Haftanın Kitaplığı – 20 Ağustos 2023

Okuyacak çok kitap var seçmek zor diyorsanız yeni çıkan kitaplar arasından yaptığımız derlemeye göz atabilirsiniz

FOTOĞRAFLARIN ANLATTIĞI – CHRISTINE ULIVUCCI

Neden bazı insanlar tüm zamanlarını çevrelerinin fotoğrafını çekerek geçirirler? Fotoğraflar neden bazı ailelerde daha göz önündeyken başka ailelerde ortada görünmez? Fotoğraflar ailemizin bilinçdışıyla ilgili neleri açığa vurur? Aile fotoğraflarını, otoportreleri, tatil, ev ve manzara fotoğraflarını okumayı öğreten bu güzel denemede Christine Ulivucci, görüntülerin mahrem sırlarımızı ve yaralarımızı nasıl içinde barındırdığını ve bizi nasıl iyileştirebileceğini gösteriyor.

ROMANTİKLER NEDEN ÖNEMLİDİR? – PETER GAY

Ünlü tarihçi Peter Gay 18. yüzyıldan 20. yüzyılın başına kadar resimde, edebiyatta ve müzikte, Schlegel, Novalis, Wilde, Beethoven gibi isimlerin yanı sıra nüfuzlu galeri müdürlerinin, sanat tüccarlarının izlerini sürerek romantik akımı incelemeye girişiyor. Romantizmi tanımlamanın en sağlıklı yolunun onu tek bir romantizm değil farklı “romantizmler” olarak kavramlaştırmaktan geçtiğini savunan Gay bu kısa ama kapsamlı kitabında romantizmin doğasına ve köklerine dair yeni ve özgün düşünceler ortaya koyuyor.

TÜRKİYE’DE SANATIN TARİHİ: MÜZE – KOLEKTİF

Türkiye’de Sanatın Tarihi dizisi, Türkiye’de sanatı şekillendiren ve sanatın kurumsallaşması tartışmasına temel olan konularıyla çok görüşlü bir sanat tarihi yazımına katkıda bulunacaktır. Dizinin ilk kitabı olan Müze, bu kapsamda, sanat müzesine dair teorik ve eleştirel bakış açılarını farklı bağlamlarda tarihsel bir çerçevede tartışıyor. Kitap, sadece profesyonellere değil, amatörlere, sanatı yatırım aracı olarak gören ve bilgi sahibi olmak isteyen koleksiyonerlere, sanatın iletişim gücünü keşfetmiş sponsor ve kurumlara, sayısı giderek artan müze ve müze çalışanlarına, özetle çok geniş bir hedef kitleye ulaşmayı amaçlıyor.

ROTKA TV YAYINLARINI YOUTUBE ÜZERİNDEN İZLEYEBİLİRSİNİZ

MÜZİĞİN YEDİ DOKUNUŞU – ZORAN ZİVKOVİÇ

Sırp yazar Zoran Zivkoviç’in müzikle beklenmedik karşılaşmalar hakkında birbirine bilgece bağlanmış yedi öyküsünden oluşan Müziğin Yedi Dokunuşu, Deniz Turgay’ın çevirisiyle Ketebe Yayınları’ndan çıktı.

​Italo Calvino, Franz Kafka ve Jorge Luis Borges gibi yazarlarla sık sık karşılaştırılan Zivkoviç’in karakterlerinin alışkanlıklardan, anılardan, dramlardan, şoklardan, umutlardan, küçük ritüellerden ve takıntılardan oluşan sıradan hayatları var. Otistik öğrenciler yetiştiren bir öğretmen, bir kütüphaneci, bir müzik kutusu müşterisi, tren istasyonundaki yaşlı bir kadın, ressama dönüşen bir bilim insanı, ölmek üzere olan bir profesör ve bir keman yapımcısının çırağı. Öyküler bu hayatları deforme eden, parçalayan, gerçeküstü bir evrene taşıyan müziğin yedi dokunuşundan oluşuyor.

KAYIP UYGARLIKLAR VE DİLLER – TÖRE SİVRİOĞLU

Bu “tarih kitabı” insanın “Nereden geliyor, nereye gidiyoruz?” merakına dair önemli konu başlıkları üzerine, her açıdan güvenilir, doğrulanabilir ve nesnel bir tarih anlatısını içeriyor. Ulaş Töre Sivrioğlu’nun çalışmalarındaki malumatfuruş olmaktan uzak ama bilgiyi en özlü hâliyle, en gerekli detaylarına kadar veren, bunu oldukça analitik bir metodu izleyerek yapan üslubu okudukça kendisine hayran bırakacak.

BÜYÜK CENNET DÜŞÜ – SAM SHEPARD

Modern Amerikan edebiyatının önde gelen isimlerinden Sam Shepard, Büyük Cennet Düşü’nde yer alan on yedi öyküde bize gerçekle hayalin birbirine karıştığı, kimi zaman ayırt edilemez hale geldiği manzaralar sunuyor: Evini terk eden bir adam, yolun ortasında yaralı bir şahinle karşılaşan kadın, verdiği partide misafirlerden birine silah doğrultan bir başkası. Zalimlikle uysallığın, hüzünle sevincin birbirine geçtiği öykülerde, ister gerçek bir araba yolculuğu ister bir hayat yolculuğu olsun, hep bir yolda olma hali söz konusu. Öykücülüğü, oyun yazarlığı, oyunculuğu ve yönetmenliğiyle çok yönlü bir yaratıcı kimliğe sahip Sam Shepard, okuru bu yolculuğa birlikte çıkmaya davet ediyor.

HATIRLIYORUM – GEORGES PEREC

Georges Perec’in geçmişe dair anılara, unutulan belleğe ışık tuttuğu romanı Hatırlıyorum, Ayberk Erkay’ın çevirisiyle Everest Yayınları’ndan çıktı.

“Bu “hatırlıyorum”lar tam olarak anı, özellikle de kişisel anı değiller; bunlar günlük hayattan küçük parçalar, filanca yılda aynı yaştaki tüm insanların gördüğü, yaşadığı, paylaştığı ve sonra kaybolan, unutulan şeyler; ezberlemeye değmeyen, tarihe geçmeyi, devlet adamlarının, dağcıların, kutsal canavarların anılarında yer almayı hak etmeyen şeyler.

​Ama kimi zaman, birkaç yıl sonra, bozulmamış ve ufacık halleriyle, tesadüfen ya da bir akşam arkadaş arasında onları aradığımız için geri dönerler; okulda öğrendiğimiz bir şey olabilirler, bir şampiyon, bir şarkıcı ya da çığır açan bir yıldız adayı, herkesin ağzında dolanan bir melodi, bir soygun ya da günlük gazetelerin manşetine çıkan bir felaket, çok satan bir kitap, bir skandal, bir slogan, bir alışkanlık, bir ifade, bir giysi ya da onu giyme biçimi, bir el hareketi ya da daha değersiz, önemsiz, tamamen banal, mucizevi bir şekilde önemsizliğinden koparılmış, bir an geri kazanılmış, birkaç saniye için hissedilemeyen küçük bir nostalji uyandırmış şeyler.”
 Georges Perec

What's your reaction?