Haftanın Kitaplığı – 31 Mart 2024
Okuyacak çok kitap var seçmek zor diyorsanız yeni çıkan kitaplar arasından yaptığımız derlemeye göz atabilirsiniz
Amazon – Dünyanın En Amansız Satıcısı Ticareti Nasıl Değiştiriyor
Yazar: Miya Knights
Yayınevi: İş Bankası Kültür Yayınları
“Bu kitap Amazon’un bir rakip olduğunu düşünen herkes için başucu kitabıdır. Okuyun ve öğrenin.”
Clive Humby OBE, dunnhumby Kurucu Ortağı ve Tesco Clubcard’ın Baş Mimarı
Amazon dünyanın en değerli şirketlerinden biri – değeri Walmart, Netflix, Target, Nike ve Costco’nun toplamından fazla. Başarısının sırrı nedir? Bu bilgiden e-ticaret sektöründeki diğer şirketler nasıl yararlanabilir?
Perakende sektörü görülmemiş zorluklarla karşı karşıya. Sektörün tamamında ve tüm pazarlarda perakendeciler, hayatta kalabilmek için iş modellerini ve müşteriyle etkileşime girme stratejilerini değiştiriyor. Amazon, alışveriş alışkanlıklarımızın nasıl kökten değiştiği hakkında benzersiz bilgiler sunuyor.
Baştan aşağı güncellenmiş bu baskıda Amazon’un koronavirüs pandemisine verdiği tepki, fiziki ve dijital perakendenin birbirine yakınlaşması, e-ticaret ekonomisi ve sürdürülebilirlik ve izlenen politikanın gelecekteki olası sonuçları inceleniyor. Sektörün ileri gelen perakende analizcileri tarafından yazılan Amazon, şirketin bir numaraya doğru görülmemiş yükselişinden çıkarılacak dersleri keşfetmek için paha biçilmez bir kaynak.
“Eğer düşmanını tanı felsefesine inanıyorsanız Amazon, her çok kanallı perakendecinin mutlaka okuması gereken bir kitap.”
Tim Mason, CEO, Eagle Eye Solutions
“Berg ve Knights, Amazon’un işletme stratejilerinin derinlerine dalıyor ve rakiplerin Amazon’la birlikte varolabilmesi için ne yapması gerektiğine dair bolca tavsiye veriyor.”
Sucharita Kodali, Forrester Research Başkan Yardımcısı ve Baş Analisti
“Perakendeciler Amazon’dan gelen bu yeni tehdide nasıl tepki verecek? Sadece üç seçenekleri var: Rekabet et, teslim ol veya iş birliği yap.”
Ruth Harrison, Thoughtworks Sanayi Alan Adları Küresel Şefi, Selfridges Eski Genel Müdürü
Aidiyet
Yazar: Radha Agrawal
Yayınevi: Destek Yayınları
SİZİ MUTLU ETMEYEN İNSANLARLA VAKİT GEÇİRMEYİ BIRAKIN. DOĞRU İNSANLARLA YAŞAYIN VE MUTLU OLUN.
İnsanoğlu ilk günden bu yana birlikte yaşayarak, ortak bir dil oluşturarak, karşılıklı etkileşimde bulunarak diğer canlılardan kendini ayırmıştır.
Bizler sosyal varlıklarız. Tek başımıza kendi potansiyelimizi ve yaratıcılığımızı ortaya çıkarmamız imkânsızdır. Gurur duymak, kendimizi göstermek ve paylaşmak en temel ihtiyaçlarımız arasındadır.
Sosyalleşmeyle birlikte başkalarıyla bağ kurmak gelişimimiz için önemlidir. Ait olmak nefes alabildiğimiz, yargılanmadığımız yerde olmaktır. Önemsenme hissi ise tatmin duygusu sağlar.
İlham verici bilgiler, grafikler, testler ve resimlerle dolu bir kitap olan Aidiyet, “İçeri Girmek” ve “Dışarı Açılmak” başlıklı iki temel noktadan size, kendinizi geliştirerek hedeflerinize ulaşmak adına yol gösteriyor.
Aidiyet, bağ kurabileceğimiz ve bizi iyi hissettirecek arkadaşlar edinmemize yönelik ipuçları veriyor.
“Aidiyet hissi için bu kitabı okuyun.” —Deepak Chopra, MD
“İçtenlikle öneriyorum; ‘Belong’ sizi kendinizle ve çevrenizle daha derin bir bağ kurmaya davet ediyor.” —Özlem Denizmen
İnsan Nedir? Doğal Tarihimize Bir Bakış
Yazar: William B. irvine
Çevirmen: Özge Çelik
Yayınevi: Metis Yayınları
Kimiz ve neyiz biz? Bu sorunun cevabı, diyor felsefeci William B. Irvine, kime sorduğunuza göre değişir. Evrimsel biyologlara göre Homo sapiens türünün bir üyesi, mikrobiyologlara göre bir grup hücre, genetikçilere göre genlerin kontrolünde olan bir organizma, fizikçilere göreyse her birinin geçmişi çok eskilere dayanan bir grup atomdur insan. Bu cevapların hiçbiri tek başına yeterli değildir, ama tıpkı bir yapbozun parçaları gibi, bir araya geldiklerinde anlamlı bir tablo ortaya çıkarırlar.
Multidisipliner bir yaklaşımın ürünü olan bu kitapta Irvine, insanı iç içe geçmiş çeşitli kimlikleriyle ele alarak insan yapbozunun bütünlüklü bir resmini ortaya koyuyor. Bunu yaparken de, yeryüzünün devasa hayat ağacındaki ve evrenin akıl almaz ölçüde uzun tarihindeki mütevazı yerimizi görmemizi sağlıyor.
“Kim ve ne olduğunuz, nasıl var olduğunuz konusunda daha fazla şey öğrenince, dünyaya bambaşka bir gözle bakmaya başlayacağınızı umuyorum. Varlığınızın belki de tek bir kere olacak nice olayın gerçekleşmesiyle mümkün hale geldiğini de fark edeceksiniz: Bunun için yıldızların patlaması, Dünya’ya 4,5 milyar yıl önce bir gezegenin ve 66 milyon yıl önce bir asteroidin çarpması, mikropların mikropları yutması, Afrika savanasında iklimin değişmesi ve elbette doğrudan atalarınızın karşılaşıp çiftleşmesi gerekti. Varlığının nasıl da zorunsuz olduğunu anlayınca, insan bu evrenin bir parçası olduğu için ister istemez kendini şanslı hissediyor.”
Toksik Olumlama: Mutlu Olmakla Kafayı Bozmuş Bir Dünyada Kendin Olmak
Yazar: Whitney Goodman
Yayınevi: Nova Kitap
İnsanlar her yeni gün pozitif olma baskısıyla karşı karşıya. “Güzel enerji eşittir güzel hayat” mottoları, “iyi tarafından bak” tavsiyeleri havada uçuşurken olumsuz kişileri tek mutluluk formülüyle susturmak mümkün: Gülümse geç! Hastalık, kayıp, ayrılık ve diğer zorluklarla karşı karşıya kalındığında bile gerçek duygular hakkında konuşmak, onları sindirerek zamanla daha iyi hissetmek için çok az fırsat var.
Peki olumlu olmak tüm sorunların çözümüyse neden çoğumuz endişeli, depresif ve tükenmiş hâldeyiz?
Elinizdeki bu kitap, toksik olumlamanın kendimize ve ilişkilerimize ne kadar zarar verdiğini ortaya koyarken araştırmalardan ve danışan hikâyelerinden besleniyor. Terapist Whitney Goodman’ın kaleme aldığı bu dürüst rehber, olumsuz duyguları deneyimlemenin ve onlarla başa çıkmanın etkili yollarını şefkatle sunuyor.
“Bu kitap, şükran defterinizi olabilecek en iyi şekilde doldurmanızı sağlayacak.”
Cehennemdeki Cennet – Afetlerde Oluşan Olağanüstü Topluluklar
Yazar: Rebecca Solnit
Çevirmen: Abdullah Yılmaz
Yayınevi: Alfa Yayıncılık
Rebecca Solnit’in etkileyici eseri Cehennemdeki Cennet: Afetlerde Oluşan Olağanüstü Topluluklar felaketlerin ardından ortaya çıkan insan topluluklarının şaşırtıcı hikâyelerini ve dayanışma ruhunu derinlemesine inceliyor. Solnit, doğal afetler, terör saldırıları ve diğer acil durumlar gibi kriz anlarında ortaya çıkan “felaket toplulukları”nın yarattığı paradoksu mercek altına alıyor. Kitap, tarihsel ve çağdaş örneklerle, felaket sonrası toplumların nasıl bir araya gelip dayanışma içinde çalışabileceğini ve bireylerin olağanüstü koşullar altında nasıl birlikte hareket edebileceğini gözler önüne seriyor ve tüm bunları yaparken sistemi eleştiriyor. Cehennemdeki Cennet, felaketlerin insan doğasını ve toplumsal dinamikleri nasıl şekillendirdiğini anlamak için etkileyici bir kaynak olma özelliği taşıyor.
“Herkes kriz zamanı kendisini yalnız hisseder… Böyle olmak zorunda değil. Aslında eşsiz Rebecca Solnit’in uzun, dolambaçlı, parlak kariyeri boyunca, özellikle de bu kitapta gösterdiği gibi, öyle olmamalı. Cehennemdeki Cennet derin bir teselli sunuyor, sadece çaresizlik duygularına değil, yalnızlığa da bir panzehir olarak.” –David Wallace Wells, New York Magazine
“Düşündürücü … büyüleyici ve ikna edici… bu mükemmel kitapta umut, iyimserlik, hatta bulaşıcı bir nitelik var.” –Los Angeles Times
“İncelediği beş felaket üzerinden modern kapitalist toplumun sert eleştirisini sunuyor. Sadece hikâye anlatımı için bile okumaya değer. Kendimizi anlama anlayışımıza heyecan verici ve önemli bir katkı.” –The Washington Post
Benim Adım Şeyy
Yazar: Ece Erdoğuş Levi
Yayınevi: Timaş İlk Genç
Burası Karamürdüm. Burada birbirinden renkli karakterler yaşar. Kimler yok ki mahallemizde… Patavatsızlar Kraliçesi Seçkin Teyze, türlü olaylara sebep olan Bakkal Hilmi Amca, mükemmel adam (!) Görkem Başar, süper stand-uppçı (!) Mert ve tabii ki muhteşem çocuk Muhteşem…
En sevdiklerim ise güzel yürekli öğretmenlerim, kocaman yürekli Süleyman, geleceğin aşçısı Yasemin, bir görünüp bir kaybolan dostum Can…
Ve tabii ki ben! Benim adım, Şeyy… Şeyyy işte… Yavuz Kahraman KOCAGÜLLE!
Ama bazen adımız ya da soyadımız bize hiç benzemez. Varsın benzemesin! Ne olmuş boyum kısaysa? Kocaman olmasam ne çıkar? Ben kendi hikâyemin kahramanıyım! Bu kahramanlık yolunda bana eşlik etmeye var mısın?
Herkesin kendine has özellikleriyle güzel olduğunu anlatırken çarpık güzellik anlayışını mizahi bir dille eleştiren Benim Adım Şeyy, zorbalığın gençlerin üzerindeki etkilerini gözler önüne seriyor.