Haftanın Kitaplığı – 3 Aralık 2023
Okuyacak çok kitap var seçmek zor diyorsanız yeni çıkan kitaplar arasından yaptığımız derlemeye göz atabilirsiniz
Dijital Cehennem – Bir Like’ın Ucuna Yolculuk – 21.Yüzyıl Kitaplığı
Yazar: Guillaume Pitron
Çevirmen: Alp Tümertekin
Yayınevi: İş Bankası Kültür Yayınları
“İnanılmaz bir soruşturma.” -France Inter
“Dönüm noktası niteliğinde bir kitap.” -Le Figaro
“Kablolu dünyanın maddi etkileri, ekonomik ve jeopolitik meseleleri hakkında gözlerimizi açan, gerilim filmi gibi sürükleyici bir araştırma.” -L’ADN
“Guillaume Pitron, internetin sözde gayrimaddiliğinin, teknoloji simsarlarının en tehlikeli masallarından biri olduğunu ortaya koyuyor. Dijital dünya bizi kapitalizmin yıkıcı eğilimlerinden kurtarmak bir yana, bu eğilimleri daha da yoğunlaştırıyor; teknoloji şirketleri çevre üzerindeki etkilerine aldırmaksızın katlanarak hızlanan, plansız bir büyümeye kendilerini adamış durumdalar. Çoktan berbat hale getirdiğimiz analog dünyamızdan dijital bir alternatife kaçamayacağımızı ikna edici bir şekilde gösteren bir kitap. Sorunlarımız maddi ve maddi çözümler gerektiriyor.” -Jeff Sparrow, The Saturday Paper
Ünlü bir gazeteci ve program yapımcısı olan Pitron iki yıl boyunca dört kıtada sürdürdüğü titiz araştırmasıyla dijital dünya serabının ardındaki karanlık gerçeği, sadece adı sanal olan bir teknolojinin anatomisini gözler önüne seriyor. İletişim kurmak, çalışmak ve tüketmek için kullandığımız dijital teknolojinin sandığımızdan çok daha somut olduğunu ve önümüzdeki onyıllarda dünyanın biyofizik sınırlarının aşılmasında başrolü oynayacağını öne sürüyor.
“Ekolojik ayakizinin en iyi şekilde küçültülmesini sağlayan araç olarak göklere çıkartılan dijital yaşam tarzı, küresel ısınmaya en büyük katkıda bulunan ve en kalıcı damgayı vuran malzemeleri oburca tüketmektedir.”
Ortadan Kaybolan Fil
Yazar: Haruki Murakami
Yayınevi: Doğan Kitap
“Sana yardım etmeme izin verirsen bir şeyler değişebilir” diye fısıldadı cüce.
“Nasıl bir yardım bu?” diye merakla sordum hemen.
“Dans etmek. O kız dansı seviyor. Bu yüzden o kızın önünde iyi bir şekilde dans edersen o kız senin olur… Bir yolu var. Eğer o kızı gerçekten istiyorsan. İstiyor musun?”
“Evet, istiyorum” dedim.
“Zor bir şey değil. Ben senin içine gireceğim. Senin bedenini ödünç alarak dans edeceğim.”
“Ama bu dediğin gerçekten yapılabilir mi?”
“Yapılabilir. Bunu yaparsam o kız kesinlikle senin olur. Sana garanti ederim. Sadece o kız değil. İstediğin her kız senin olabilir. Ama bir şartım var. Öyle zor bir şart değil ama yine de bir şart…”
“Nasıl bir şart bu?”
“Önce bedenine gireceğim, sonra dans salonuna gidip o kızı dansa kaldıracağım. Sonra senin için o kızı elde edeceğim. Bu sırada sen tek kelime bile etmeyeceksin… Hiç ses çıkarmayacaksın. Şartım bu.”
Haruki Murakami’nin 1980-1991 yılları arasında yazdığı, 17 öyküden oluşan Ortadan Kaybolan Fil, kitap olarak önce İngilizce yayımlandı. Kitap haline gelmeden önce öykülerin bazıları The New Yorker, Playboy gibi dergilerde yer aldı. Ortadan Kaybolan Fil Haruki Murakami edebiyatının kaynaklarına dair çok önemli ipuçları veren,yazarın 1Q84, Zemberekkuşu’nun Güncesi gibi kült eserlerinin çıkış noktası olan öykülerin yanı sıra Şüphe adıyla filme uyarlanan “Ambar Yakmak”ın yer aldığı, Murakami hayranlarının uzun zamandır beklediği bir kitap.
Dünyanın Yedi Ölçüsü
Yazar: Pia Mellody
Çevirmen: Burçe Kaya
Yayınevi: Timaş Yayınları
Tarihin başlangıcından bu yana yaptığımız ölçümler, evren, toplum ve doğaüstüne dair anlayışımızı şekillendirerek dünya deneyimimizin ayrılmaz bir parçası haline geldi. İtalyan fizikçi Piero Martin bu kitapta okuru insanlığın ortak kültür hazinelerinden yedi temel ölçünün; metrenin, saniyenin, kilogramın, kelvinin, amperin, molün ve kandelanın hikâyesinin merkezde olduğu bir yolculuğa çıkarıyor. Her bölümde bir ölçüm sisteminin tarihçesini, işlevini, uygulanış biçimini anlatırken aynı zamanda her bir birimin klasik fizikten kuantum mekaniğine, görelilikten kimyaya, kozmolojiden temel parçacık fiziğine ve tıptan modern teknolojiye kadar bilime nasıl katkıda bulunduğunu açıklıyor. Dünya’nın aslında bu ölçülerle ne kadar büyüdüğünü ve küçüldüğünü gözler önüne seriyor; sonsuz küçükten sonsuz büyüğe uzanan bu serüvende insan olarak yerimizi bir kez daha düşünmemizi sağlıyor.
“Piero Martin’in keyifli kitabı, yedi ölçü biriminin gelişimini insan hikâyeleriyle birleştiriyor. Her hikâye lezzetli bir lokma –ve ben hepsini bir oturuşta silip süpürdüm.” –Steven Cowley, Princeton Plazma Fiziği Laboratuvarı Direktörü
“Dünyanın Yedi Ölçüsü şimdiden rekor kırdı: Yale University Press, çeviri haklarını daha kitap çıkmadan satın aldı. Bu göz ardı edilebilecek bir gerçek değil. Üstelik Amerikalıların, bilim insanlarının kapasitesi ve kitaplarını dünya genelinde yayma güçleri düşünüldüğünde, yabancı fizikçilerin yazdığı kitapları tercüme etmeleri alışılmış bir durum değildir. Ama bu sefer hayal gerçek oldu.” –Il Gazzettino
Toz Duman Dağılınca
Yazar: A LAi
Çevirmen: Giray Fidan , Tang Guozhong
Yayınevi: Everest Yayınları
Çin’in en itibarlı ödüllerinden Mao Dun Edebiyat Ödülü’nü alan A Lai, başyapıtı sayılan Toz Duman Dağılınca’da Doğu Tibet’in komünizmden önceki son zamanlarını merkeze alan bir 20. yüzyıl destanı sunuyor.
Destanın başkahramanı olan “aptal”, zengin ve güçlü Maiqi Beyi ile bir Han kadınının oğludur. Herkesin gerçek hayattan bihaber olduğunu düşündüğü bu “aptal” olağanüstü bir sezgiye sahiptir. Bütün beylerin tarlalarını haşhaş tohumuyla doldurduğu bir zamanda, topraklarına buğday eken bu “aptal” küçük efendi sayesinde Maiqiler, afyon arzıyla derinleşen kıtlıktan hiç etkilenmez; tam aksine, buğday ticaretinde söz sahibi olurlar ve “aptal” efendi ülkedeki ilk sınır pazarını kurar. Nihayet sınırdan malikâneye döndüğünde ise kendini ölümcül bir miras kavgasının içinde bulur. Entrikalar, tuzaklar, büyüler, yalanlar ve iktidar hırsı, zamanı hep olduğu gibi hızla kana bular. Tüm olup bitenlere rağmen şu soru zihinlerde dolaşır roman boyunca: “Aptal” sahiden de aptal mıdır?
Mizahi diliyle modern Çin romanının en özgün temsilcilerinden olan Toz Duman Dağılınca ile “aptal” sözcüğü yepyeni anlamlar kazanıyor. A Lai, insan olmanın en temel şartlarını, “aptal” kahramanına uyanır uyanmaz sordurduğu, cevabı çok kolay gibi duran o iki soruyla bize hatırlatıyor:
Ben kimim?
Neredeyim?
Devletler ve Toplumsal Devrimler – Fransa, Rusya ve Çin’in Karşılaştırmalı Analizi
Yazar: Theda Skocpol
Çevirmen: S. Erdem Türközü
Yayınevi: Fol Kitap
İnsanlık tarihinde toplumsal devrimler ender görülen olaylardır. Belki de bu yüzden olsa gerek, tarihin yaklaşık son üç yüzyıllık dönemine insan dünyasının çehresini değiştirmiş Fransız, Rus ve Çin Devrimleri gibi üç geniş çaplı devrimin sığdırılabilmiş olması bugün tarihçilerin ve sosyal bilimcilerin hâlâ kafasını karıştırıyor. Hatta kimi uzmanlara kalırsa modern çağın kısa tarihini toplumsal devrimlerin “geçit alayı” olarak okumak da mümkün. Başarılı olmuş bu büyük devrimlerin yanı sıra onların gölgesinde kalmış sayısız devrimci hareket de uluslararası siyaset ve sosyolojiye uzun yıllar üzerinde çalışabileceği malzemeler vermeye devam ediyor.
Theda Skocpol’ün kısa süre içinde devrimler tarihi, tarihsel sosyoloji ve siyaset bilimi alanlarının klasiklerinden biri hâline gelmiş bu abidevi eseri, toplumsal devrimlerin anlaşılmasında temel kaynaklardan biri olarak önemini ve güncelliğini hâlâ koruyor. Büyük çaplı toplumsal değişimlerin dinamiklerini kendi dönemlerinin yapısal koşullarıyla ilişkilendiren Skocpol, modern devletler ile devrimler arasındaki sıkı bağlantıyı ve bunların uluslararası modern devletler sistemiyle ilgisini üç büyük devrim ve onların gölgesinde kalmış İngiltere, Japonya ve Prusya devrimleri gibi örnekler üzerinden çözümlüyor. Ayaklanmaların, isyanların, çatışmaların ve uluslararası gerginliklerin ortasında, sınıflar, zümreler ve tabakaların değişen çıkarlarının ve ittifaklarının modern çağın örgütlenme biçimleriyle nasıl doğrudan ilgili olduğunu ortaya koyuyor. Küçük kıvılcımların büyük halk hareketlerini ve onların öngörülemez sonuçlarını nasıl doğurduğunu etkileyici bir berraklıkla sergiliyor.
Zenon
Yazar: Marguerite Yourcenar
Çevirmen: Müntekim Ökmen
Yayınevi: Kırmızı Kedi
16. yüzyılda, Reform hareketiyle Katolik Kilisesi’nin karşı karşıya geldiği, engizisyon mahkemelerinin bütün acımasızlığıyla devam ettiği, siyasi çekişmelerin ve savaşların sürdüğü, bankerlerin büyük bir toplumsal güce ulaştığı Avrupa’nın ortasında, kendi özgür iradesinin peşinde bir adam Zenon; hekim, filozof ve simyacı. Marguerite Yourcenar’ın büyük romanı, Giordano Bruno, Paracelsus, Campanella, Leonardo da Vinci gibi gerçek tarihi kişiliklerden izler taşıyan Zenon karakteri üzerinden çalkantılarla dolu bir dönemi, insanın özgürlük ve aydınlanma arayışını olağanüstü zengin bir üslupla anlatıyor.
Yazarının kendi sözleriyle; “Zenon, varlığını inkâr etmediğimizde içimizde yavaş yavaş gelişen ve bize birtakım zorbalıklardan yakayı sıyırmak ve koşullar ne olursa olsun kendimiz olmak imkânı sunan ancak gelenek ve zorunluluk tarafından zedelenmiş, deforme edilmiş, neredeyse tanınmaz hale sokulmuş bu tuhaf özgürlüğü gözler önüne serme girişimidir.”
1968’de ilk defa oybirliğiyle Femina Ödülü’nü almış olan kitabı, Yourcenar’ın, eserin yazılma sürecindeki not defterleri ve kitaba ilişkin notuyla birlikte sunuyoruz.