Haftanın Kitaplığı – 28 Temmuz 2024

Okuyacak çok kitap var seçmek zor diyorsanız yeni çıkan kitaplar arasından yaptığımız derlemeye göz atabilirsiniz

Lucy Neandertal İnsanı ve Biz – İnsanlığın Müthiş Tarihinden Hikayeler

Yayınevi: Alfa Yayıncılık

Biz insanlar gezegenin efendileriyiz, ancak içimizde her zaman, yaklaşık 2 milyon yıl önce anormal bir beyin geliştirmeye başlayan ve ardından yaklaşık 200 bin yıl önce Homo sapiens haline gelen ve her yere yayılan o şaşırtıcı iki ayaklı var. Kendimizi ve insanın doğadaki yerini daha iyi anlamamıza yardımcı olmak için bu kitapta, Lucy’den Neandertallere, esrarengiz Homo naledi’den Ötzi’ye soyu tükenmiş akrabalarımızı ve zamanın derinliklerinde sahip olduğumuz birçok atayı tanıyacağız.  Bizim hikâyemiz ile şempanzelerin hikâyesi, atalarımızdan bazıları iki ayak üzerinde yürümeye başladığında ve onlarınki yürümediğinde birbirinden ayrıldı. Bunun ne zaman gerçekleştiğini kesin olarak bilmiyoruz. Ancak yaklaşık 6 milyon yıl önce, insan ve şempanzenin ortak atalarının yaşadığı Afrika’da iklimin değiştiğini biliyoruz. Bu değişimin sonuçları bitki örtüsünde görülebilir; orman yerini yavaş yavaş uzun ağaçlar açısından fakir yeni bir ortam olan savanaya bırakır. Çevresel değişim gibi, atalarımızın bu değişime verdiği tepki de yüz binlerce yıl sürdü. Ancak yavaş yavaş, insanların ve şempanzelerin ortak atalarının bir kısmı savanaya daha sık girmeye başladı ve yeni çevreye uyum sağlamak zorunda kaldı; bir kısmı ise ağaçlarda kaldı. Biz ilkinin soyundan geliyoruz.

Kötü Adamlar

Yazar: Julie Mae Cohen

Çevirmen: Duygu Yazıcı

Yayınevi: Eksik Parça Yayınları

KÖTÜ ADAMLAR SÖZ KONUSU OLDUĞUNDA, SADECE TEK SEÇENEK VARDIR…
Saffy’nin bir sırrı var. Derinden utandığı bir sır. Hayır, utandığı şey boş zamanlarında bir seri katil olması değil. Aslında bununla gurur duyuyor. Ne de olsa sadece kötü adamları öldürüyor. Dünyayı daha iyi bir yer haline getiriyor.
Hayır, onun sırrı bundan çok daha kötü! Saffy’nin dağınık, açıklaması güç, kontrol edilemez bir aşkı var. Bu yüzden bir sonraki cinayetini planlamakla meşgulken, nasıl erkek arkadaş bulacağını çözmek gibi çok daha zor bir görevi de var.
Ama Saffy’nin bildiği bir şey varsa, o da erkeğini nasıl elde edeceği…
Yılın en karşı konulmaz seri katiliyle tanışın. Ödüllü yazar Julie Mae Cohen’in şaşırtıcı feminist gerilim romanı hem ölümcül hem de çok eğlenceli.
***
“Beklediğinizi bilmediğiniz feminist seri katil. Heyecan verici.”
– Claire Mackintosh
“Hızlı, öfkeli ve çok ama çok komik.”
– Tammy Cohen
“Bu canlı ve eğlenceli hikâyede Kuzuların Sessizliği ile Sex and the City bir araya geliyor.”
– Adam Lebor
“Sayfaları şeytani şekilde çevirmeme yol açtı.”
– C.J. Skuse
“Bir gerilim romanından en son ne zaman bu kadar keyif aldığımı hiç hatırlayamıyorum.”
– Erin Kelly

Go! Eko – Diktatörlük-Önce Yeryüzü Sonra İnsan

Yazar: Dirk C. Fleck

Çevirmen: Zehra Aksu Yılmazer

Yayınevi: İş Bankası Kültür Yayınları

“Kış, bahar, yaz ve sonbahar güçten ve hedeften yoksun bir bayrak yarışı takımı gibi yer değiştiriyordu. Yeryüzü yorgundu, yorgunluğu insanların yüreklerine ve zihinlerine sinmişti.” Yakın gelecekte iklim krizi giderek şiddetlenmiş, sonuçları tahmin edilenin de ötesinde felaketlere sebep olmuştur. Küresel bir anlaşma dahilinde yapılan darbe sonucu “Önce Yeryüzü, Sonra İnsan!” sloganıyla yeni bir sistem kurulur: Eko-Diktatörlük. Yeni düzenin kurallarına göre her yurttaş çalışmakla ve işgücünü ekolojik yeniden yapılanmanın hizmetine sunmakla yükümlüdür. Para ve diğer ödeme araçları tedavülden kaldırılmıştır. Vejetaryen gıda, giysi ve konut gibi ihtiyaçlar devlet tarafından sağlanmaktadır. Özel medya da seyahat etmek, özel araç kullanmak gibi yasaktır. Elektrik ve su karneyle verilmektedir. Temel yasalardan sadece birini çiğnemek kanunsuzluğun hüküm sürdüğü şehir kamplarına gönderilmek için yeterlidir. Yeni dünyada doğaya verilen zararı telafi etmekle görevli yeniden doğallaştırma mühendisi Max Malin, eski düzende yönetim danışmanı Dr. Philip Baro, onun yeraltı garajında sakladığı arabasıyla yasak bir maceraya atılmaya karar veren torunları Percy ve Lari, yeni düzenle ilgili kuşkuları olan hekim Marinella Malin, güvenlik birliği Yeşil Miğferler’e mensup Paul Boon ve şehir kampında “oyuncu” olarak hayatta kalmaya çalışan Willy gibi karakterler giderek karanlıklaşan bu senaryoda umutlarını kaybetmemek için mücadele ederler 1994 ve 2009 yıllarında olmak üzere iki kez Alman Bilimkurgu Ödülü’ne layık görülen Dirk C. Fleck doğaya karşı değil, doğayla birlikte yaşama hedefinden sapıldığında bizi bekleyen korkutucu geleceğin barındırdığı olasılıklara dair ustalıklı bir romana imza atıyor.

Gerçeğin Tokadı – Hayatın Zorlukları Karşısında Ayakta Kalabilmek

Yazar: Russ Harris

Çevirmen: Uğur Mehter

Yayınevi: Diyojen Yayıncılık

Bazen hayat yalnızca sonsuz aksilikler ve zorluklar barındırıyor gibi görünebilir; sanki gerçeğin tokadı sürekli yüzünüze iniyor ve başa çıkamayacağınız sorunlara neden oluyor gibidir.

Dr. Russ Harris, bilimsel olarak kanıtlanmış Kabul ve Kararlılık Terapisi yöntemlerini günlük yaşamınızda nasıl uygulayacağınızı, kendinizle ve başkalarıyla nasıl yeniden bağlantı kuracağınızı ve zor süreçlerden kaynaklanan duygularla nasıl başa çıkacağınızı kapsamlı bir şekilde gösteriyor. Pek çok alıştırmaya yer veren ve nazik, destekleyici bir dille yazılan kitap, uygulamalı tavsiyeleri ve vaka örneklerini içeriyor.

Eğer zorluklarla karşı karşıyaysanız ve ne yapacağınızı bilmiyorsanız, bu kitap mutluluk ve tatmin duygusunu bulmanız için size rehberlik edecek. Hayatınızı değiştirebilecek bu rehberle sıkıntılarınızdan nasıl kurtulacağınızı ve eskisinden daha güçlü bir şekilde nasıl ayakta duracağınızı öğreneceksiniz.

Bu Yas Yuvası – Bir Cinayet Davasının Öyküsü

Yazar: Helen Garner

Çevirmen: Roza Hakmen

Yayınevi: Yapı Kredi Yayınları

Üç erkek çocuk babası, eşinden boşanmış Robert Farquharson’ın arabası 2005 yılının Babalar Günü’nde çocuklarını annelerinin evine bırakırken yoldan çıkar ve bir sulama barajına gömülür. Farquharson araba¬dan çıkmayı başarır ama çocukları boğularak hayatını kaybeder. Olay ilk bakışta trajik bir kaza gibi görün-mektedir, ancak yetkililerin işe dahil olmasıyla daha karanlık ihtimaller belirmeye başlar.
Romancı ve öykücü Helen Garner, Avustralya’da uzun zaman gündemi işgal eden Robert Farquharson davasını başından sonuna kadar, her duruşmasına katılarak takip etti. Bu Yas Yuvası işte bu sürecin sarsıcı hikâyesini anlatıyor. Yaslı anne ve babadan başlayarak savunma ve iddia makamına, jüri üyelerine, tanıklara, bilirkişilere ve davayı izleyen gazetecilere varıncaya dek herkesin bir romanın kişileri gibi belirdiği anlatı, Garner’ın dürüst ve ustalıklı anlatıcılığı sayesinde true crime ve mahkeme röportajı gibi türlerin sınırlarını aşarak aile, evlilik, suç, masumiyet ve adalet üzerine unutulmaz bir kitaba dönüşüyor.

 “Katılımcılardan pek azının öngörülere uygun davrandığı bir cinayet davasının sürükleyici hikâyesi. Yalnızca ne olup bittiğinin değil, neye inanmayı tercih ettiğimizin ve neye inanmaya cesaret edemediğimizin de bir incelemesi.” 
Julian Barnes

“Garner esasen anlatı formunun sınırlarının ötesinde kalan zorlu meselelerle sınıf, toplumsal cinsiyet ve iktidara iliş¬kin kökleşmiş varsayımlarla; bir başkasının davranışlarının altında yatan saikleri ne kadar iyi anlayabileceğimiz sorunuyla meşgul.” 
James Wood

A.K.L Aydınlığın Karanlık Lordu

Yazar: Çağrı Dörter

Yayınevi: Destek Yayınları

Kimi Kitaplardan Girdiği Gibi Çıkamaz İnsan

Yaşamın anlamı, insanın amacı ve varoluştaki yeri gibi ciddi konuları kahkahalar eşliğinde anlamak mümkün müdür? Sıra dışı yazım tekniği, keskin mizahı ve unutulmaz başkarakteri ile Aydınlığın Karanlık Lordu; insanın en derin sırlarını, onun en şaşkın halleriyle birlikte ele alarak, okurunu mizahla bilgeliğin birleştiği benzersiz bir yolculuğa çıkarıyor!

Yaşamlarının monoton akışı içinde insanların karşısına en beklenmedik anlarda çıkarak her birini hayatlarını değiştirecek deneyimlere sokan ve sonunda paha biçilmez farkındalıklar kazandıran esrarengiz bir karakter! Aydınlığın Karanlık Lordu; birbirinden garip ve otantik bu karşılaşmalarda bir yandan okurunu keskin mizahının derinliklerine çekip kahkahalarla güldürürken, öte yandan her hikâyede hayata dair sunduğu çarpıcı perspektifler eşliğinde onun kendi özüyle bağ kurarak varoluşu anlamasını ve aradığı dengeyi bulmasını sağlıyor…

Kendi kategorilerinde çok satanlar arasında bulunan Asi Peygamberler, Bugünün Tasavvufu, Garip, Sezginin Sonsuzluğu, Anka’nın Kanatları, Dün Gece Ne Oldu, Aşk ve Ejder kitaplarının yazarı Çağrı Dörter’in 8. kitabı Aydınlığın Karanlık Lordu, tüm serinin insan, yaşam, anlam ve varoluşa dair çarpıcı açılımlar içeren güçlü akışı içinde okurlara bir kahkaha molası olmak üzere kaleme alınmış, ancak… (Ancak ne?) Sadece mizah alanında kalmak konusunda kendini tutamamıştır… (Yani?) Çok acayip bir yolculuk bizi bekliyor… (Öyleyse…) Başlayalım…

What's your reaction?