Haftanın Kitaplığı – 29 Kasım 2021

Okuyacak çok kitap var seçmek zor diyorsanız yeni çıkan kitaplar arasından yaptığımız derlemeye göz atabilirsiniz

BİRİNCİ TEKİL ŞAHIS – HARUKİ MURAKAMİ

Belki de bir anlamda gerçek aşktı bu. Ya da gerçek yalnızlık…

Hepimiz öyle ya da böyle maske takarak yaşıyoruz. Bu vahşi dünyada maske takmadan yaşanamaz çünkü. Kötü ruhların maskesinin altında meleklerin gerçek yüzü, meleklerin maskesinin altında kötü ruhların gerçek yüzü vardır. Sadece biri olması mümkün değildir.

Birinci Tekil Şahıs’ta sıra dışı kahramanların sıra dışı öykülerini anlatıyor bize Haruki Murakami. Ölüm ve aşk üzerine şiirler yazan bir genç kız, kadınlara evet kadınlara âşık olan ve onların isimlerini çalan bir maymun, çok çirkin ama tuhaf bir çekim gücüne sahip bir kadın, uydurduğu bir yazıyla bir caz sanatçısının yeniden “doğmasını” hatta albüm yayınlamasını sağlayan bir genç adam…

Murakami’nin yazmak ve koşmak dışındaki üçüncü büyük aşkı beyzbol da var bu öykü seçkisinde.

Ve yazarın sizi gülümsetecek, şaşırtacak, beyzbol üzerine yazdığı muzip şiirler de…

İÇ MEKAN ÇİN MAHALLESİ – CHARLES YU

2020 Ulusal Kİtap Ödülü Kazanani

Time, Wall Street Journal, The New Yorker, Vice gibi yayınlara makaleleri ve öyküleriyle katkıda bulunan Charles Yu 2007 yılında Ulusal Kitap Vakfı tarafından gelecek vadeden beş yazar arasında gösterildi, Westworld ve Legion gibi televizyon dizilerinde hikâye danışmanlığı ve senaristlik yaptı, ikinci romanı İç Mekân Çin Mahallesi ise 2020’de Ulusal Kitap Ödülü’nü kazandı.

Amerika Birleşik Devletleri’nin tamamı baştan sona bir film seti âdeta ve Willis Wu hayatının ana karakteri değilmiş gibi hissediyor kendini, sanki herhangi bir televizyon dizisinde figüran sadece. Her gün Altın Saray’a, sürekli aynı polisiye dizinin, Siyah ve Beyaz’ın çevrildiği o restorana çalışmaya gidiyor. Klişe Asyalı Adam değil, Kung Fu’cu Adam olmayı hayal ettiği, en sonunda göçmen ailesinin ve Çin Mahallesi’nin gerçek tarihini öğreneceği o yere.

Charles Yu’dan İç Mekân Çin Mahallesi toplumsal önyargıların belirlediği sınırların ötesindeki göçmenlerin ve figüranların arasında, sahnenin gerisinde kalan ötekilerin romanı.

“Zekice ve çok komik… Irkçı hayal gücüyle dalgasını geçiyor ve insan yerine konulmamaya direnenlerin, bu dertten mustarip olanların insanlığının derinliklerine götürüyor bizi.” –Viet Thanh Nguyen

“İç Mekân Çin Mahallesi, popüler kültürü, aidiyeti ve hepimizin nasıl da sürekli başka rollere büründüğümüzü takıntı yapan herkesin kesinlikle okuması gereken bir roman.” –Charlie Jane Anders

YAŞA YA DA ÖL – ANNE SEXTON

Yaşa ya da Öl kitabıyla 1967’de Pulitzer Ödülü’ne değer görülen Anne Sexton, 20. yüzyıl Amerikan şiirindeki gizdökümcü akımın en önemli temsilcilerindendir. Sexton’ın şiiri depresyon, psikoz, intihar, ruhsal travmalar, kürtaj gibi o zamana kadar tabu sayılan temaları “kadın cephesinden” gören cesur yönelimiyle çağdaşları arasında farklı bir yer edinmiştir. Sexton’ın sıklıkla kullandığı metaforik dil onun şiirini doğrudan kişisel deneyimlerin aktarıldığı bir anılar tutanağı olmaktan çıkarır. Gündelik dilin dolaysızlığını kişisel imge dünyasının çok katmanlı karmaşasıyla birleştiren bu şiirlerde dinsel kıssalar, mitolojik konu ve kahramanlar çağdaş kadının ataerkil baskı aygıtları karşısındaki güncel direniş ve yenilgi deneyimleriyle harmanlanarak kendine özgü bir travmatik söylem düzeni içinde işlenmiştir. Yaşa ya da Öl’ü edebiyat tarihindeki hak ettiği seçkin noktaya taşıyan unsurlardan biri de yaklaşan bir intiharı yarattığı dehşeti dışlamadan okura çok önceden duyurmasıdır.

SARI DUVAR KAĞIDI VE DİĞER ÖYKÜLER – CHARLOTTE PERKINS GILMAN

Charlotte Perkins Gilman, yaşadığı dönemin çok ilerisinde fikirlere sahip ve bu fikirleri eserlerine yüksek empati kabiliyetiyle aktaran, feminist edebiyatın ilk ve önemli isimlerinden. Sarı Duvar Kâğıdı ve Diğer Öyküler yalnızca yazdıklarıyla değil aktivist kimliğiyle de tanınan Gilman’ın yedi öyküsünü bir araya getiriyor.

Çalışmak yok. Sosyalleşmek yok. Yürüyüş yok. Yazmak yok. Sarı duvar kâğıdı var; saatler boyu bakmak serbest. Gilman, kadın hastaları dinlemek yerine ısrarla yatak istirahati öneren, dönemin cinsiyetçi tıp yaklaşımını topa tutuyor. Gilman’ın doğum sonrası deneyimlerinden de yararlanarak kaleme aldığı “Sarı Duvar Kâğıdı”, yeni doğum yapmış bir annenin tedavi adı altında deyim yerindeyse hapsedilerek deliliğe sürüklenişini anlatan, feminist edebiyatın değerli bir örneği.

GÜNÜN KAHRAMANI MANFRIED – CAIRLIN MAJOR / KELLY BASTOW

Kedilerin dostu kötülerin düşmanı Manfried!

Steve Kedioğlu, en büyük ilham kaynağı olan evcil adamı Manfried sayesinde hayallerini gerçekleştirmeyi başarmıştı. Fakat sorumlulukları altında ezildiğini hissediyordu ve bu yüzden hem işi hem de ilişkisi kötüye gidiyordu. Kedirne Adam Barınağı’nın kapatılacağı haberi ise her şeye tuz biber ekmişti. Hem sevgilisi Henrietta’yla arasını düzeltmek hem de kendini kanıtlamak için önünde tek bir şans vardı: Tembel teneke Manfried’ın, Çiçekadam Adam Gösterisi’nde birincilik ödülünü kazanması.

“Bastow ve Major ikilisinin yarattıkları bu dünyada daha okuyacak çok şeyimiz var. Bir kere başladığınızda durmak istemeyeceksiniz.” —Paste

“Bastow’un çizimleri muhteşem.” —Foreword Reviews

“Eğer evcil hayvanınız varsa, bu kitabı okuduktan sonra onunla zaman geçirme arzunuzu bastıramayacaksınız.” —Newsarama

“Manfried’ın maceraları bu kitapla devam ediyor.” —Boyce McClain’s Collectors Corner

What's your reaction?