Hollywood’un Altın Çağı’nda kadınlar rutin olarak femme fatale veya saf gibi çeşitli arketipal kategorilere sokuluyordu. Amerikan sinemasının evriminin en parlak yıllarında bile kadınlar nadiren çok yönlü bireyler olarak görülüyordu. Hedy Lamarr buna meydan okudu.
Lamarr 1914’te Avusturya’da doğdu, gerçek adı Hedwig Eva Kiesler’di. Genç yaşta oyunculuğa başladı ve henüz 18 yaşındayken Gustav Machatý’nin yönettiği Ecstasy (1934) filminde başrolü üstlendi. Performansı çığır açıcı olduğu kadar tartışmalıydı. Genç Lamarr filmde çıplak göründü, orgazm olduğu yakın çekim bir sahneyi canlandırdı. 30’lu yılların başıydı ve insanlar bir filmde erotik içerikler görünce şoka uğradı.
Hedy Lamar’ın bir sonraki rolü, ilk Amerikan filmi olan 1938 yapımı Cezayir‘di. Lamarr, MGM Stüdyoları’ndan Louis B. Mayer tarafından bir gemide keşfedilen Lamarr, Hollywood yolculuğunda Lady of the Tropics, Comrade X, Samson and Delilah ve Ziegfield Girl gibi filmlerde rol aldı. O artık dönemin en popüler yıldızlarından biriydi.
Ama Lamarr sadece yetenekli ve güzel bir akrist değildi; aynı zamanda bir mucitti. Bu sıra dışı kadın wi-fi, Bluetooth ve GPS gibi icatların yolunu açacak fikri bulan kişiydi.
İcatlara ve bilime olan ilgisi erken yaşta ortaya çıkmıştı ve sürekli olarak ilginç fikirler üretiyordu. 1940’ta ortaya çıkardığı teknoloji devrim niteliğindeydi. Bir akşam yemeği partisine katılırken müzisyen George Antheil’le tanıştı ve yaratıcı zihinleri sayesinde bağ kurdular. İkinci Dünya Savaşı sırasında Müttefik Kuvvetlere yardım etmek için birlikte çalışmaya karar verdiler.
Lamarr, eski eşi olan silah tüccarı ve faşizm sempatizanı Fritz Mandl’la evli olduğu süre zarfında savaşın bazı inceliklerini öğrenmişti. Bunlardan biri de düşmanların radyo teknolojisi aracılığıyla müdahale edip engellemesi olmadan torpidoları yönlendirecek bir sisteme ihtiyaç duyulmasıydı. Lamarr frekans atlama teknolojisini kullanarak Nazilerin müdahalesi olmadan torpidoları kolayca yönlendirebilecek daha iyi bir iletişim yolu bulmak için Antheil’in müzik bestelerinden ilham aldı. Fikirleri patentliydi ama ne yazık ki Lamarr ve Antheil’in fikri bundan öteye gidemedi ve donanma bunu reddetti.
Yine de Lamarr, günümüzde güvendiğimiz hayati iletişim tabanlı teknolojilerin yaratılmasını etkileyen öncü fikirleriyle sonunda övgü aldı. 2014 yılında, ölümünden 14 yıl sonra Ulusal Mucitler Onur Listesi’ne dahil edildi. Mezar taşında şu sözler yer alıyor: “Filmlerin belirli bir zaman diliminde belirli bir yeri vardır. Teknoloji sonsuza kadardır.”