Haftanın Kitaplığı – 20 Temmuz 2024

Okuyacak çok kitap var seçmek zor diyorsanız yeni çıkan kitaplar arasından yaptığımız derlemeye göz atabilirsiniz

Kafes – Bir Konstantinopolisiye

Yazar: Özlem Kumrular

Yayınevi: Doğan Kitap

stanbul’da vahşi cinayetler işlenir. Erkek kurbanlar vahşi olduğu kadar tuhaf yöntemlerle öldürülürler. Başkomiser Nosta ve ekip arkadaşları soruşturmalarını yürütürken bir başka erkek Cihangir’de okla vurulup yaralanır…

Tarih doktoralı Başkomiser Nosta giderek bu katilin tarihi bir şahsiyeti taklit ettiğine kani olur… Cinayetler devam ederken, bu vahşetin Nosta’yla ve kayıp geçmişiyle bağlantıları ortaya çıkar. Nosta aklını ve bilgisini kullanıp bu karmakarışık düğümü çözebilecek midir?

Özlem Kumrular’dan tarih, mizah ve aşkla yoğrulmuş, doludizgin bir İstanbul polisiyesi, bir Konstantinopolisiye…

Aileden Kalanlar

Yazar: Lisa Jewell

Çevirmen: Elif Nihan Akbaş

Yayınevi: Olimpos Yayınları

Kitaplarıyla New York Times çoksatanlar listesinin gediklilerinden olan Lisa Jewell’dan, bir sabah Thames Nehri kıyısında başlayan sürükleyici bir psikolojik gerilim romanı daha. Dedektif Müfettiş Samuel Owusu, çamur kazısına çıkan bir ekibin yaptığı keşif üzerine olay yerine çağırılmıştı. Bu keşif, Chelsea’deki büyük bir malikânede otuz yıl önce yaşanan olayları yeniden gündeme getirecek ve üç kişinin faili meçhul cinayetiyle bağlantılı onlarca yıllık bir suçu ortaya çıkaracaktı. Şehrin başka bir bölgesindeyse Rachel Rimmer güne sarsıcı bir haberle başlamıştı. Güney Fransa’da iş gezisinde olan kocası ölü bulunmuştu ve polis, cinayete kurban gittiğini düşünüyordu. Telefondaki dedektif, Rachel’ın bir an önce Fransa’ya gelip kocası Michael’ın geçmişi ve kötü iş ortakları hakkındaki sorulara cevap vermesini istiyordu. Rachel, sırlarının su yüzüne çıkmasını önlemek için ne söyleyeceğini çok iyi hesaplamak zorundaydı. Otuz yıl önce yaşanan korkunç trajedinin ardından Londra’dan kaçan Lucy Lamb, nihayet evine dönmüştü. Çocuklarıyla birlikte yaşayacağı bir ev, bir yuva kurma telaşındaydı. Ancak tam huzura erdiğini düşünürken geçmişindeki olaylar yeniden gün yüzüne çıkacaktı. Üstelik abisi Henry, yıllardır kayıp olan eksik parçalarını bulmak üzere kimseye haber vermeden uzun bir yolculuğa çıkmıştı ve Lucy, onun başını belaya sokmasından korkuyordu. Birbirlerinden habersiz hayatlarındaki gizemleri çözmeye çalışan bu karakterler, birbirlerine hayal bile edemeyecekleri şekillerde bağlı olduklarını keşfedeceklerdi. Lisa Jewell’ın New York Times çoksatanlar listesine giren romanı Üst Kattaki Aile’nin devamı niteliğindeki bu ustaca kurgulanmış gerilim dolu kitap, yazarın “gerilim romanlarının kraliçesi” ünvanının hakkını veriyor.

Orwell’in Gülleri

Yazar: Rebecca Solnit

Yayınevi:Minotor Kitap

Ulusal Kitap Eleştirmenleri Birliği Kurgu Dışı Ödülü finalisti

PEN/Jacqueline Bograd Weld Biyografi Ödülü finalisti

“Yazarın biri 1936 baharında gül dikmişti … Bu güllerle ilgili yazıyı okuyalı otuz yıldan fazla olmuştu ama üzerine pek düşünmemiştim. Hepsi birer güldü, o kadar. Halbuki şimdi, uzun süre önce kabullendiğim, o bilinen Orwell ile ilgili yargılarımı ortadan kaldırıyor, daha derine ineyim diye aklımı çeliyorlardı. Orwell kimdi, biz kimdik, ölçülebilir somut bir sonucu olmayan keyif, güzellik ve zaman kavramları; adalet, hakikat, insan hakları ve dünyayı değiştirmek gibi meseleleri önemseyen birinin veya belki de herkesin hayatında nasıl da aynı şekilde yer ediyordu, bunları sorgulatıyorlardı.”

Rebecca Solnit, Orwell’in 1936’da diktiği güllerin hikâyesinden yola çıkarak onun hayatının gözden kaçan yönlerini irdeliyor. Orwell’in yeryüzünden, havadan, nergislerden, kirpilerden, güllerden ve bahçıvanlıktan büyük keyif alabildiğini ve bu keyfin onun siyasi vizyonuna içkin olduğunu göstermeye çalışıyor.

Solnit şaşırtıcı ve ezber bozan bağlantılar kurma konusundaki becerisiyle Orwell’i anlatırken, İngiltere’nin kömür madenlerinden İspanya İç Savaşı’na, Kolombiya’nın gül fabrikalarından yalanlar ve otoriteryanizm arasındaki ilişkileri analiz etmeye uzanan bir yolculuğa çıkarıyor bizleri.

Bu Yas Yuvası – Bir Cinayet Davasının Öyküsü

Yazar: Helen Garner

Çevirmen: Roza Hakmen

Yayınevi: Yapı Kredi Yayınları

Üç erkek çocuk babası, eşinden boşanmış Robert Farquharson’ın arabası 2005 yılının Babalar Günü’nde çocuklarını annelerinin evine bırakırken yoldan çıkar ve bir sulama barajına gömülür. Farquharson araba¬dan çıkmayı başarır ama çocukları boğularak hayatını kaybeder. Olay ilk bakışta trajik bir kaza gibi görün-mektedir, ancak yetkililerin işe dahil olmasıyla daha karanlık ihtimaller belirmeye başlar.
Romancı ve öykücü Helen Garner, Avustralya’da uzun zaman gündemi işgal eden Robert Farquharson davasını başından sonuna kadar, her duruşmasına katılarak takip etti. Bu Yas Yuvası işte bu sürecin sarsıcı hikâyesini anlatıyor. Yaslı anne ve babadan başlayarak savunma ve iddia makamına, jüri üyelerine, tanıklara, bilirkişilere ve davayı izleyen gazetecilere varıncaya dek herkesin bir romanın kişileri gibi belirdiği anlatı, Garner’ın dürüst ve ustalıklı anlatıcılığı sayesinde true crime ve mahkeme röportajı gibi türlerin sınırlarını aşarak aile, evlilik, suç, masumiyet ve adalet üzerine unutulmaz bir kitaba dönüşüyor.

 “Katılımcılardan pek azının öngörülere uygun davrandığı bir cinayet davasının sürükleyici hikâyesi. Yalnızca ne olup bittiğinin değil, neye inanmayı tercih ettiğimizin ve neye inanmaya cesaret edemediğimizin de bir incelemesi.” 
Julian Barnes

“Garner esasen anlatı formunun sınırlarının ötesinde kalan zorlu meselelerle sınıf, toplumsal cinsiyet ve iktidara iliş¬kin kökleşmiş varsayımlarla; bir başkasının davranışlarının altında yatan saikleri ne kadar iyi anlayabileceğimiz sorunuyla meşgul.” 
James Wood

Bulutlar Kimindir?

Yazar: Mario Brassard

Çevirmen: Nihan Özyıldırım

Yayınevi: Çınar Yayınları

Mila her gece gördüğü bir çocukluk rüyasını düşünüyor. Üstelik bu rüyayı gören tek kişi de o değil. Elinde bavul, ailesiyle birlikte uçsuz bucaksız bir sıraya giriyor. Nereye gittiği belli olmayan sıra boyunca muhafızlar, vahşi köpekler, anılarla dolu valizler var. Tehditkâr duman bulutlarından kaçmak zorundalar.

Yıllar sonra artık bir yetişkin olan Mila hâlâ sıraya girmekten korkar, bakışları çocukluğundan hatırladığı koyu bulutlara takılıp durur.

Onlar kime aittir?

Adı konulmamış bir savaş nedeniyle ülkesini terk etmek zorunda kalan genç bir kadının dokunaklı hikâyesi…

Cumhuriyet ve Müzik

Yazar: Melih Duygulu

Yayınevi: İş Bankası Kültür Yayınları

“Cumhuriyet yeni sosyolojik modelle beraber yeni müziği yaratmak durumundaydı. Bu hem zorunluluktu hem de gereklilikti. Bu yenileşme hareketi; yeni bir yönetici sınıfını, yeni bir insan tipini, yeni bir ideolojiyi ve yeni bir müziği yaratırken Avrupa kültürüne eklemlenmeyi de beraberinde getirdi.”
Cumhuriyet ve Müzik, Cumhuriyetin yüz yıllık müzik serüvenini demokrasi, çoğulculuk, çok kültürlülük gibi temel kavramlar üzerinden ele alıyor. Siyaset, eğitim, toplumsal değişim, ekonomi, popüler kültür başlıklarıyla dönemin gelişim ve dönüşümünü sorguluyor.
Melih Duygulu, Cumhuriyetin kültür politikalarını geniş bir perspektiften ele aldığı çalışmasında, müzik üzerinden gelenekçiler ile modernlerin mücadelesinin toplumsal farklılıkları nasıl belirginleştirdiğini belge ve tanıklıklarla aktarıyor. 1923’ten itibaren onar yıllık periyotlarla tüm gelişmeleri, müzik ve sanat akımlarını, türleri, kurumları, müzik sektörünü ve zamanına damga vuran sanatçıların çalışmalarını inceliyor ve toplumsal sonuçlarını ortaya koyuyor. Bu çalışma yalnızca müzisyenlere ve müzik eğitimi alan öğrencilere değil, cumhuriyet döneminde ses kültürünün geçirdiği evreleri anlamak isteyen geniş okur kitlesine de sesleniyor.

What's your reaction?

tr_TRTurkish