Haftanın Kitaplığı – 2 Mart 2020

Okuyacak çok kitap var seçmek zor diyorsanız yeni çıkan kitaplar arasından yaptığımız derlemeye bir göz atabilirsiniz.

EFSANEVİ YARATIKLAR – ALBERTO MANGUEL

Efsanevi Yaratıklar

Okumanın Tarihi, Geceleyin Kütüphane ve Hayali Yerler Sözlüğü gibi kitaplarıyla tanıdığımız Alberto Manguel, yeni kitabı Efsanevi Yaratıklar’da okurlarını mitolojiden, dinler tarihinden, edebiyattan ve popüler kültürden karakterlerle dolu bir gezintiye çıkarıyor. Bu kişisel koleksiyonda Drakula ile Kırmızı Başlıklı Kız, Şeytan ile Superman, Sinbad ile Kaptan Nemo, Karagöz ve Hacivat ile Quasimodo yan yana geliyor. Ortak insanlık mirasımızın en kıymetli parçalarından birinin, hikâyelerin coğrafyasında ikamet eden onlarca “efsanevi yaratık”ın, can buldukları kitap ve efsanelerden dışarıya taşıp başka kılıklarda yaşamayı nasıl sürdürdüklerini, dünya hakkında her çağda yeni şeyler söylemeyi nasıl başardıklarını Manguel’in kılı kırk yaran, yaratıcı, oyunbaz yorumları ve eğlenceli çizimleri eşliğinde keşfetmek kitapseverler için gerçek bir ayrıcalık.

“Bir kitap âşığından, unutamadığı karakterlere kelimeler ve resimler yoluyla bir saygı duruşu.”

– New York Times

“Efsanevi Yaratıklar’da Alberto Manguel, hayali kişilerin bizim hayatlarımızı resmettiğini iddia ediyor. Evet, diyoruz, biz böyleyiz, birbirimize böyle davranıyoruz, bunların hepsi doğru. Edebiyatın insana belki de en çok bu şekilde yardımı dokunabilir.”

– Salman Rushdie

AŞK İÇİN İSTEDİĞİMİZ BAŞKA HAYVANLAR – DEFNE SANDALCI

Aşk İçin İstediğimiz Başka Hayvanlar

Aşk İçin İstediğimiz Başka Hayvanlar Defne Sandalcı’nın uzun bir aradan sonra gelen ikinci kitabı. Şöyle tarif edilebilir: Kalma, bekleme, hatırlama, anlama, tespit etme, kayda geçme, isyan etme. Sandalcı’nın basiretli dizelerinden birini alıntılayalım:

“İnsanların iktidarları vardır; iktidarlar namlunun ucunda hem de sapında ve sesindedir. 

Ve bağlantı ve yakınlık ve sevişmenin getirdiği ferahlığı, insanların çoğu öldürmede ve ölüme yakınlıkta bulmayı (başarılı bir sapkınlıkla) öğretilmişler ve bu yüzden ‘savaşların insan kaynakları’ bir türlü kuru(tula)mamaktadır.” 

KANATLANMIŞ KADINLAR-OSMANLI VE AVRUPALI KADIN YAZARLARIN DOSTLUĞU – SENEM TİMUROĞLU

Kanatlanmış Kadınlar-Osmanlı ve Avrupalı Kadın Yazarların Dostluğu

“Biz Türkiye’de toplanıp İngiliz kadınlarından söz ettiğimiz zaman, bu dünyada isteyecekleri hiçbir şey kalmadığını düşünürdük. Ama yaşam savaşının onlar için ne anlama geldiğini, ya da bu ebedi mutluluk arayışının ne kadar korkunç bir şey olduğunu bilmiyorduk.

İkisinden hangisi daha güç bir savaşım? Biz Türkiye’de yalnızca bu ikinci savaşımı biliyoruz ve tüm dünyada aynı yararsız çaba sürüp gidiyor.”

“Zeynep”/Hatice Zinnur hanım – 1906

Geç Osmanlı döneminin kadın yazarları Avrupa’daki, Batı’daki kadınların durumunu nasıl görüyorlardı? İstanbul’a gezgin olarak gelen Fransız kadın yazarlar, başta harem olmak üzere, Osmanlı kadınlarının hayatını nasıl görüyorlardı? Bu gördüklerinden, genel olarak, kadınlık durumuna ve kadınların özgürlük taleplerine dair, ne gibi sonuçlar çıkartıyorlardı?

“Ataerkil kıskaçlar,” bu kadınların fikirlerini, eylemlerini ve onlar hakkında oluşturulan imgeleri nasıl etkiliyordu?

Senem Timuroğlu, geç Osmanlı döneminde oluşmuş bu heyecanlı, incelikli ilişki ve iletişim ağı içinde, Avrupa feminizmi ile “aydınlanmış dindar” kadın hakları söylemi arasındaki etkileşimin bir portresini çiziyor. Bu karşılaşma ve etkileşim içinde çıkılan “özgür kadın”ı arama yolculuğunu takip ediyor.

“Öncü” sıfatını hak eden kadınların fikirleriyle, kişilikleriyle ve hikayeleriyle tanıştırıyor bizi kitap: Fatma Aliye, Selma Rıza, Hayriye Ben-Ayad, Şeref, Hatice Zinnur, Nuriye hanımlar ve George Sand, Marc Hélys, Marcelle Tinayre, Grace Ellison “madamlar”… Bu hayranlık uyandırıcı kadınlar arasındaki arkadaşlığın yer yer romana benzer hikâyesi… 

ANLAŞILDI TAMAM – ROALD DAHL

Anlaşıldı Tamam

Sıra dışının krallığına hoş geldiniz!

Casus, savaş pilotu, çikolata tarihçisi ve tıbbi buluşlar yapan bir mucit. Roald Dahl, yazdığı kitaplar kadar renkli bir yazar. Charlie’nin Çikolata Fabrikası ve diğer çocuk kitaplarıyla tanınan Dahl’ın yetişkinlere anlattığı hikâyeler de bir o kadar sihirli.

Düşen uçaklar, silah arkadaşlarının yolunu gözleyen askerler, savaşın akıl almaz cinnet hali… İkinci Dünya Savaşı’nda pilot olarak görev yapan Dahl, Anlaşıldı, Tamam’da savaş pilotlarının tuhaf hayatlarını ve deneyimlerini, havada her an ölümle burun buruna nasıl yaşadıklarını dehşetli ve karanlık, heyecan ve mizah dolu öykülerde resmediyor.

Anlaşıldı, Tamam, dünyayı kuşbakışı seyreden deneyimli bir pilotun gözünden, insanların içindeki iyiliğin ve kötülüğün savaşta ne şekillerde ortaya çıktığına dair sürükleyici ve çarpıcı bir derleme. Kemerlerinizi bağlayın!

LEZİZ KADAVRALAR – AGUSTINA BAZTERRICA

Leziz Kadavralar

Her şey birdenbire oldu. Önce hayvanlara ölümcül bir virüs bulaştı. Etinden faydalanılan hayvanlar artık uzak durulması hatta yok edilmesi gereken canlılara dönüştü. Sonra besin zincirindeki hayvanların yerini insanlar aldı ve yamyamlık meşrulaştı. İnsan, artık fabrikalarda üretilen, mezbahalarda kesilen, işlemden geçerek tabakta sunulan bir besin haline geldi. Şimdi soru şu: Birbirimizi yiyecek miyiz?

Bir süre önce çocuğunu kaybeden, eşinden ayrılan, yaşlı babasının hastalığıyla uğraşan Marcos Tejo, bir et işleme tesisinde çalışmaktadır. Bir gün ikram edilen bir “dişi” sayesinde Marcos’un hayatında yeni bir sayfa açılır. Herkesin birbirini yediği kanlı bir hayat ile geçmişteki insani duyguların hatırlandığı canlı bir hayat arasında kalır Marcos. Peki böylesine korkunç bir dünyada insaniyetten bahsetmek ne kadar mümkündür?
Arjantinli yazar Agustina Bazterrica, Leziz Kadavralar’da acımasız olduğu kadar dokunaklı bir distopyaya imza atıyor.

“Okurun daha ilk sayfasından itibaren kendini kaptıracağı, yoğun ve büyüleyici bir atmosferde geçen müthiş bir roman.”

What's your reaction?