İstanbul Modern’de Dizi Kuşağı

İstanbul Modern Sinema, yeni sezonu dizi kuşağıyla açıyor. Televizyon dizilerinin sinema ile amansız bir rekabet içinde olduğu günümüzde, farklı ülke ve dönemlerden önemli yönetmenlerin izleyicileriyle televizyon ekranında buluştuğu sürükleyici öykülerini sinema salonuna davet ediyor.

Programda yer alan en eski dizi, Halit Ziya Uşaklıgil’in romanından uyarlanan, Halit Refiğ’in 1975 yılında TRT için çektiği Aşk-ı Memnu. Müjde Ar, Salih Güney, Neriman Köksal, Şükran Güngör ve Çolpan İlhan’ın rol aldığı ilk versiyon sinema seyircisiyle buluşuyor. Romanın 2008’de yeniden çekilen uyarlaması, büyük bir ilgiyle takip edilmişti.

Alman sinemasının efsane yönetmeni Rainer Werner Fassbinder’in 1980’de Batı Alman televizyonu için yaptığı 14 bölümlük başyapıtı Berlin Alexanderplatz, Lars Von Trier’in hastanede geçen tüyler ürpertici, kült dizisi Krallık (Riget, 1994) ve Bruno Dumont’nun 2014’te ARTE kanalı için çektiği, prömiyerini Cannes’da ‘Yönetmenlerin 15 Günü’ bölümünde yapan kara komedi türündeki mini dizi Küçük Serseri (P’tit Quinquin, 2014) programda yer alan diğer diziler.

Dizi Kuşağı Programı:

BERLIN ALEXANDERPLATZ, 1980

Batı Almanya, İtalya|DVD, Renkli, 14 x 65’ |Almanca

Yönetmen: Rainer Werner Fassbinder

Oyuncular: Günter Lamprecht, Claus Holm, Hanna Schygulla, Gottfried John, Barbara Sukowa

Alfred Döblin imzalı aynı adlı romandan uyarlanan dizi, Franz Biberkopf’un 1920’de hapishaneden çıkışından sonraki hayatta kalma mücadelesini anlatıyor. Her ne kadar “dürüst” bir hayat yaşamak istese de dönemin çökmekte olan ekonomisi ile yükselmekte olan işsizlik, şiddet ve ümitsizlik onu yeniden kötü yola düşürüyor. Alman sinemasının efsane yönetmeni Rainer Werner Fassbinder’in 1980’de Batı Alman televizyonu için yaptığı 14 bölümlük Berlin Alexanderplatz, sinematografisi ve oyunculuklarıyla kaçırılmaması gereken bir başyapıt.

AŞK-I MEMNU, 1975

Türkiye | HDD, Siyah – Beyaz, 6 x 33’ | Türkçe

Yönetmen: Halit Refiğ

Oyuncular: Müjde Ar, Salih Güney, Neriman Köksal, Çolpan İlhan, Şükran Güngör

Halit Ziya Uşaklıgil’in romanından uyarlanan ve usta yönetmen Halit Refiğ’in 1975 yılında TRT için çektiği Aşk-ı Memnu, eserin ilk televizyon uyarlaması. Aşk-ı Memnu, 1900’lerde Osmanlı burjuvazisinin çöküşünü Adnan Bey’in yalısında yaşananlar üzerinden ele alıyor. Dönemin zengin ailelerinden birinin tek oğlu Adnan Bey’in kendisinden yaşça küçük karısı Bihter ile yeğeni çapkın Behlül arasındaki yasak aşkın ortaya çıkması yalıdaki dengeleri alt üst ediyor. Toplam 6 bölümden oluşan dizinin başrolünde izleyeceğimiz Müjde Ar’ın kariyeri bu rol sayesinde hızla yükselişe geçmişti.

KRALLIK (RIGET),1994-1997

Danimarka, İtalya, Almanya, Fransa, Norveç, Hollanda|DVD, Renkli, 8 x 71’ |Danca, İsveççe

Yönetmen: Lars Von Trier

Oyuncular: Udo Kier, Ernst-Hugo Järegård, Kirsten Rolffes, Holger Juul Hansen

Kendine özgü ve sıradışı tarzı ile tanıdığımız Danimarkalı yönetmen Lars Von Trier’in Danimarka Televizyonu için çektiği mini dizi, Kopenhag’da Krallık adlı devasa bir hastanede geçiyor. Hastanenin üzerinde kurulduğu kurumuş bataklığın sisli görüntülerinin üzerine konuşan buğulu dış ses Krallık’ın tarihçesini anlatırken çatlakların arasından sızan kanlar ise hastanede cereyan edecek tüyler ürpertici olayların habercisi oluyor. Haiti vudusuna meraklı anestezistinden, hastanenin bodrumunda karaborsadan tıbbi malzeme ticareti yapan doktoruna ve rahatsız edici diyaloglarıyla ansızın karşımıza çıkan down sendromlu bulaşıkçılarına kadar her bir karakter dizinin tuhaf atmosferine bir yenisini ekliyor. Zaman zaman yönetmenin ta kendisinden de mesajlar aldığımız, korkuyu, gizemi, mizahı ve dramı bir arada sunan efsanevi yapım, televizyon izleyicisinin olduğu kadar festival izleyicilerinin de favorileri arasında.

KÜÇÜK SERSERİ (P’TIT QUINQUIN), 2014

Fransa| DCP, Renkli, 4 x 52’ |Fransızca, İngilizce

Yönetmen: Bruno Dumont

Oyuncular: Alane Delhaye, Lucy Caron, Bernard Pruvost, Philippe Jore

Fransız sinemasının “auteur” yönetmenlerinden Bruno Dumont imzalı Küçük Serseri, Fransa’nın kuzeyindeki bir kasabada, ineklerin içlerinde insan organları bulunması sonucunda ortaya çıkan bir dizi garip cinayetin araştırılmasını konu alıyor. Polislik eğitimini adeta Pembe Panter’in Clouseau’su ile aynı okulda almış bir polis olan Komutan Van der Weyden ile yardımcısı Carpentier olayı araştırmak için kasabaya gelirler. Durumu fark eden haylaz Quinquin ve arkadaşları da polislerin peşine takılıp onları takip etmekten geri kalmazlar. Ünlü Fransız sinema dergisi Cahiers du Cinéma’nın geçen yılın en iyi filmi seçtiği yapım, televizyon prömiyerinden önce 67. Cannes Film Festivalinde “Yönetmenlerin 15 Günü” bölümünde gösterilmiş ve büyük ilgiyle karşılaşmıştı.

istanbulmodern.org

What's your reaction?