Haftanın Kitaplığı – 22 Aralık 2024
Okuyacak çok kitap var seçmek zor diyorsanız yeni çıkan kitaplar arasından yaptığımız derlemeye göz atabilirsiniz
Kırk Kat Baklava Tarihi – Saraydan Çarşıya Gaziantep’ten İstanbul’a
Yazar: Kolektif
Yayınevi: Mundi
Bu kitapta iki tarihçi, tek bir tatlının öyküsünü anlatıyor:
Buğday unundan mamul, incecik açılmış kat kat yufkayla sade yağı ve şerbeti buluşturan, sarmadan burmaya, şöbiyetten havuç dilimine, bugün onlarca şekle giren baklavanın bu topraklardaki tarihini…
Bu kitabın ortaya çıkışının sebebi, Türkiye’de daima “bizim” olduğu vurgulansa da, baklavaya dair bilinenlerin aslında pek az olduğunu fark etmemizdi: Bugün artık adı Gaziantep’le özdeşleştiğinden, baklavanın İstanbullu, saraylı köklerini ya hiç bilmiyoruz ya da unuttuk. Eskiden baklava ekseri cevizli, bademli ya da kaymaklıyken ne olmuştu da fıstıklısı başköşeye kurulmuştu, bilmiyorduk. Osmanlı coğrafyasının hemen her yerinde değişik usullerle yapılan, bugün dahi Türkiye’nin farklı bölgelerine has çeşitleri bulunan baklavalar arasından Antep baklavasının niçin ve tam olarak nasıl yükseldiğini hiç araştırmamıştık. Bir şekle adını veren “baklava kesim” bile niçin dikdörtgene evrilmişti, düşünmemiştik.
İşte bu bilmediklerimizin çokluğu, elinizdeki kitabın çıkış noktası oldu. Cevapları bulmak için Osmanlı arşivlerine, kadı sicillerine, saray mutfağı defterlerine dalındı; kent müzelerinden gazete arşivlerine uzanan araştırmalar yapıldı; baklavanın İstanbul’la Gaziantep arasında gidip gelen hattını çizmek için mekik dokundu, yaşayan baklava ustalarıyla konuşuldu ve sonunda ortaya baklavanın tarihî macerasını daha önce hiç yazılmamış çapta aydınlatan Kırk Kat Baklava Tarihi çıktı.
Burak Onaran ve Priscilla Mary Işın’ın elinden, bilgisi ve malzemesi baklava kadar katmanlı, okuması baklava kadar tatlı…
Belirsizlikler Dünyasında Kaygı İle Başa Çıkma Rehberi
Yazar: Christopher Willard
Yayınevi: Epona
“Kaygı konusunda karşılaşabileceğiniz en eşsiz kitaplarından biri. Hatcher ve Willard, onlarca yıllık klinik deneyimleri sayesinde kaygının iç yüzünü bilmekle kalmıyor, kaygı konusunda kendi yaşamlarına dair kahkaha attıran anekdotlar aktarmaktan da kendilerini alamıyorlar. Eğer bu noktada dursalardı, bu komik ve damgalamayı azaltan bir anı kitabı olurdu. Ancak bu kaygı guruları, okura karmaşık dünyamızda aldatıcı beyni düzenlemek, endişeli zihni sakinleştirmek ve gergin bedenin stresini azaltmak için tasarlanmış sağlam, kanıta dayalı başa çıkma stratejileri sunuyor. Herkesin okuması gereken bir kitap.”
–Dr. Matt Hersh
Hatcher ve Willard, Belirsizlikler Dünyasında Kaygı ile Başa Çıkma Rehberi’nde kaygı sorunu yaşayan kişilerin kontrolü yeniden kazanmalarına yardımcı olmayı amaçlıyor. Bölümlerde fobiler, panik bozukluk, sosyal kaygı, genellenmiş kaygı bozukluğu, salgın hastalıklar gibi önemli konular inceleniyor. Mizah ve yaşanmış deneyimlerden örnekler kullanarak okurla ilişki kuruyor ve kaygının üstesinden gelmek ve onu anlamak için yararlı öneriler sunuyor. Kaygı sorunu yaşayanlar veya bu kişilerle çalışan uzmanlar için değerli bir kaynak.
Analog Dağ
Yazar: Rene Daumal
Yayınevi: Dedalus
Bir dağ var, ne tam burada ne de tam orada… Ama ona tırmanmaya karar veren herkes, zirvesine ulaşmak için bir yolculuğa çıkmaya hevesli. Analog Dağ, hayal gücüyle gerçeğin iç içe geçtiği, bilinçaltının derinliklerine inmeye davet eden bir roman. Bir çeşit alegori, ancak onu benzerlerine yaklaştırmak çok zor –özellikle de sürrealizm, parafizik ve mistisizmin kült bir klasiği haline gelmişken. Rene Daumal, bir grup keşifçinin bu “mistik dağa” tırmanma arayışını anlatırken, yalnızca fiziksel bir yolculuk değil, insanın manevi bir uyanışa ve kendini keşfetmeye doğru attığı her adımı simgeliyor.
Alejandro Jodorowsky’nin 1973 yapımı filmi The Holy Mountain, kitabın serbest bir uyarlaması olarak sinema perdesine yansıdığında, Daumal’ın otuz altı yıllık ömrünün ardından geçen otuz yıl da sona veriyordu. Koca bir talihsizlikle, yazarın bir ziyaretçi kabul etmek için ara verdiği, cümlesinin ortasında kalan ve hiç tamamlanamayan Analog Dağ, en “gerçek” alegoriyi bu sonda saklıyor ve…
Daumal’ın yazdığı gibi, “Analog Dağ, sembolik dağdır –Cennet ile Yeryüzü’nü birleştiren yol, maddi ve insani formda var olması gereken bir yol, aksi takdirde durumumuz bahtsız olurdu.”
Doktor Glas
Yazar: Hjalmar Söderberg
Çevirmen: Berkan Başören
Yayınevi: Everest Yayınları
“Ben, zaman zaman başkalarına yardım etse de kendine hiçbir zaman yardım edememiş, otuz üç yaşını doldurmasına rağmen henüz bir kadının yanına yaklaşamamış tıp doktoru Tyko Gabriel Glas.”
Kendine faydası olmayan, ancak her hastanın kurtuluşu için bir hekime başvuracağına inanan Doktor Glas… Hayatın onu ıskaladığından emin, içine kapanık bir doktor. Derken, yaşlanan kocasıyla ilişkisinden rahatsız genç ve güzel bir kadın olan Helga Gregorius, Doktor Glas’ın yalnız hayatına adım atar. Doktor Glas, Helga’yı ve belki de kendisini özgürleştirecek bir eylemi sorgularken, Söderberg’in en ünlü romanının kurgusuna yön veren düşünce ve pratik arasındaki mücadele de başlamış olur. Doktor Glas, İsveç dilinin en büyük yazarlarından biri olarak kabul edilen Hjalmar Söderberg’in üçüncü ve insan ruhunun karmaşasına ışık tutan en iddialı romanıdır. Ölme hakkının sandığa bir kâğıt parçası atma hakkından daha önemli ve devredilemez bir insan hakkı olarak tanınacağı o gün gelecektir ve gelmelidir. O gün geldiğinde, tedavisi mümkün olmayan her hasta – aynı zamanda her suçlu – kurtuluşu talep etmesi halinde bir doktorun yardımına başvurma hakkına sahip olacaktır.
Talihli Jim
Yazar: Kingsley Amis
Yayınevi: İletişim Yayınları
İngiliz komedyasının parlak bir şaheseri olan Talihli Jim, toplumun beklentilerine meydan okuyan ve kendi yolunu çizen genç bir akademisyenin hikâyesini sunuyor.
Jim Dixon, monoton bir üniversite yaşamının içinde sıkışmış ve iş hayatının getirdiği yüklerle boğuşurken, kendisini bir dizi talihsizlik ve absürd durumun içinde bulur. Amis, acımasız mizah anlayışı ve keskin gözlemleriyle, modern İngiliz toplumu ve akademik çevrelerin iki yüzlülüğünü başarıyla eleştirirken, Dixon’ın hikâyesiyle okuru
hem güldüren hem de düşündüren bir roman ortaya koyar. Talihli Jim, hem zekice bir toplumsal eleştiri hem de unutulmaz bir karakterin arayış öyküsü olarak 20. yüzyıl İngiliz edebiyatının şaheserlerinden.
“Masumiyet ile deneyimin benzersiz bir bireşimi olan Talihli Jim, hiç eskimeyecek bir mizah ürünü.”
Christopher Hitchens
11’ler Takımı
Yazar: Rocio Bonilla
Yayınevi: İş Bankası Kültür Yayınları
Küçük balık Benjamin, 11’lere davet edildiğinde kendini önemli hissetti. Bu takımın bir parçası olmak olağanüstüydü. Diğer balıklar 11’lere hayranlık ve saygı duyuyordu.
Peki, bu gerçek bir hayranlık mıydı? Yoksa herkes bu takımdan korkup çekiniyor muydu?
Benjamin bir karar vermek zorundaydı: 11 numaralı balık olarak kalmak mı, dostluğu ve saygıyı savunmak mı?