kalbine yerleşmiş salon, tadilat bahanesiyle kapanmış, uzun süre inaktif kalmış ve çoğu kişide ‘akıbeti Emek Sineması gibi mi olacak’ endişesi yaratmıştı. Neyse ki 2013 yılında açılan Moda Sahnesi bünyesinde yeniden faaliyete geçti ve gönüllere su serpti. Kadıköy’de az sayıda kalan bağımsız salondan biri olarak Sinema Moda’da her daim vizyondaki filmlerin en önemlilerinden bir seçkiyi görmek mümkün. Biletler de sadece kendi gişelerinde satılıyor.

 

What's your reaction?