Haftanın Kitaplığı – 3 Eylül 2023

Okuyacak çok kitap var seçmek zor diyorsanız yeni çıkan kitaplar arasından yaptığımız derlemeye göz atabilirsiniz

ERKEKLER: ERKEKLERİN OLMADIĞI BİR DÜNYA DİSTOPYASI – SANDRA NEWMAN

Ağustos ayının son günlerine yaklaşırken bir akşam, Jane Pearson, kocası Leo ve beş yaşındaki oğulları Benjamin ile birlikte California ormanlarının derinliklerinde kamp yaparlar. Jane alacakaranlık çökerken Leo ve Benjamin’in yatmaya hazırlandıkları çadırın dışına astıkları hamakta uyuyakalır. İşte tam da Jane’in o uyku ânında Y kromozomu taşıyan kim varsa ortadan kaybolur. Ameliyatın ortasında ameliyathanelerden, direksiyon başından, tartışmalardan, sohbetlerden, sevişmelerden, ilişkilerden bir anda yok olur Y kromozomu taşıyanlar.Çocuklar, yetişkinler hatta fetüsler bile artık yoktur. En başta da Leo ve Benjamin yoktur. Nedeni, nasılı bilinmez, nerede olduklarına akıl sır ermez.Sandra Newman’ın son romanı Erkekler, kusursuz bir toplum hayalini, feminist ütopyaları ve imkânsız fedakârlıkları sürükleyici bir dille anlatırken bireysel arzu ile toplumun iyiliği arasındaki çatışmayı sorguluyor ve sorgulatıyor.“Kitabın tedirgin edici hayal gücü,sayfaları arasından dünyamıza ulaşıyor…”Naomi Alderman, Güç romanının yazarı“Çarpıcı bir feminist ütopya (ya da distopya demeliyiz belki de)…Newman, feda etme eyleminin sınırlarının ne kadar zorlanacağına dair çok kuvvetli öngörüler sunuyor. Karakterler birbirine yaklaştıkça yazar da bu toplu kayboluşa yönelik sarsıcı açıklamalarda bulunuyor. Bu cidden feci.”Publishers Weekly

TÜRKİYE’DE SANATIN TARİHİ: MÜZE – ESRA HACIÇAVUŞOĞLU, AYŞE H. KÖKSAL

Esra Aliçavuşoğlu ve Ayşe H. Köksal’ın derlediği “Türkiye’de Sanatın Tarihi” serisinin ilk kitabı olan, sanat müzesine dair teorik ve eleştirel bakış açılarını farklı bağlamlarda tarihsel bir çerçevede tartışan Müze, Tellekt’ten çıktı.

Türkiye’de sanatın tarihi ve yazımı belirli alanlara odaklanmış, birbiriyle bütünleşmeyen ve konuşmayan alanlara sıkışmıştır. Tartışmaların ve bunlara dayanan çapraz okumaların bulunduğu kapsamlı ve bütünlüklü bir sanat tarihi yazımı önerisi olarak düşünülen “Türkiye’de Sanatın Tarihi” dizisi, Türkiye’de sanatı şekillendiren ve sanatın kurumsallaşması tartışmasına temel olan konularıyla çok görüşlü bir sanat tarihi yazımına katkıda bulunacaktır.

Müze’de sadece profesyonellere değil, amatörlere, sanatı yatırım aracı olarak gören ve bilgi sahibi olmak isteyen koleksiyonerlere, sanatın iletişim gücünü keşfetmiş sponsor ve kurumlara, sayısı giderek artan müze ve müze çalışanlarına, özetle çok geniş bir hedef kitleye ulaşmayı amaçlıyor.

AH BE MELEK – MÜGE İPLİKÇİ

Müge İplikçi’nin insanların, nesnelerin, mekânların bir meleğin kanadında oradan oraya taşındığı, küçük anların ve küçük insanların öykülerinden oluşan kitabı Ah Be Melek, Doğan Kitap’tan çıktı.

​Gökyüzünde bir melek, ovaların, dağların, nehirlerin üzerinden geçiyor; kentleri dolduran insan kalabalığına takılıyor gözü. Yeryüzündeki melekleri seyrediyor, hüzünden deliliğe, delilikten hüzne giden bir seyri var kanatsız meleklerin hayatlarının. Her hikâye bir diğerine değiyor, nesneler ve insanlar hikâyeler arasında dolaşıyor. Meleğin yüzünde kimi zaman hınzır, kimi zaman şaşkın, kimi zaman acıklı bir gülümseme… Kanatlarının vuruşuyla hızlandırıyor dünyayı ve anlatıları.

ÖZSAYGI – GLENN R. SCHRALDI

Psikolog ve sağlık eğitimcisi Dr. Glenn R. Schiraldi’nin okurlarına her biri özsaygının çok önemli bir boyutunu geliştirmeye odaklanan teknikler içeren kapsamlı ve kendi kendilerine uygulayabilecekleri bir rehber sunduğu kitabı Özsaygı, Ömer Anlatan’ın çevirisiyle Nova Kitap’tan çıktı.

“Öz Şefkat Geliştirmek ve Yıkıcı Düşüncelerden Kaçınmak İçin Temel Beceriler Rehberi” alt başlığını taşıyan bu kitap, özsaygının kendi kendine yardım materyalleri kullanılarak geliştirilebileceğine ilişkin yeni çalışma bulgularına dayanıyor. Kendine karşı şefkat göstermeye ve kendini anlamaya hazır herkese önemli bir kaynak sunuyor.

“Hayatta her an kendimize dair çıkarımlarda bulunuruz. Eğer özsaygı düzeyimiz düşükse ya da başarı ve başarısızlıklarımızı sürekli çevrenizdeki insanlarla kıyaslama eğilimindeysek, bir adım geriye çekilip kendimize nasıl muamele ettiğimizi yeniden değerlendirmenin vakti gelmiş demektir.” 

LASSOLOJİ’Yİ BU LİNKTEN İZLEYEBİLİRSİNİZ

İYİ HİKAYE: HAKİKAT, KURMACA VE PSİKOTERAPİ ÜZERİNE YAZIŞMALAR

İyi Hikâye Nobel Ödüllü yazar J.M. Coetzee ile klinik psikolog Arabella Kurtz arasında geçen, psikoterapi ve hikâye anlatma sanatı üzerine büyüleyici bir diyalog. Coetzee ve Kurtz, psikanalitik kuramları ve terapi yöntemlerini edebiyat eserleriyle yan yana getirerek psikoterapiyi, psikoterapideki gelişim idealini, toplumsal bağlamı ve kurmacayı farklı açılardan ele alıyor.
 
Cervantes ile Dostoyevski gibi büyük yazarlardan ve Freud ile Melanie Klein gibi psikanalistlerin fikirlerinden yararlanan Coetzee ve Kurtz, psikanalitik psikoterapinin çok daha geniş toplumsal biçimlerinde yeni bir perspektif açılabileceği umuduyla kişinin kendini inceleme kapasitesi, kendi yaşam hikâyesinin yazarı olması, kurduğu kişisel anlatılarda hakikatin payı, belleğin işlenebilirliği, bastırma mekanizmasının çıkmazları, grup psikolojisi ve milliyetçilik ilişkisi gibi meseleleri yalın bir dille keşfe çıkıyor.
 
İyi Hikâye, psikoterapinin her geçen gün daha çok ön plana çıktığı çağımızda terapiye ilgi duyan edebiyatseverlere keyifli bir okuma vaat ederken aynı zamanda kendi hayat hikâyeleri üzerine düşünme fırsatı sunuyor.

STANISLAVSKI VE OYUNCU – JEAN BENEDETTI

Stanislavski ve Oyuncu, Stanislavski ve “sistem” üzerine çalışan Jean Benedetti’nin uzun yıllara yayılan titiz çalışması sonucunda oluşturduğu “çalışmak isteyen oyuncular” için bir başucu kitabı. Kitabın kaynakları arasında, Stanislavski’nin yazdığı metinlerin yanı sıra, onun 1935-38 yılları arasında Opera- Dramatik Stüdyo’da yaptığı Hamlet çalışmasının prova notları da bulunuyor. Benedetti, bir yandan “sistem”in kavramlarını açıklığa kavuştururken diğer yandan da bu kavramların pratikte nasıl kullanılacağını çeşitli egzersizler ve örneklerle gösteriyor. “sistem”in geldiği son noktayı açıklayan bu kitap oyuncular, eğitmenler ve Stanislavski araştırmacıları için eşsiz bir kaynak niteliğinde.

What's your reaction?