Haftanın Kitaplığı – 21 Haziran 2021

Okuyacak çok kitap var seçmek zor diyorsanız yeni çıkan kitaplar arasından yaptığımız derlemeye göz atabilirsiniz.

KARANLIĞA YAKALANMAK – VASSILIKI NEVROKOPLI

Aydınlık bazen karanlıkta saklanır.

Çağdaş Yunan edebiyatının ödüllü yazarlarından Vassiliki Nevrokopli, Türkçe’deki ilk romanında sıradan bir gencin dönüşüm yolculuğunu anlatıyor. Uzun bir elektrik kesintisinin, sosyal yaşamdan teknoloji alışkanlıklarına dek her şeyi altüst eden beklenmedik sonuçlarını bir gencin gözünden öyküleştiriyor. Günümüz dünyasında bütünüyle iletişim dışı kalmanın yarattığı buhranı, içsel keşifler, yüzleşme cesareti ve yeniden başlama gücüyle dağıtan roman, mitolojik göndermelerle renkleniyor. Yunanistan’da 2019 Gençlik Edebiyatı Ödülü’ne değer görülen kitap, teknolojiyle kuşatılmış gündelik hayatın sokaklarında yolunu kaybedenlere, umudun ve sevginin rehberliğinde gerçekçi bir bakış açısı ve sürprizlerle dolu yan yollar armağan ediyor.

Telefonu eline yapışık yaşayan liseli Argiris bilgisayar oyunlarına düşkün, sorunlarını görmezden gelen bir gençtir. Bir gün şehirde elektrikler kesilir ve uzun süre de gelmez. Önce arkadaşlarıyla eğlence konusu olan durum, bir süre sonra felakete dönüşür. Telefonların, bilgisayarların şarjı biter, buzdolabındakiler bozulur; hastanelerden ulaşım araçlarına, belediye hizmetlerinden eğitime dek her şey durur. Afallayan Argiris, annesiyle paylaştığı yaşamını sorgulamaya başlar. Yıllardır görmediği babasını bulmak üzere yola çıkar. Babasının yaşadığı köyde onu babaannesi ve Maria beklemektedir…

VAKIF İLERİ – ISAAC ASIMOV

Psikotarih biliminin yaratıcısı Hari Seldon, engin Galaktik İmparatorluk çöküşün eşiğindeyken zamanla yarışarak devrimci kuramını geliştirip yıldızların arasında insanlık için bir yer sağlamaya çalışıyordu. Ve Seldon’ı kontrol eden hem psikotarih hem de tüm galaksinin geleceğini kontrol edebilecekti.

Psikotarih bilimini bilinen en güçlü silaha dönüştürmek isteyenlerin arasında popülist bir hizipçi, kurnaz politikacı İmparator I. Cleon ve acımasızlığıyla ünlü bir general de vardı. Hari Seldon bir yandan bütün yaşamını adadığı kuramını kötü niyetlilerin ellerinden kurtarmaya çalışırken diğer yandan da yeni bir vakıf düşünü gerçekleştirmek için araştırmalara başlayacaktı. İnsanlığın geleceği kurulacak Vakıf’a bağlıydı. Daha doğrusu, vakıflara. 

Yayımlanış tarihine göre: 7. kitap / Kronolojiye göre: 2. kitap

SUZAN DEFTER – AYFER TUNÇ

“İnsan gençliğini aşka vermezse, gençlik neye yarar?”
“Ama sonunda kaybeden siz olmuşsunuz.”
“Kayıp mı? Kaç kişi böylesine sevebilmiştir dünyada?”
“Ama kucağında bir kucak korla kalan siz olmuşsunuz.”
“İyi ya, boş değildi kucağım.”
“Ama yandınız, kül oldunuz.”
“Ama vardım, kül bunun kanıtı.”

12 Eylül’ün gölgesinde boğulan bir aşk hikâyesi… Yaşamın kıyısında seyirci olmaktan öteye gidememiş bir erkek… Birbirinin ışığıyla kamaşan iki ayna arasında parçalanan bir kadın… Başkasının gözünde nasıl göründüğünü iki günlük üzerinden anlatan deneysel bir çalışma. Modern zamanların karmaşık insanlık halleri Ayfer Tunç’un usta kaleminden unutulmaz bir edebiyat şölenine dönüşüyor.

PANDEMİ ZAİYATI/BİR YILDAN 35 HAYAT HİKAYESİ – PINAR ÖĞÜNÇ

“Bu, yıllardan herhangi biri değil. Unutmayacağız. Belki unutma fiilini ortadan kaldıracak denli buna dönüşeceğiz. Belki geleceği tahayyül gücümüzü hatırlamanın bir yolunu bulacağız, değiştireceğiz. Varlığını, her veçhesiyle sömürgeciliğe, cinsiyetçi iş bölümüne, derin bir eşitsizliğe ve
milyarlarca insanı alternatifin imkânsızlığına ikna edebilmesine borçlu olan bu düzen, kötücül bir virüs gibi ruhlarımızı ve bedenlerimizi sarmışken ‘iyileşmek’ nasıl mümkün olacak?”
Pınar Öğünç
Salgın hayatının ağır yükünü ve riskini göğüsleyen sağlık çalışanları… Adeta kayıp zamanı, kayıp hayatı telafi edercesine yüklenilen alışverişin yükünü çeken kasa görevlisi, kargocu, postacı… Evlerinde, bilgisayar başında 7/24 iş başında tutulan beyaz yakalılar… Hiçbir şey olmamış gibi, mesafesiz, önlemsiz, didinmeye devam etmek zorunda bırakılan mavi yakalılar…
Tarımcı, güvenlik görevlisi…
Pınar Öğünç, değişik alanlardan 35 emekçiyle önce salgının başlarında, sonra birinci yılı dolmaktayken uzun sohbetler yaptı ve onların hikâyelerini yazdı. Korkuları, çileleri, öfkeleri, umutsuzlukları anlatan hikâyeler… Sadece o kadar değil ama… İnsanların özlemlerini, uyanışlarını, kendilerini güçlü hissetmelerini sağlayan deneyimlerini, geleceğe dair düşündüklerini anlatan
hikâyeler. Pandemi Zayiatı, Pınar Öğünç’ün yazar ustalığıyla el ele veren güçlü ve içgörülü ifadeleriyle, okuyanı, hayata emek veren bu insanlara hayran bırakacak…

ADA İLE BÖCÜ – ÜMİT ÜNAL

Lapa lapa kar yağıyor İstanbul’a. Bir vapur kalkacak Kadıköy İskelesi’nden… Ada ile babaannesi vapura binip içeride sıcacık bir köşe buluyorlar kendilerine. Sadece onlar mı? Kimler kimler biniyor o vapura… Zürafalar, flamingolar, gergedanlar, hatta filler! Hepsi de çiftler halinde. Ada şaşkınlıkla izliyor onları ama aynı zamanda üzgün de. Kendini yalnız hissediyor koca vapurda. Ama bir dakika! Son bir yolcu daha var. O bir Böcü, hem de tek başına…

Yönetmen ve yazar Ümit Ünal’ın çocuklar için yazıp resimlediği Ada ile Böcü tüm okurlarını rengârenk duygularla sarmalayarak unutulmaz bir vapur yolculuğuna çıkarıyor…

What's your reaction?